29 Kasım 2021

2020 yılında indirimli oranda (yüzde 1 veya 8) satış yapanların KDV iade haklarını en geç 2021 Kasım KDV beyannamesinde kullanmaları gerekiyor

İndirimli orana tabi işlemin gerçekleştiği yılı izleyen yılın sonuna kadar standart iade talep dilekçesiyle birlikte iade talebi için gerekli belgelerle (teminatla talep edilen iadelerde teminat dâhil) birlikte vergi dairesine başvuru yapılması da zorunlu.

Ülkemizde katma değer vergisinde üç farklı oran uygulanıyor. Genel oran olan yüzde 18’e ilaveten iki indirimli oran (yüzde 1 ve yüzde 8) söz konusu…

Normalde KDV mükellefleri genel orana tabi mal veya hizmet satışlarında hesapladıkları KDV’den bu işlemler nedeniyle yüklendikleri KDV’yi indirdikten sonra kalan tutarı vergi dairesine ödüyorlar. Yüklendikleri KDV, hesapladıkları KDV’den yüksekse indirilemeyen KDV devrediyor. İstisna ve indirimli oran uygulamalarında indirimle giderilmeyen bu KDV’nin iadesi mümkün.

İndirimli orana tabi işlemlerde KDV oranı indirilmemiş olsaydı, mükellefler satışlarından yüzde 18 KDV tahsil edecek ve bundan yüklendikleri KDV’yi indirme imkânı bulabileceklerdi. İndirimli orana tabi satışlarda KDV tahsilatı yüzde 1 veya 8 olarak düşük oranda gerçekleştiği için yüklendikleri KDV’yi tam olarak indirme imkânı bulamıyorlar. İşte bu mağduriyeti gidermek için de bu mükelleflere yüklendikleri KDV’nin indirimle giderilemeyen kısmı telafi amacıyla iade ediliyor.

Ancak indirilemeyen KDV’nin tamamı değil, Cumhurbaşkanınca yıllar itibariyle belirlenen tutarı aşan kısmı iadeye konu ediliyor. 2020 yılı için 17.300 TL olarak uygulanan bu KDV iade alt sınırı, 2021 yılı için 18.900 TL olarak belirlendi.

İade şekli ise nakden veya belirlenen vergi borçlarına mahsuben olabiliyor.

Mahsuben iade yıl bitmeden yılı içinde de talep edilebiliyor, ancak nakden iade için prensip itibariyle yılın sona ermesi gerekiyor (Sadece indirimli orana tabi konut ile 2007/13033 sayılı Kararname eki (II) sayılı listenin (B) bölümünün 28, 29 ve 31 inci sırası kapsamındaki malların teslimlerinden doğan iadeler yılı içinde nakden alınabiliyor). Mahsuben iadenin izleyen yılda da talep edilmesi tabii ki mümkün.

Yıl tamamlandıktan sonra, indirimli orandan kaynaklanan nakden veya mahsuben iade talebinin, en erken izleyen yılın Ocak, en geç Kasım ayı KDV beyannamesinde gösterilmek suretiyle kullanılması zorunlu.

Bu nedenle, 2020 yılına ilişkin indirimli oran uygulamasından KDV iadesi talep edecek mükelleflerin, bu iade taleplerini, en geç 2021 yılı Kasım ayına ait KDV beyannamesinde beyan etmeleri/kullanmaları gerekiyor.

Kasım ayına ilişkin KDV beyannamesi 27 Aralık 2021 Pazartesi gününe kadar verilebileceğinden hazırlıklar için yeterince zaman var. İndirimli oranda iade tutarı sonradan artırılamadığı için (bu da eleştirilmesi gereken ayrı bir sorun) iade talebinin en yüksek tutar üzerinden yapılması isabetli olur.

Süresinde kullanılmayan iade hakkı, düzeltme beyannamesi verilerek kullanılabilir mi?

Normalde 5 yıllık düzeltme zamanaşımı süresi içinde düzeltme beyannamesi verilerek iade talebinde bulunulması mümkündü. Ancak, 2019 yılından itibaren indirimli oran dışındaki iadelerde (tam istisna, tevkifat) düzeltme beyannamesi verilerek iade talep etme süresi iki yıla indirildi.

Maliye, indirimli oranda iadenin izleyen yılın Kasım ayı beyannamesi verildikten sonra düzeltme beyannamesi verilerek talep edilemeyeceği görüşünde. 

Nitekim, KDV Uygulama Genel Tebliğinde, iade hakkının süresinde kullanılmaması halinde, daha sonra düzeltme beyannamesi verilerek iade talebinde bulunulmasının mümkün olmadığına dair bir düzenleme bulunuyor.

Bu düzenlemenin iptali istemiyle açılan davada Danıştay 4. Dairesi, indirimli orana tabi işlemlerde izleyen yılın Ocak – Kasım arasındaki dönemlerde verilecek beyannamelerde iade hakkını kullanmayan mükelleflerin daha sonra geçmişe yönelik olarak düzeltme beyannameleri ile iade talebinde bulunmalarının, verginin kanuniliği ilkesi çerçevesinde izleyen yıl içerisinde talep edilmesi koşulunu getiren, bu hakkın kullanılması hususunda hak düşürücü bir süre öngören KDV Kanununun 29/2. maddesi ile bağdaşmadığı, indirimli orana tabi işlemlerle ilgili KDV alacakları için süresinde iade talebinde bulunmayan mükelleflerin daha sonra düzeltme beyannamesi vererek iade talebinde bulunamayacakları yönünde KDV Tebliğinde yer alan düzenlemenin KDV Kanununun 29/2. maddesinde iade hususunda öngörülen hak düşürücü süreye paralel açıklamalar içerdiği, KDV Kanununun ilgili maddesine aykırılık bulunmayan KDV Tebliğinin dava konusu edilen kısmında ve iade işleminin reddedilmesinde hukuka aykırılık görülmediğine karar verdi. Bu konuyu değerli meslektaşım Abdullah TOLU, tüm yönleriyle DÜNYA Gazetesi için yazdı

Bu karar temyizen Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunda incelenecek. Bu süreci hep birlikte izleyeceğiz. Ancak bu karar konuyu ciddiye almak gerektiğini gösteriyor. Hak kaybına uğramamak için sürelere uyum sağlamaya çalışmalıyız.

İade talebini KDV beyannamesinde beyan etmek yetmez!

İndirimli orana ait KDV iade hakkını en geç izleyen yılın Kasım ayına ilişkin beyannamede göstermek yetmiyor.

İndirimli orana tabi işlemin gerçekleştiği yılı izleyen yılın sonuna kadar standart iade talep dilekçesiyle birlikte iade talebi için gerekli belgelerle (teminatla talep edilen iadelerde teminat dâhil) birlikte vergi dairesine başvuru yapılması da zorunlu.

Bu süre içinde talepte bulunulmadığı takdirde KDV iade hakkı düşüyor ve kullanılamaz hale geliyor.

İlk kez geçen yıl uygulanan bu düzenleme çok büyük sorun ve hak kayıplarına neden oldu. KDV iade hakkını beyannamede göstermesine rağmen yıl sonuna kadar gerekli belgelerle birlikte başvuru yapmayan mükelleflerin iade talepleri kabul edilmedi. Hatta beyannamede iade tutarını gösterip, bütün listeleri sisteme yüklediği halde sadece iade talep dilekçesi süresi içinde girilmediği için KDV iadesini alamayanlar oldu. Bu konuda açılan davalarda ilk kararlar mükellef lehine çıktı, ancak yargı süreci devam ediyor.

Bu düzenlemeyi doğru bulmuyorum. Özellikle indirimli oran nedeniyle KDV iadesi normal iade uygulamalarına göre tüm taraflar için çok zor bir süreç. Bu süreci kısaltılmış sürelere mahkûm etmek doğru bir yaklaşım değil. Bu nedenle, eski uygulamaya dönülmesi ve düzeltme zamanaşımı süresi içinde mükelleflerin iade talebinde bulunabilmesi sağlanmalıdır.

İadeye ilişkin YMM raporunun verilme süresi de çok kısa!

Yukarıda belirttiğim sürelere uygun olarak YMM raporuyla talep edilen KDV iadelerinde, YMM Raporunun, indirimli orana tabi işlemin gerçekleştiği yılı izleyen yılın sonundan itibaren altı ay içinde ibrazı zorunlu. Bu süre içinde YMM Raporunun ibraz edilmemesi halinde iade talebi ivedilikle incelemeye sevk ediliyor.

Buna göre, 2020 yılına ilişkin indirimli oran iadesine ilişkin YMM raporlarının 2022 yılı Haziran ayı sonuna kadar vergi dairesine verilmesi gerekiyor. Tabii ki ek süre istemek mümkün ancak uygulamada bir kez ek süre verildiğini görüyoruz.

Bu sürenin de uzatılmasına ihtiyaç var...

Yazarın Diğer Yazıları

Öz sermaye hesaplarına ilişkin enflasyon farklarını sermayeye ilave ederken bir kere daha düşünün!

Öz sermayeyi artırmayan ve hiçbir olumlu vergisel sonucu olmayan bu işlemin yapılmasını kesinlikle önermiyorum. Aman dikkat!

Şirket ortakları ve mirasçılarını ilgilendiren önemli gelişme: Enflasyon düzeltmesi veraset ve intikal vergisini de etkiliyor!

Enflasyon düzeltmesi ile öz sermaye tutarları önemli ölçüde değişmektedir. Çoğunlukla öz sermaye tutarları artmaktadır, çünkü ülkemizde mükelleflerin büyük çoğunluğu varlıklarını özkaynaklarla değil borçla finanse ettiklerinden enflasyon düzeltmesi işlemi enflasyon kazancı doğurmaktadır. Bu da öz sermayeleri artırmaktadır