19 Temmuz 2021

Emlak vergisinde fahiş takdirlere karşı vatandaşlar nasıl dava açabilir?

Emlak vergisi, her 4 yılda bir takdir edilen arsa ve arazi metrekare birim değerleri üzerinden hesaplanıyor. İzleyen yıllarda ödenecek vergi, yeniden değerleme oranının yarısı kadar artırılıyor.

16 Mayıs 2021 tarihli yazımda, içinde bulunduğumuz 2021 yılında 2022-2026 yıllarına ilişkin emlak vergileri için geçerli olacak takdirlerin yapıldığını ve belediyelerin fahiş takdirlerine karşı mükelleflerin dava açma haklarının bulunduğunu açıklamıştım.

Bugün dava açma hakkının mükelleflerce nasıl kullanılabileceğini açıklamaya çalışacağım.

Emlak vergisini kimler dava edebilir?

Takdir komisyonları, 2022-2026 yılları arasında emlak vergisi tahakkuku için geçerli olacak takdir işlemlerini tamamladılar ve kararların ilgililere (ticaret odaları, muhtarlıklar vs.) tebliği işlemleri 30 Haziran 2021 günü akşamına kadar yapıldı. Takdir kararları mükelleflere tebliğ edilmiyor. Zaten bu kadar kısa süre içinde bu kadar çok sayıda mükellefe takdir kararlarının tebliğ edilebilmesi çok zor.

Kendilerine karar tebliğ edilen kişi ve kurumlar, tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde emlakin bulunduğu yer vergi mahkemesinde dava açabiliyorlar. Ancak bu hakkın söz konusu kişi ve kurumlar tarafından çok istisnai haller dışında maalesef kullanılmadığını gözlemliyoruz.

Bu nedenle değer tespit işlemleri sağlıklı bir şekilde yargı denetiminden geçirilemiyor. Bunun sonucunu “fahiş takdirler” olarak görüyoruz. Takdir komisyonlarının yetkisi sınırsız olduğundan, takdir yetkisi kanunla veya idari bir mekanizma ile sınırlanmadığı sürece, görmeye de devam edeceğiz.

Peki, bu vergiyi ödemek zorunda olan mükellefler, kendilerine karar tebliğ edilmediğine göre dava açma hakkını nasıl kullanacaklar?  

Bu konuda kanunda özel bir düzenleme bulunmadığı için genel hükümlere göre dava açılabilecek.

Emlak vergisi mükelleflerinin takdir kararlarını muhtarlıklara asılan ilan panolarından öğrenmeleri mümkün olduğu için, bu yolla öğrendikleri değerleri öğrendikleri tarihten itibaren 30 gün içinde dava konusu edebileceklerini düşünüyorum.

Ancak öğrenme tarihinin saptanmasında yaşanabilecek tartışmaları peşinen önlemek bakımından, dava açmayı düşünen mükelleflere tavsiyem; takdir kararlarının muhtarlıklara tebliği işlemlerinin 30 Haziran 2021 gününe kadar yapılmış olması nedeniyle, 30 Haziran 2021 tarihinden itibaren 30 gün içinde (30 Temmuz akşamına kadar) davalarını açmaları yönündedir.

30 Temmuz tarihi adli tatil süresi içinde kaldığından davalar, adli tatil süresi bittikten sonraki 7 gün içinde de açılabilir. İdari Yargılama Usulü Kanununa göre adli tatil 20 Temmuz ila 31 Ağustos arasında uygulanıyor ve son günü adli tatile rastlayan davalar, 31 Ağustos'tan itibaren 7 gün içinde (yani en geç 7 Eylül’de) açılabiliyor.

Gördüğünüz gibi dava açmak için acele etmeye gerek yok!

Davalar kime karşı açılacak?

Bu davalar belediyelere karşı açılacak, yani davalarda muhatap, takdir kararına iştirak eden belediyeler olacak.

Açılacak davada ne istenecek?

Davanın takdir kararının iptal talebi ile açılacağı malûm. Bu durumda mahkeme, takdir kararını iptal ederse takdir komisyonu derhal toplanacak ve yeni bir değer tespiti yapacak. Bu değerlerin de dava konusu edilmesi tabii ki olanaklı. Ancak vergi mahkemesi kararları üzerine yeniden takdir edilen değerlerin Danıştay'dan nihai karar alınıncaya kadar uygulanmasına devam ediliyor.

Mükelleflere tavsiyem, sadece iptal istemi ile yetinmemeleri, değerin mahkemece belirlenmesine yönelik taleplerde de bulunmaları yönünde. Böylece değer tespitini sadece takdir komisyonuna bırakmamış olurlar ve değer tespit sürecine mahkemeler üzerinden aktif bir şekilde iştirak ederler.

Vergi mahkemesince verilen kararlar, takdir komisyonunca belirlenen değerlerin belli bir oranda artırılması veya azaltılması veyahut yeni bir değer belirlenmesi şeklinde olursa, takdir komisyonlarının yeni bir değer belirlemesine gerek kalmaz, dolayısıyla emlak vergileri vergi mahkemesi kararları esas alınarak hesaplanır.

Açılacak davalarda sadece takdir kararlarının iptal istemi ile yetinilmeyip, olması gereken makul değere mahkeme kararında yer verilmesinin talep edilmesi bu açıdan çok önemli.

Makul değer ne olabilir?

Bu değer kişiden kişiye ve emlakin özelliklerine göre değişebilir. Örneğin yeniden değerleme oranında artırılarak saptanan bir değerin makul değer olduğu ileri sürülebilir.

Dava açmayanlar yargı kararlarının sonucunu nasıl öğrenebilecekler?

Yargı kararları üzerine takdir komisyonlarınca yeniden verilen kararlar ile daha önce verilen kararlardan kesinleşenler, belediye ve muhtarlıklarda ilana mahsus yerlere asılmak suretiyle 2022 yılının Mayıs ayı sonuna kadar mükelleflere duyurulacak.

Emlak sahiplerinden biri tarafından açılan dava sonucunda değişen değerler, dava açmayan diğer emlak sahipleri için de geçerli olacak.

Yazarın Diğer Yazıları

İştirak hissesi satışında uygulanan kurumlar vergisi istisnasının oranı Cumhurbaşkanı kararı ile yüzde 75’ten yüzde 50’ye düşürüldü

Taşınmazlarla diğer varlıkların satışında uygulanan istisna, koşullar ve oran yönünden aynı olmalı...

Yemek kartları ile ilgili yanlışta yargı kararına rağmen ısrar ediliyor!

Yemek kartı/çeki/kuponu gibi araçlarla sadece yemek hizmeti alınabilir. Bunların market ve benzeri yerlerde amaç dışında kullanılması halinde işverenlere yaptırım uygulanması hukuka aykırı olacaktır

"
"