08 Haziran 2020

Dövizli yatırım fonlarında vergi kesintisi oranının değişikliği ne anlama geliyor?

Bu geçici düzenlemenin kalıcı hale getirileceğini düşünüyorum

Gelir Vergisi Kanunumuzun şu anda en önemli maddelerinden biri geçici 67'nci madde. Bu maddenin uygulaması 2006 yılında başladı, eğer süre uzatımı olmazsa bu yılın sonunda bitecek. Bu maddenin önemi, bazı faiz gelirleri ile menkul kıymet gelirleri için genel vergilemeden farklı (ve öncelikli) alternatif bir vergileme sistemi getirmiş olması. Bu geçici madde, menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılması ve elde tutulması sürecinde elde edilen gelirler ile mevduat faizleri, repo gelirleri ve katılım bankalarından elde edilen gelirlerin nihai olarak bankalar ve aracı kurumlarca vergi kesintisi yoluyla vergilendirilmesine yönelik düzenlemeler içeriyor. Özetle ifade etmek gerekirse, bu madde kapsamında üzerinden vergi kesintisi (stopaj) yapılmış gelirler için gelir vergisi beyannamesi verilmesine gerek yok, yapılan vergi kesintileri nihai vergileme niteliğinde.

Cumhurbaşkanı bu maddede yer alan kesinti oranlarını, her bir sermaye piyasası aracı, kazanç ve irat türü ile bunların vadesi, elde tutulma süresi ve bunları elde edenler itibarıyla, yatırım fonları katılma belgelerinden elde edilen gelirler için ise fonun portföy yapısına göre, ayrı ayrı sıfıra kadar indirmeye veya yüzde 15'e kadar artırmaya yetkili.

Bugünlerde Cumhurbaşkanı kesinti oranlarında bazı değişiklikler yaptı.

Önce finansman bonoları ile varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen bir yıldan kısa vadeli kira sertifikalarından elde edilen gelirler üzerinden yapılacak vergi kesintisi oranını yüzde 10’dan yüzde 15’e çıkardı. (Yeni oran 24 Mayıs’tan itibaren iktisap edilen finansman bonoları ve varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen bir yıldan kısa vadeli kira sertifikalarından elde edilen kazançlara uygulanacak.)

Sonra yatırımcıların son dönemlerde çok rağbet ettiği bir enstrüman olan serbest (döviz) fonlarının portföy işletmeciliği kazançları üzerinden fon bünyesinde yapılan ve sıfır olarak uygulanan kesintinin oranını yüzde 15 olarak belirledi. Yeni oran 3 Haziran’da yürürlüğe girdi, serbest (döviz) fonlarının bu tarihten itibaren portföy işletmeciliğinden doğan kazançlarda yeni oran üzerinden kesinti yapılacak.

Dövizli yatırım fonlarında bunun ne anlama geldiğini kısaca açıklamaya çalışalım. Yatırım fonları kurumlar vergisi mükellefi sayılıyor, ancak portföy işletmeciliğinden doğan kazançları kurumlar vergisinden istisna edilmiş bulunuyor. Bu istisna kazançlar üzerinden, dağıtılsın veya dağıtılmasın, fon bünyesinde "istisna kazanç stopajı" olarak adlandırabileceğimiz bir stopaj yapılıyor. Bu stopajın oranı sıfır idi, 3 Haziran’dan itibaren elde edilecek kazançlar için yüzde 15’e çıkarıldı. Bu fonlar döviz cinsinden ihraç edilmiş menkul kıymetlere yatırım yapsalar da kazanç TL cinsinden hesaplandığı için istisna kazanç stopajı da TL kazanç üzerinden ödenecek. Bu demektir ki fonun dönem kazancı içinde yer alan kur farkı kazançları üzerinden de stopaj yapılacak. Bunun nihai anlamı fon değerinin vergi kadar düşeceğidir.

Fon yatırımcıları ise gelirlerini katılma paylarını fona iade ederek veya üçüncü kişilere satarak elde ediyorlar. Bu gelirler üzerinden de halen yüzde 10 oranında vergi kesintisi yapılıyor. (Hisse senedi yoğun fonların katılma belgelerinden elde edilen gelirlerde oran sıfır.) Fon yatırımcılarının gelirleri üzerinden yapılan nihai vergileme niteliğindeki bu stopajın oranlarında değişiklik olmadı, ancak yatırımcılar fon bünyesinde yapılacak istisna kazanç stopajından dolaylı olarak etkilenecekler.

Yazının başında geçici 67'nci maddenin uygulama süresinin bu yılın sonunda biteceğini hatırlatmıştım. Gelinen noktada bu geçici düzenlemenin kalıcı hale getirileceğini düşünüyorum. Çünkü bankaları vergi tahsil daireleri haline getiren bu düzenleme çok pratik ve çok verimli. Vatandaşları beyanname vermekten kurtarıyor, bu da beyanname vermeyi sevmeyen vatandaşlarımızı memnun ediyor. Bu nedenle geçmiş hükümet döneminde Meclis'e sevk edilen tasarıda düzenlemenin kalıcı hale getirilmesi öngörülmüştü. O tasarı yasalaşamadı, ancak süre uzatımı yoluyla düzenlemenin hayatiyetini devam ettireceğine kesin gözüyle bakıyorum.

Yazarın Diğer Yazıları

Nihai tüketiciler dikkat, 7 bin TL’yi aşan alımlarınızı finansal kurumlar kanalıyla ödemezseniz ciddi cezalara maruz kalabilirsiniz!

Mevcut düzenleme yürürlükte kaldığı sürece vatandaşlarımızı, bu cezaya muhatap olmamaları için 7 bin TL’yi aşan ödemelerini banka ve diğer finansal kurumlar aracılığıyla yapmaları konusunda uyarıyorum

Torba yasa görüşmeleri sonlandırıldı, enflasyon düzeltmesi ile ilgili değişiklikler ne olacak?

Beş yıllık sürede zarar mahsup hakkının kaybedildiği durumlarda, ertelenen enflasyon düzeltme farklarının gelir yazılması mükellefin aleyhine sonuç verecektir. Gelir yazılacak tutarların yeniden değerleme ile artırılması bu sorunu daha da büyüten bir uygulamadır

Savunma Sanayii Destekleme Fonu'nu düzenleyen torba yasa teklifi ertelendi; bütçe görüşmelerinden sonra tekrar gündeme gelecek!

Getirilmek istenen yükümlülükler “vergi” niteliğinde değil, kamuoyunda bunlara “vergi” denilmesi yanlış

"
"