25 Kasım 2016

Otomobilde değişen ÖTV, cebimize ve ekonomiye nasıl yansıyacak?

Otomobil vergilemesinde şimdi ne değişecek?

Bu makale, 25 Kasım 2016 Tarih ve 29899 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ve otomobillerde ÖTV oranlarını yeniden düzenleyen 2016/9542 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı öncesinde kaleme alınmıştır.

Otomobillerde yeni ÖTV düzenlemesi şu sıralar çok popüler; ancak konu hakkındaki tartışmaların yeterli bilgi ile yapıldığını söylemek zor. 24 Kasım'da Resmi Gazete'de yayımlanan “6761 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” otomobillerin ÖTV rejiminde köklü bir değişikliğe yol açacak bir hüküm içeriyor. Yeri gelmişken belirtelim; yeni düzenlemenin ilgili Bakanlar Kurulu Kararı yayımlanır yayımlanmaz yürürlüğe girmesi, ekonominin önemli lokomotifi olan otomotiv sektörü için ciddi bir sıkıntı yaratabilir. Bu nedenle sektöre, bu yeni uygulamaya geçmeden 3-6 ay civarında bir zaman tanınması son derece yararlı olacaktır.

Konuyu ve muhtemel etkilerini ana hatlarıyla özetlemeye çalışalım.

Otomobillerde mevcut ÖTV uygulaması nasıl?

Hâlihazırda otomobiller esas itibarıyla motor silindir hacmine göre vergilendiriliyor. Hybrid veya tam elektrikli otomobiller için de özel ÖTV oranları uygulanıyor. Mevcut yapıyı aşağıdaki tabloda özetleyelim.

Motor silindir hacmi 1600 cm3'ü geçmeyenler  ​%45​

Motor silindir hacmi 1600 cm3'ü geçen fakat 2000 ​cm3'ü geçmeyenler  

1)      Elektrik motoru da olanlardan elektrik motor gücü 50 KW'ı geçip motor silindir hacmi 1800 cm3'ü geçmeyenler     %45

2)      Diğerleri       %90

Motor silindir hacmi 2000 cm3'ü geçenler

1)      Elektrik motoru da olanlardan elektrik motor gücü 100 KW'ı geçip motor silindir hacmi 2500 cm3'ü geçmeyenler    %90

​2)      Diğerleri​

        %145

 ​Sadece elektrik motorlu olanlar ​

1)      Motor gücü 85 kW 'ı geçmeyenler %3

2)      Motor gücü 85 kW'ı geçen fakat 120 kW'ı geçmeyenler %7

3)      Motor gücü 120 kW'ı geçenler    %15

Otomobil vergilemesinde şimdi ne değişecek?

Yeni hükme göre ÖTV Kanunu'nun 12. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi aşağıdaki gibi değişiyor. Buna göre Bakanlar Kurulu:

"c) (II) sayılı listedeki mallar için belirlenen oranları bir katına kadar artırmaya, sıfıra kadar indirmeye; bu sınırlar içinde kalmak şartıyla 87.03 G.T.İ.P. numarasında yer alan mallar için özel tüketim vergisi matrahını esas alarak fiyat grupları oluşturmaya, bu fiyat grupları ve malların cinsi, sınıfı, üst yapı gövde tanımı, istiap haddi ile yolcu ve yük taşıma kapasitesi itibariyle farklı oranlar belirlemeye; uygulanmakta olan oranları EURO normlarını sağlayan katalitik konvertör sistemi ile teçhiz edilmiş taşıtlarda yarısına kadar indirmeye, kanunî oranına kadar çıkarmaya," yetkili olacak.

Konu hakkında ilgili Bakanlar Kurulu Kararı yayımlanana kadar otomobillerde karşımıza çıkacak yeni ÖTV rejimini analiz edebilmek oldukça zor; ancak temelde otomobil fiyatlarını ve silindir hacmini esas alan bir sistem oluşturulacağı anlaşılıyor. Bunun yerine, yeni ihdas edilen maddede yer alan diğer hususlar da (üst yapı gövde tanımı, istiap haddi ile yolcu ve yük taşıma kapasitesi vb.) sisteme dahil edilecek olursa oldukça karmaşık bir vergi rejimi ile karşılaşılabilir. Karmaşık bir vergi sisteminin, sektör için -artan ÖTV'nin yanı sıra- ek bir külfet olacağının altını da çizelim.

Konuyu en azından otomobil fiyatları penceresinden özetleyelim;

  *   Motor silindir hacmi -eskiden olduğu gibi- ÖTV düzenlemesinde dikkate alınmaya devam edecek. Yani bazı tartışmalarda söylendiği gibi, motor silindir hacmi yerine, sadece otomobilin fiyatı dikkate alınmayacak. İki kıstas bir arada kullanılacak. Örnek verelim, 1.500cc motor hacminde olan bir otomobil şu an -fiyatı ne olursa olsun- %45 ÖTV'ye tabi tutulurken; yeni düzenlemede Bakanlar Kurulu fiyatı 100 bin TL üzerinde olan 1.500 cc olan otomobil için örneğin %60 oranını belirleyebilecek. Özetle, motor hacmi büyüdükçe artan ÖTV oranı; fiyatla da artacak. Burada bir yanılgıyı da düzeltelim; mevcut sistemde de ucuz otomobilden alınan vergi ile pahalı olanından alınan vergi aynı değil; çünkü otomobillere "oransal bir ÖTV" uygulanıyor. Mevcut yapıda da otomobil fiyatı arttıkça, hesaplanan ÖTV tutarı da otomatik olarak artıyor. Yeni sistemde bu makasın daha da açılması amaçlanıyor.

  *   Ayrıntısına girmeden belirtelim, yeni sistemde silindir hacmi aynı; ancak fiyatı farklı olan otomobiller için Bakanlar Kurulu farklı bir ÖTV oranı tespit edebilecek. Yukarda da belirttiğimiz gibi, 1.500cc hacmindeki iki otomobil için fiyata göre farklı ÖTV tespit edilebilecek. Örneğin hepsi 1.500 cc motor hacminde olan otomobillerden, fiyatı 50 bin TL'ye kadar olanlar için %45; 50-100 bin TL arası için %60; 100 bin TL üstü için %70 şeklinde yeni bir oran kademelendirmesi yapılabilecek.

  *   Bakanlar Kurulu -eskiden olduğu gibi- çevre dostu araçlar için ÖTV oranını yarıya kadar indirebilecek. Bu da yeni bir düzenleme değil. Mevcut sistemde de olan bir Hüküm karşısındayız.​

Otomobilalacak ılanları, bütçeyi ve ekonomiyi ne dekliyor?​

2017 Bütçe Tasarısı'na göre, gelecek yıl "motorlu taşıt araçları" üzerinden yaklaşık 19,9 milyar TL ÖTV tahsil edilmesi planlanıyor. Elbette bu rakamın içinde aslan payı otomobillere ait olacak. Yeni düzenleme ile ÖTV tahsilatı içinde otomobillerin payının biraz daha artması beklenebilir; ancak bunun temel şartı piyasanın canlılığını yitirmemesi ve otomobil satışlarının normal seyrinde gitmesi. Eğer fiyatlarda meydana gelecek artışlar, alıcıların otomobil alım tercihini öteler veya engellerse bu defa bütçe için olumsuz bir tablo karşımıza çıkabilir. Satın alınmayan her otomobilin sadece ÖTV değil; %18 KDV kaybı olduğunun altını da kalın çizgilerle çizelim. Otomotiv piyasasında yaşanması muhtemel bir durgunluğun, ekonomik büyüme üzerinde de ciddi olumsuz etkileri olacağı da öngörülebilir. Bu noktada otomotiv piyasasını hareketlendirecek "hurda indirimi" gibi vergisel teşviklerin tekrar gündeme alınması yararlı olabilir.  ​

Otomobil alacak olanlar için çok olumlu bir tablo çizmek oldukça zor. Yeni düzenleme ile fiyatı düşük otomobillerde bir vergi indirimi yapılmayacağı anlaşılıyor; yani "Yeni sistemde 1.500 cc hacminde olan ancak fiyatı 50 bin TL altında olan otomobiller için %30 ÖTV oranı uygulanabilir" demek aşırı iyimserlik olabilir. Özetle, otomotiv ÖTV'sinde her kademede bir parça artış olacağını öngörmek gerekiyor. Sadece bu da değil; ÖTV, KDV'nin de matrahına giriyor, yani artan ÖTV tutarının %18'i kadar da bir KDV artışı olacağını söyleyebiliriz. Bu tabloyu, artan döviz kurları dolayısıyla karşılaşmamız muhtemel olan otomobil zamları daha da karamsar hale getiriyor. Genel manzara, otomobil almak niyetinde olanları, bu kararlarını hayata geçirme bakımından acele etmeye zorlayacak gibi görünüyor.


*Bu makale www.KPMGvergi.com.tr'den alınmıştır.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Dolaylı vergi yapımız enflasyonu körüklüyor mu?

OVP'de de vurgulanan, "doğrudan vergilerin vergi gelirleri içindeki payının arttırılması" politikası sadece mali açıdan değil; dolaylı vergilerin enflasyon üzerindeki baskısı bağlamında da kritik önemde görünüyor

2023 bütçesine Özel Tüketim Vergisi penceresinden bakalım

Bu ürünlerdeki vergileme modelimiz enflasyonu fazlasıyla tahrik ediyor. Bununla da kalmıyor, enflasyondaki her 1 puan artış kamu giderlerinde de 15-16 milyar TL artış yaratıyor. Yani yüksek dolaylı vergi koyarak bütçe gelirlerimizi arttırmaya çalışırken; enflasyon kanalı ile de bütçe giderlerimizi şişiriyoruz

Kılıçdaroğlu’nun 'vergileri dörtte bire indirilmiş otomobil' vaadi ne anlama geliyor?

"Eğer öneri hayata geçirilebilirse şu an nihai fiyatı 531 bin TL olan bir otomobili 354 bin TL veya 320 bin TL’ye almak mümkün olabilir"