22 Nisan 2014

Twitter’dan nasıl vergi alınacak?

Başlıkta sorduğumuz soru aslında sadece Türkiye’nin değil tüm Dünya’nın gündemini uzun süredir meşgul eden bir soru. Dijital dünya ışık hızıyla gelişirken, vergi kanunları ve uygulamaları bu dinamik süreci takipte çok zorlanmaya başlamış durumda.

Başlıkta sorduğumuz soru aslında sadece Türkiye’nin değil tüm Dünya’nın gündemini uzun süredir meşgul eden bir soru. Dijital dünya ışık hızıyla gelişirken, vergi kanunları ve uygulamaları bu dinamik süreci takipte çok zorlanmaya başlamış durumda. Buna “uluslararası şirketlerin” ekonomik hayatta gün geçtikçe artan hâkimiyetlerini ve uluslararası ekonomik entegrasyonu eklerseniz sorun daha da karmaşıklaşıyor. Mevcut durumun, vergi matrahlarında bir aşınma yarattığı da herkesin kabulü. Bu nedenle Birleşmiş Milletler, OECD ve Avrupa Birliği gibi önemli uluslararası platformlar bu alanda ciddi çalışmalar ve girişimler yapıyorlar.

 

OECD’nin eylem planı…

 

Bu çalışmalardan en dikkat çekici olanı OECD’nin 2013’ün sonuna doğru ortaya koyduğu “Matrah Aşındırma ve Kar Aktarımına” yönelik Eylem Planı (Action Plan on Base Erosion and Profit Shifting - BEPS). Plan’da bulunan 15 eyleme ilişkin gerekli aksiyonların 2 yıl içerisinde tamamlanması öngörülüyor.

Dikkat çekici bir şekilde, OECD-BEPS’in ilk eylemi “dijital ekonominin vergilendirilmesi” başlığını taşıyor. Bu eylem, dijital ekonominin, uluslararası vergi yapısına bir tehdit oluşturup oluşturmadığının analiz edilmesini ve tespit edilen sıkıntılı noktaları giderecek yeni bir vergilendirme yapısının ortaya konulmasını amaçlıyor. Özetle eylemden beklenen çıktı; “Dijital ekonominin neden olduğu sorunların ortaya konması ve bu sorunlara yönelik eylemlerin tespiti”. OECD-BEPS’in bu eylem için öngördüğü süre ise 2014 Eylül’ünde sona eriyor.

 

Türkiye - ABD Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması ne diyor?

 

İnternet sitesindeki verilere göre;

  • 230 milyonun üzerinde aylık aktif kullanıcısı olan
  • Günde 500 milyon Tweet’in gönderildiği
  • İçerdiği hesapların %77’si ABD dışında olan
  • Amsterdam, Berlin, Dublin, Londra, Madrid, Paris, Rio de Janeiro, Sao Paulo, Singapur, Sidney, Seul, Tokyo, Toronto ve Vancouver’da ofisleri bulunan,

 

Twitter’ın yasal merkezi, San Francisco, ABD’de. Bu durumda, vergileme konusunda Türkiye ile ABD arasındaki Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması'na (ÇVÖA) bakmamız da elzem oluyor. Bu noktada, Anayasa’nın 90. maddesini hatırlamakta yarar var; “(…) Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. (…)”

Ayrıntılarına burada girmeyeceğimiz, Türkiye-ABD ÇVÖA'ya göre, bir teşebbüsün diğer akit devlette elde ettiği “ticari kazanç” burada yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunmadıkça, sadece teşebbüsün bağlı olduğu akit devlette vergilendirilebiliyor. Yani, ticari kazançlar bakımından, teşebbüsün Türkiye’de bir işyeri mevcutsa Türkiye’nin vergileme hakkından bahsetmek mümkün; aksi halde konu karmaşık bir hal alıyor. “İşyeri” kavramından ne anlaşılması gerektiği ise ÇVÖA’nın 5. maddesinde oldukça ayrıntılı olarak düzenlenmiş durumda. Şunu da ekleyelim; teşebbüsün Türkiye’de bir işyerinin bulunması halinde, sadece bu işyeriyle ilişkili olan gelirlerin vergilendirilmesi gündeme gelebiliyor.

 

Twitter nasıl vergilenecek?

 

Türkiye’nin, Türkiye kaynaklı gelirler üzerinden vergi almak istemesinden daha doğal bir talep söz konusu olamaz; ancak yukarıdaki yasal tabloya bakınca özet olarak şu sonuçlar ortaya çıkıyor;

  • Twitter ve benzeri şirketlerin çalışma sistemleri ve ÇVÖA’lar bunların -Türkiye’de de olduğu gibi- faaliyette bulundukları diğer ülkelerde vergilendirilmelerini zorlaştırıyor.
  • Twitter özelinde de görüldüğü gibi, bu şirketleri vergilemede kritik nokta Türkiye’de bir “işyerlerinin” bulunması; ancak bu konu şirketlerin takdirinde. Elinizde “işyeri” açma konusunda bu şirketlere baskı yapabileceğiniz legal bir enstrüman yoksa ve mevcut bir iş yeri açma iradeleri de bulunmuyorsa bu şirketleri vergilemek neredeyse imkânsızlaşıyor.

 

Türkiye’de yerleşik şirketlerin Twitter’da veya benzeri dijital mecralarda yayınlattıkları reklamlar için “sorumlu sıfatıyla KDV” hesaplayıp ödemeleri gerekiyor. OECD’nin de ciddi olarak değiştirmek için çalıştığı, yukarıdaki yasal tablo değişmediği sürece; Türkiye Gelir Bütçesi bir süre daha sadece bu KDV geliri ile yetinmek zorunda kalacak gibi görünüyor.  

 

Twitter: @AKIN_EMRAH

E-mail: [email protected]

Yazarın Diğer Yazıları

Bütçede fon uygulamalarına yeniden mi dönüyoruz?

Tahsisli vergi uygulamasının, devletin bütün gelir ve giderlerinin tek bir bütçe içinde toplanmasını ifade eden “Bütçe Birliği” ilkesi ile bu ilkenin doğal sonucu olan ve bütçe içindeki hiçbir gelirin hiçbir gidere tahsis edilememesini işaret eden “adem-i tahsis” ilkesi ile uyum içinde olduğunu söylemek pek mümkün değil

Son dönemde vergiyle ilgili konuştuklarımız: Para ve maliye politikası uyumunun neresindeyiz?

Para ve maliye politikalarının bütüncül şekilde, birlikte ve uyumlu çalışmadığı bir ekonomik sistemde, TCMB tarafından konulan enflasyon hedeflerinin tutturulmasının imkansıza yakın olduğunu söylemek mümkün. Vergi politikasının amacının da bu hedef dikkate alınarak şekillendirilmesi hayati önemde

Dolaylı vergi yapımız enflasyonu körüklüyor mu?

OVP'de de vurgulanan, "doğrudan vergilerin vergi gelirleri içindeki payının arttırılması" politikası sadece mali açıdan değil; dolaylı vergilerin enflasyon üzerindeki baskısı bağlamında da kritik önemde görünüyor

"
"