12 Şubat 2021 tarihli yazımda serbest meslek erbabı bir mali müşavire verilen özelgede yer alan, online eğitim harcamalarının kazançtan gider olarak düşülemeyeceği görüşünü eleştirmiştim.
8 Aralık 2020 tarihli bu özelgede, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik faaliyetinde bulunan mükellefin mesleki faaliyeti ile açık ve doğrudan bir bağı bulunan ve yapılan işin mahiyetine uygun olan hukuk, tek düzen hesap planı, muhasebe ve office programları, bağımsız denetim ve diğer mesleki yayınlara ilişkin kitap harcamalarının iş hacmi ile de mütenasip olması kaydıyla serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak indirilebileceğinin ve bu harcamalara ilişkin KDV'lerin indirim konusu yapılabileceğinin kabul edildiğini görmüştük. Burada Maliye'nin görüşü doğru, ancak ifade ediliş biçimini eleştirebiliriz.
Nedense Maliye'nin böyle bir refleksi var, bir konuda mükellef lehine görüş verirken bile bir daraltma/sınırlandırma gayreti içinde. Bence yasada ve ikincil düzenlemelerde kural ana hatlarıyla ifade edilir, bu kurala aykırılık varsa bu durum incelemelerde vergi müfettişleri tarafından değerlendirilir ve tespit edilir. Her konuyu düzenlemelerle çözemeyiz.
Örneğin bu özelgede "mesleki faaliyeti ile açık ve doğrudan bir bağı bulunan", "yapılan işin mahiyetine uygun" ve "iş hacmi ile de mütenasip olması kaydıyla" gibi uyarılara/kısıtlamalara yer vermek gerçekten şart mı?
Bunlar yazılmasa da vergi müfettişleri denetimleri sırasında bu kontrolü yapmayacaklar mı?
Aynı özelgede, benim yazımda eleştirdiğim online eğitim (hukuk, bağımsız denetim, office programları) giderlerinin kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınamayacağı ve KDV'lerinin indirilemeyeceği görüşü de yer alıyor.
Her ne kadar bu giderlerin beyanname üzerinde "eğitim harcamaları" kapsamında belli şartlarla indiriminin mümkün olacağı belirtilmişse de bu durumun aynı şey olmadığını yazıda açıklamıştım.
Daha eski tarihli başka bir özelgede, Bağımsız Denetçi Belgesine ilişkin eğitim (kurs) gideri ile Bağımsız Denetçi Yetkilendirme Belgesine ilişkin ücretin gider olarak indirilemeyeceği, ancak şartların sağlanması halinde yıllık gelir vergisi beyannamesi üzerinden indirim konusu yapılabileceği belirtiliyor.
Bir başka özelgede ise bağımsız denetçilik eğitimi için İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezine ödenen bedelin gider kabul edilmediğini görüyoruz.
Bu yaklaşıma genel olarak katılmıyor ve hatalı olduğunu düşünüyorum. Serbest meslek erbabı bu harcamaları gider yazamayacak da neyi gider yazacak?
Ancak yanlış eninde sonunda düzeltiliyor. Eğitim konusunda da yanlışın kısmen de olsa düzeltilmesi için fazla beklemedik.
Mali müşavirlerin meslek örgütü TÜRMOB, kısa sürede Maliye nezdinde girişimlerde bulunarak zorunlu eğitimler yönünden sorunun çözümüne katkı sağladı.
TÜRMOB'a verilen 14.04.2021 tarihli özelgede, mesleki faaliyetin yürütülebilmesi için "zorunlu" eğitimler ve katılması zorunlu sempozyum ve kongreler gibi organizasyonlara katılım için yapılan ödemelerin, online olup olmadığına bakılmaksızın serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak indirilmesinin mümkün olduğu belirtildi.
Sorunun "zorunlu" eğitim ve organizasyonlar bakımından çözülmüş olmasını olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyorum. Ancak zorunlu olmayan eğitim ve benzeri mesleki giderler açısından sorun devam ediyor. Hatta eskisinden daha kötü bir pozisyon söz konusu. Çünkü, bu özelge bir taraftan olumlu bir sonuca katkı sağlarken; diğer taraftan, meslek mevzuatı açısından zorunlu olmayan harcamaların gider kabul edilmeyeceği yönündeki görüşü pekiştirmiş oldu.
Serbest meslek faaliyeti, sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanır. Bu nedenle, mesleki bilgisini geliştirmek ve uzmanlık kazanabilmek için, meslek mevzuatı kapsamında zorunlu olan harcamalar yanında zorunlu olmayan harcamaların da (bilgisayar programları, mevzuat, insan kaynakları, yabancı dil eğitimi vs.) yapılması mesleki faaliyetin yürütülebilmesi için bir zorunluluktur. Maliye'den bu konuda da olumlu bir yaklaşım bekliyoruz.
