04 Nisan 2022

İyimser enflasyon beklentileri

"Gerçekleşen mart aylık enflasyonunun yüzde 8 dolayında, yıllık enflasyonunun yaklaşık yüzde 65 olduğunu tahmin ediyorum"

Bugün mart enflasyonu açıklanıyor. Açıklanacak enflasyon oranı birkaç nedenle önemlidir.

Birincisi, Rusya-Ukrayna savaşının ilk etkileri bu ayın enflasyon verilerinde görülecek. Petrol, doğalgaz, elektrik gibi enerji kalemleri ile buğday, sıvı yağ gibi bazı gıda maddelerinin fiyat artışlarını ve bunların TÜFE ve ÜFE üzerindeki ilk tur etkilerini izleyebileceğiz.

İkincisi, 20 Aralık 2021 döviz kuru operasyonu yapılırken yıllık enflasyonun marttan itibaren aşağı kırılacağı ifade edildi. Bu nedenle hükûmet 2022’nin hemen başında birçok sektörde toplu zamlar yaptı. Mart enflasyonunda bir kırılma oldu mu anlayabileceğiz.

Üçüncüsü, açıklanan enflasyon, sonraki ayların beklentileri üzerinde önemli bir etki yapacak. Şimdiye kadar yapılan anketlerde 2022 sonu için enflasyon beklentileri genellikle yüzde 50’nin altında kalmıştı. Mart enflasyonu ile bu konuda bir dönüm noktası olacak mı, görebileceğiz.

Dördüncüsü, KKM’leri sürdürebilmek için arka kapı döviz satışlarıyla artmasına izin verilmeyen döviz kuru üzerindeki enflasyon baskısına bakabileceğiz.

Öyleyse soralım; Mart 2022’de TÜFE enflasyonu ne olmuştur? Bu yazının amacı anketler de dahil değişik göstergelere dayanarak bu konuda bir tahmin yapmaktır.

Yazının sonunda vardığım sonucu burada ifade edeyim. Mart ayı enflasyonunun, dikkate aldığım üç TÜFE enflasyonu beklenti anketindeki oranlardan daha yüksek olduğunu tahmin ediyorum. Özellikle TCMB’nin piyasa katılımcıları beklenti anketi iyimser kalmıştır.

Tahminim, Mart 2022’de TÜFE aylık enflasyonu için yüzde 8, yıllık enflasyonu için yüzde 65’tir. Düşüncem odur ki, ekonomi yönetimi yüksek TÜFE enflasyon verilerini görünce KDV indirimini gündeme almıştır. Halbuki KDV indirimi enflasyon dinamiğini etkilemez, belki oranlarda bir defalık, geçici bir düşüş sağlar. Belki.

Enflasyon birincisi Türkiye

Bir ülkede enflasyon, ülkenin dış ekonomik ilişkilerinin yoğun olduğu diğer ülke enflasyonlarından farklı olduğu ölçüde rekabet, ticaret ve istikrar sorunları yaratır.

Şubat 2022’deki yıllık enflasyon oranlarına baktığımızda, 37 OECD ülkesi içinde enflasyon birincisi olan Türkiye’nin, G20‘de de Arjantin’i geride bırakarak birinciliği aldığını görüyoruz.

Tüm ülkeleri içeren listeyi dikkate aldığımızda, Türkiye’nin önünde Venezüella, Sudan, Lübnan, Suriye, Zimbabwe gibi birkaç ülke olduğunu anlıyoruz. Türkiye’nin enflasyonu tam 180 ülkenin enflasyonundan yüksek. Tradingeconomics (2 Nisan 2022).

Bu 180 ülkenin çoğunluğunda enflasyon tek haneli, fakat yüksek kabul ediliyor ve para-faiz politikaları ile önlemler alınıyor. Türkiye’de ise enflasyonu düşürmek için uygulanan kalıcı önlemler yok. Çünkü yaklaşık 14 ay sonra seçimler var. İktidar, “enflasyonu düşüren politikalar alacağın oyu düşürür” düşüncesinde. 

Bunu dikkate alarak 7 ay önce enflasyon endişemi şöyle ifade etmiştim. “Türkiye tarihinde hiperenflasyon görülmedi. Ancak, enflasyon son yıllarda yine çift hanelere geçti. Çift haneler tekin değildir, kolayca tırmanabilir, iç ve dış koşullar birleşince üç haneye doğru gidebilir.”  Uygur (10 Eylül 2021).

Maalesef aynen öyle oldu. ÜFE’de üç haneye ulaştık bile. TÜFE’de ise yolun yarısını çoktan geçtik. Oy düşürür diye enflasyonu düşürecek politikalar uygulamıyoruz.

Mart enflasyon beklentisi ve KKM

Mart ayına ilişkin enflasyon algısı ve beklentisi anketlere nasıl yansıdı? Bu soruya Tablo 1’de yer alan anket sonuçlarından hareketle yanıt verebiliriz.

Not: Bloomberg HT anketinin sonuçları ortanca (medyan) değerlerdir. Diğer iki anketin sonuçları artimetik ortalama değerleridir.

1). Tablodaki üç anket sonucu, gösteriyor ki, enflasyon algılamasında ve beklentisinde, ekonomi yönetiminin açıkladığı gibi, martta aşağı doğru bir kırılma yok, yükselme sürüyor. Bu yükselmede Rusya - Ukrayna savaşının da etkisi olmuştur ve bu etki sürecektir.  

2). Döviz kurundaki yükselişi geri çevirmek ve enflasyonu düşürmek için getirilen KKM uygulaması, enflasyona bu yönde bir etki yapmamıştır. Enflasyon dinamiği yalnızca döviz kuru üzerinden çalışmıyor.

3). KKM uygulaması kur endekslemesi ve kur baskılaması ile var olabildiği için, aslında sonraki yüksek enflasyona ortam hazırlıyor. Tüm ilgili taraflar biliyor ki, KKM sürdürebilir değildir.

4). KKM sürdürülemediği anda enflasyonu bir kez daha sıçratacaktır. Faiz politikası değişirse veya kısmen var olan sermaye kontrolü tam uygulanırsa veya büyük ölçekli bir döviz girişi sağlanırsa, KKM uygulaması belli bir süre kazanır.

5). KKM uygulamasını kollamak için arka kapı döviz satışlarıyla nominal kur baskılanmakta, böylece yüksek enflasyonla birlikte reel efektif kur yükselmektedir. Bu gelişme ihracatı olumsuz etkilerken ithalatı teşvik etmektedir.

6). Enflasyonu düşürecek bir diğer önlem olarak tanıtılan KDV indiriminin, mart enflasyonu üzerinde bir etkisi olamaz çünkü 1 Nisan 2022’de yürürlüğe girmiştir. Ancak zaten KDV indirimi, doğası gereği, eğer yaparsa bir kerelik etki yapar. Enflasyon üzerinde kalıcı bir etkisi olmaz.

İyimser mart ayı enflasyon beklentileri

Tablo 1’de yer alan mart ayına ilişkin TÜFE enflasyonu beklentileri bana göre, son aylarda olduğu gibi, düşük kalmıştır, iyimserdir. Gerçekleşen mart aylık enflasyonunun yüzde 8 dolayında, yıllık enflasyonunun yaklaşık yüzde 65 olduğunu tahmin ediyorum.

Bu tahminimi aşağıdaki unsurlara dayandırıyorum.

1). TCMB’nin yaptırdığı piyasa katılımcıları anketinde son aylarda ortalama enflasyon beklentisi hep düşük kalmış, en yüksek enflasyon beklentisi ise gerçekleşen enflasyona yakın olmuştur. Mart ayı anketinde en yüksek aylık enflasyon beklentisi yüzde 8.5, yıllık enflasyon beklentisi yüzde 65.78 olmuştur.

2). Aynı anketteki bir ay sonraki ve ve iki ay sonraki enflasyon beklentileri de gerçekleşmelere göre hep oldukça düşük kalmıştır. Bu ankete katılanların henüz yüksek enflasyona uyum sağlamadığı veya yüksek enflasyonun sürmeyeceğini,  daha hızlı düşeceğini düşündükleri anlaşılıyor. Bu davranış enflasyon yüksek kaldıkça değişebilir.

3). TÜFE’nin “Konut” grubunda yer alan kira, elektrik, doğal gaz, kömür, likit gaz kalemlerinin ağırlığı yüzde 10’u aşmaktadır ve bu kalemler önemli aylık zamlar görmüşlerdir. Ne kadar uyuluyor bilmiyoruz ama kira artışları yıllık ortalama TÜFE enflasyonuna göre belirlenmeli. Yeni yüksek aylık enflasyon oranları devreye girdikçe, kira artış oranları da yükselmelidir.

4). Petrol ürünleri, özellikle motorin mart ayında yüzde 30’un üzerinde zam görmüştür. Bu zamlar başta “Ulaştırma” olmak üzere birçok grubun fiyatını yükseltmiştir.

5). Türk-İş’e göre, TÜFE içinde yaklaşık yüzde 26 ağırlığı olan “Gıda” grubunun enflasyonu da mart ayında yüzde 8.5 dolayındadır.

6). Yüksek enflasyona karşı kalıcı bir etkisi olmayacak olan KDV indirimleri yapılmıştır. İlginç bir yorum şu olabilir; yüksek mart ayı TÜFE enflasyonunun geçici sonuçlarını gören ekonomi yönetimi, bir çare olarak, kalıcı etkisi olmasa da KDV indirimine karar vermiştir.

Sonuçta yaptığım, TÜFE’deki bazı kalemlerin fiyat artışlarına dayanan ve ekonomi yönetiminin KDV indirimi kararını “politik ekonomi” bağlamında dikkate alan yalnızca bir tahmindir.


Kaynakça

Tradingeconomics (02 Nisan 2022) “Inflation”

Uygur, Ercan (10 Eylül 2021) “Enflasyon ve Futbol: Başarısızlık Tablosunun Ortak Yönleri”

Yazarın Diğer Yazıları

Şaşırtan barış söylemleri ve barış ödülleri

ABD ve İsrail, kuzey doğu Suriye’de insan ve silah gücü biriktiriyor. İnsan gücünün çok önemli bölümü Kürt nüfustan devşiriliyor. Soru şu; İsrail’in eksikleri böylece, bu güçle giderilebilir mi? İkinci bir soru şu; Öcalan’ın hayal ettiği Kürt ulusal sorununun çözümü böyle mi gelecekti acaba?

Ticaret savaşları ve ABD’nin vergi silahı

ABD’de alınan gümrük vergilerini yükseltme kararı AB ve Türkiye dahil olmak üzere tüm ülkeleri etkiliyor ve dikkate alınmak zorunda

Nobel Ekonomi Ödülü verilen çalışmalar ne diyor, Türkiye için ne mesaj veriyor?

Ödül alan üç yazarın çalışmalarından ortaya çıkan bir sonuç şudur: Hukukun, adaletin ve kurumların zayıf olduğu ortamlarda, toplum sisteme genellikle güvenmiyor, istismar edilip sömürülüyor ve sonuçta büyüme ve toplumsal ilerleme sağlanamıyor

"
"