13 Mayıs 2022

Emlak vergisi ödeme süresi başladı; dava açılmışsa ne olacak, ödemeler nasıl yapılacak, kimler ödeme yapmayacak?

Bu yıl 2021 yılı içinde takdir edilen yeni metrekare birim değerleri esas alınarak emlak vergisi tahakkuk ettirildi

Emlak vergisi, her dört yılda bir takdir edilen arsa ve arazi metrekare birim değerleri üzerinden belediyelerce tarh ediliyor. Arsanın üzerinde bina varsa, arsanın takdiri değerine her yıl için ilan edilen metrekare inşaat maliyet bedeli eklenerek bina emlak vergisi değeri bulunuyor.

Bu şekilde belirlenen ilk yıla ait emlak vergisi değeri (dolaysıyla emlak vergisi) izleyen 3 yıl, yeniden değerleme oranının yarısı oranında artırılarak belirleniyor.

Bu yıl (2022) 2021 yılı içinde takdir edilen yeni metrekare birim değerleri esas alınarak emlak vergisi tahakkuk ettirildi. Dolayısıyla ödenecek emlak vergileri geçen yıl ödenenden çok farklı bir tutar olabilir.

Takdir kararları dava edilmişse ne olacak?

Basından takip etmişsinizdir, kamunun ağırlıkta olduğu takdir komisyonları yine fahiş takdirler yaptılar. 

16 Mayıs 2021 tarihli yazımda takdir komisyonlarının yaptıkları takdirlere karşı, kendilerine takdir kararı tebliğ edilen kişi ve kurumların yanı sıra kendilerine karar tebliğ edilmeyen emlak vergisi mükelleflerinin de vergi mahkemelerinde dava açabileceklerini hatırlatmıştım.

Bu şekilde çok sayıda dava açıldı. Açılan davalar bulunduğu aşamaya göre ödenecek emlak vergisini etkileyebilir.

Tavsiyem, öncelikle emlakinizle ilgili takdir kararı için dava açılıp açılmadığını kontrol etmeniz. Eğer dava açılmış ve açılan davada vergi mahkemesi, takdir komisyonu kararını iptal etmişse, takdir komisyonunun toplanarak yeniden bir değer tespiti yapmış olması lazım. Bu değerin de dava konusu edilmiş olması tabii ki mümkün. Ancak vergi mahkemesi kararları üzerine yeniden takdir edilen değerlerin Danıştay'dan nihai karar alınıncaya kadar uygulanmasına devam ediliyor.

Vergi mahkemesi kararı uyarınca takdir komisyonu tarafından yeniden belirlenen değerler dikkate alınarak tahakkuk ettirilen emlak vergisi; yargı kararının temyiz edilmesi halinde, Danıştay kararına göre kesinleşen değerlere göre düzeltiliyor.

Vergi mahkemesince verilen kararlar, takdir komisyonunca belirlenen değerlerin belli bir oranda artırılması veya azaltılması veyahut yeni bir değer belirlenmesi şeklinde olmuşsa, takdir komisyonlarınca yeni bir takdir yapılmaz, vergi mahkemesi kararları esas alınarak verginin hesaplanması gerekiyor.

Yargı kararları üzerine takdir komisyonlarınca yeniden verilen kararlar ile daha önce verilen kararlardan kesinleşenler, belediye ve muhtarlıklarda ilana mahsus yerlere asılmak suretiyle 2022 yılının Mayıs ayı sonuna kadar mükelleflere duyuruluyor.

Emlak sahiplerinden biri tarafından açılan dava sonucunda değişen değerler ilgili tüm emlak sahipleri için geçerli.

Ödemeler ne zaman yapılacak?

Emlak vergisi iki eşit taksitte ödeniyor, birinci taksitin Mayıs ayı, ikinci taksitin ise Kasım ayı sonuna kadar ödenmesi zorunlu. Vadesinde ödenmeyen emlak vergilerine gecikme zammı uygulanıyor.

Ödenmesi gereken emlak vergisinin yüzde 10’u oranında hesaplanan Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunmasına Katkı Payının da emlak vergisi taksitleri ile birlikte ödenmesi gerekiyor.

İşyerlerine ait çevre temizlik vergisinin de emlak vergisi taksit süreleri içinde ödenmesi zorunlu (Konutlara ait değerli konut vergisi su faturalarına dahil edilerek tahsil ediliyor).

Belediyeler, ödenmesi gereken emlak vergisi miktarlarını bildirmedikleri için vatandaşlara tavsiyem, ödenmesi gereken vergiyi belediyeden öğrenip kontrol etmeleri, sonra vergiyi ödemeleri yönünde. 

Kimler emlak vergisi ödemeyecekler?

Bazı kişilerin Türkiye sınırları içinde brüt 200 m²’yi geçmeyen tek konutları varsa (intifa hakkına sahip olunması hali dâhil) bu konutları için emlak vergisi oranı sıfır olarak uygulanıyor, yani bunlar 2022 yılında da emlak vergisi ödemeyecekler.

Peki kim bunlar?

* Kendisine bakmakla mükellef kimsesi olup 18 yaşını doldurmamış olanlar hariç olmak üzere, hiçbir geliri olmadığını belgeleyenler,

* Gelirleri sadece kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarından aldıkları aylıktan ibaret olanlar,

* Gaziler, engelliler, şehitlerin dul ve yetimleri.

Yılın belli zamanlarında dinlenme amacıyla kullanılan meskenler hakkında sıfır oran uygulanamıyor.

İkinci bir meskene sahip olanlar ile hiçbir geliri olmayanlardan sonradan gelir elde etmeye başlayanlar için sıfır oranlı vergi uygulaması sona eriyor.

Hiçbir geliri olmayanların eşlerinin çalışıyor olması, kendileri için sıfır oran uygulanmasına mâni değil. 

Engelliler, gaziler ve şehitlerin dul ve yetimlerinin gelirlerinin olması da sıfır oran uygulamasını engellemiyor. Çünkü bunlar için kanunda herhangi bir faaliyet veya gelir şartı aranmıyor.

Gelirin olmadığı nasıl belgelenecek?

Sıfır oran uygulamasından yararlanabilmek için ilgili belediyeye dilekçe ile başvurmak gerekiyor. Dilekçe örneklerine ve ekinde beyan edilmesi gereken belgelere ilgili belediyelerin internet sitesinden ulaşılabilir. 

Sıfır oran uygulamasını engellemeyen gelirler neler?

Kanunun lafzına göre, sosyal güvenlik kurumlarından aylık alanlarda sıfır oran uygulaması için bu aylıklarının dışında başka gelirlerinin olmaması gerekiyor. Hiçbir geliri olmayan faslından sıfır oranından yararlanabilmek için de zaten hiçbir gelir elde edilmemesi gerekiyor. 

Ancak, gelirin sürekli olması özelliği de dikkate alınarak 45 seri no.lu Emlak Vergisi Genel Tebliğine göre, hiçbir geliri olmadığını belgeleyenler ile geliri münhasıran kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarından aldıkları aylıktan ibaret bulunanların elde ettikleri ve yıllık tutarı toplamı bina vergisi indiriminden yararlanılan yıldan bir önceki yılda geçerli olan Gelir Vergisi Kanununun 103 üncü maddesinde yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı geçmeyen her türlü menkul sermaye iradı gelirleri, indirimli (sıfır) bina vergisi oranından yararlanmaya engel teşkil eden gelirler arasında değerlendirilmiyor. 2022 yılında sıfır orandan yararlanacaklar için bu tutar 53 bin TL.

Korunması gerekli taşınmaz kültür varlıkları emlak vergisinden muaf mı?

2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 21 inci maddesine göre; tapu kütüğüne “korunması gerekli taşınmaz kültür varlığıdır” kaydı konulmuş olan taşınmaz kültür varlıkları ile arkeolojik sit alanı ve doğal sit alanı olmaları nedeniyle üzerlerinde kesin yapılanma yasağı getirilmiş taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları olan parseller her türlü vergi, resim ve harçtan muaf. 

Bu muafiyetten yararlananlar emlak vergisi de ödemiyorlar.

Aşağıdaki hallerde bu muafiyetten yararlanılamıyor:

- Büyükşehir belediyesi sınırları içinde yer alan ve yukarıda nitelikleri belirtilen taşınmazlardan basit usulde vergilendirilenlerin dışında ticari faaliyetlerde kullanılanlar hakkında emlak vergisinin yarısı ve çevre temizlik vergisinin tamamına ilişkin bu muafiyet hükmü uygulanmaz.

- Getirilen kesin yapılanma yasağına aykırı olarak tesis edilen yapılar, bu yapıların yapıldığı parseller ve kanunlara aykırı eklentileri bulunan taşınmaz kültür varlıkları hakkında bu yapılar yıkılıncaya veya aykırılıklar giderilinceye kadar yukarıdaki fıkradaki muafiyet hükmü uygulanmaz. 

- 2960 sayılı Boğaziçi Kanununa göre Boğaziçi Sahil Şeridi veya Öngörünüm Bölgesinde konut veya işyeri olarak kullanılan taşınmaz kültür varlıkları da muafiyetten yararlanamazlar.

Bu yazı için son sözlerim…

Önceki takdir döneminde de takdir komisyonları çok yüksek takdirler yapmış, bu nedenle çok sayıda mükellef dava açmıştı.

Önceki takdir döneminde açılan bu davalar nedeniyle 7061 sayılı Kanunla Emlak Vergisi Kanunu'na eklenen geçici 23 üncü madde ile takdir komisyonlarının belirlediği değerler, yani emlak vergi değerlerindeki artış yüzde 50 ile sınırlandırılmıştı.

Bu oranın bile çok yüksek olmasına rağmen, pek çok kişi bu düzenleme sonrasında açtığı davadan vazgeçmişti. 

Benzeri bir sürecin bu dönemde de yaşanması muhtemel. Bu nedenle benzer bir sınırlandırmanın kalıcı düzenleme olarak yapılması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü emlak vergisi en yaygın vergilerden biri ve mevcut sistem mükellefler açısından öngörülebilir ve güvenilir değil.

Yazarın Diğer Yazıları

İştirak hissesi satışında uygulanan kurumlar vergisi istisnasının oranı Cumhurbaşkanı kararı ile yüzde 75’ten yüzde 50’ye düşürüldü

Taşınmazlarla diğer varlıkların satışında uygulanan istisna, koşullar ve oran yönünden aynı olmalı...

Yemek kartları ile ilgili yanlışta yargı kararına rağmen ısrar ediliyor!

Yemek kartı/çeki/kuponu gibi araçlarla sadece yemek hizmeti alınabilir. Bunların market ve benzeri yerlerde amaç dışında kullanılması halinde işverenlere yaptırım uygulanması hukuka aykırı olacaktır

"
"