06 Ekim 2016

Orta ve yüksek teknoloji yatırımlarına teşvik dopingi!

Enerji tasarrufu sağlayan yatırımlara da yeni teşvik geliyor

Yatırım teşvik sistemimizin temel düzenlemesi olan 2012/3305 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nda (BKK) en son  yayımlandığı tarihten bu tarafa on ayrı Kararname ile değişikliğe uğradı. 5 Ekim’de yayımlanan 2016/9139 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı (BKK) ile de teşvik sistemimizin içine önemli ve yeni mekanizmalar eklendi. Buna göre, bazı “orta ve yüksek teknolojili yatırımlar” -1, 2 veya 3. Bölgelerde bile yapılsalar- 4. Bölge desteklerinden yararlanabilecekler. Ayrıca “enerji verimliliği” sağlayan yatırımlar “öncelikli yatırım” olarak desteklenecekler. BKK ile gelen değişikliklerin en dikkat çekici olanlarının altını çizelim;

Desteklenecek orta ve yüksek teknolojili yatırımlar neler?

BKK’nın bu konu hakkında OECD’nin “teknoloji yoğunluk” tanımını esas aldığı görülüyor. Buna göre, bir liste halinde sayılan ve bazılarını aşağıya alacağımız 34 adet yatırım 1, 2 veya 3. Bölgelerde bile yapılsalar 4. Bölge desteğinden yararlanabilecekler. Burada iki önemli noktanın altını çizelim;

  • İstanbul’da yapılacak yatrımlar bu kapsamda olmayacaklar ve bu desteklerden yararlanamayacaklar,
  • Bu desteklerden yararlanmak için 1 ve 2. Bölgede en az 1 milyon TL; diğer bölgelerde de en az 500 bin TL tutarında sabit yatırım yapmak gerekiyor.

BKK ile 4. Bölge desteklerinden yararlanacak 34 ayrı yatırım konusuna örnek verecek olursak;

  • Kimyasal gübre ve azotlu bileşiklerin üretimi
  • Tutkal ve jelatin imali,
  • Pompa ve kompresör imalatı,
  • Kaldırma ve taşıma teçhizatı imali,
  • Mil yatağı, dişli, dişli takımı ve tahrik tertibatı imalatı,
  • Tarım ve orman makinaları imalatı,
  • Gıda, içecek, ve tütün işleyen makinelerin imalatı,
  • Tekstil, giyim eşyası v eve deri işlemede kullanılan makinelerin imalatı,
  • Silah ve mühimmat imalatı,
  • Ev aletleri imalatı,
  • Elektrik motoru, jeneratör ve transformatörlerin imalatı,
  • Motorlu kara taşıtları imalatı,
  • Motosiklet imalatı,
  • Demiryolu ve tramvay lokomotif ve vagonları imalatı gibi yatırımlar 4. Bölge desteklerinden yararlanabilecekler.

Orta ve yüksek teknolojili yatırımlara hangi destekler öngörülüyor?

Bu yatırımlar, İstanbul hariç olmak üzere, 1, 2 ve 3. Bölgelerde yapılmaları halinde  yatırımın yerine bakılmaksızın 4. bölge desteklerinden yararlanabilecekler. 5 ve 6. Bölgede yapılmaları halinde ise bu bölgelerin bölgesel desteklerinden yararlanabilecekler.

Buna göre 1, 2 ve 3. Bölgede yapılamaları halinde bu yatrırımların alabilecekleri destekleri aşağıdaki gibi özetleyebiliriz;

  • KDV İstisnası,
  • Gümrük Vergisi Muafiyeti,
  • 6 yıl süreyle Sigorta Primi İşveren Hissesi Desteği,
  • %30 Yatırıma Katkı Oranı ile %70 Oranında Vergi İndirimi,
  • 600 Bin TL’ye kadar Faiz Desteği
  • Yatırım Yeri Tahsisi

Bu yatımları yapan yatırımcıların “yatırıma katkı oranının %80’sini yatırım döneminde” kullanabileceğini de vurgulayalım. Bu sayede, yatırım henüz tamamlanıp işletmeye geçmese bile yatırımcı büyük bir kısım vergisel destekten yararlanabilecek. Bu yatırımcı için önemli bir ek bir finansman olanağı.

Belirtelim, 2016/9139 sayılı BKK öncesinde yatırım döneminde ödenecek vergi üzerinden yararlanılabilecek katkı tutarı bölgelere göre kademelendirilmişti. Önceden 1. Bölgede yaptığınız bir yatırım için yatırım döneminde herhangi bir indirim imkanından faydalanılamıyordu. Yatırım döneminde indirimden faydalanma oranı 2. Bölge için yüzde 10, 3. Bölgede yüzde 20, 4. Bölgede yüzde 30, 5. Bölgede yüzde 50 ve 6. Bölgede ise %80’di. Yeni BKK ile bu ayrım ortadan kaldırılmış ve tüm yatırımların yararlanabilecekleri vergisel teşviğin %80’ini yatırım döneminde ve diğer faaliyetler üzerinden elde ettikleri kazançlara uygulama imkanı getirilmiş durumda. Bu yeni desteğin çok önemli ve yerinde bir adım olduğunun altını kalın çizgilerle çizelim. Bu sayede, yatırımcıya -yapılmış olan yatırım henüz faaliyete geçmeden- vergisel avantajın yüzde sekseninden yararlanma imkanı tanınmış oldu.

Enerji tasarrufu sağlayan yatırımlara da yeni teşvik geliyor!

Sanayinin en önemli ve maliyetli girdilerinin başında gelen ve cari açık sorunumuz bağlamında da ciddi biçimde tartışılan enerji konusu, “verimliliğin” büyük önem kazandığı bir alan. Enerji bakımından çok büyük oranda dışarıya bağımlı olmamız da sorunun önemini bir kat daha arttırıyor.

Teşvik sistemi ile şimdi bu konuya da bir neşter vuruluyor. 2016/9139 sayılı BKK ile 500 ton eşdeğer petrol (TEP) enerji tüketimi olan mevcut imalat sanayi tesislerinde gerçekleştirilecek ve mevcut duruma göre en az yüzde 20 oranında enerji tasarrufu sağlayacak “enerji verimliliği” yatırımları “Öncelikli Yatırımlar” arasına alınmış durumda. Bu yatrımların desteklenmesi için iki önemli şart var;

  1. Yatırım Enerji Bakanlığı’ndan alınacak bir proje onayına dayanacak,
  2. Enerji tasarruf yatırımının geri dönüş süresi 5 yıl ve daha az olacak,
     

Öncelikli yatırımlar yapıldıkları yatırımın yerine bakılmaksızın 5. bölge desteklerinden yararlanabiliyorlar. Buna göre bu “enerji verimliliği” yatırımlarının alabilecekleri destekleri aşağıdaki gibi özetleyebiliriz;

  • KDV İstisnası,
  • Gümrük Vergisi Muafiyeti,
  • 7 yıl süreyle Sigorta Primi İşveren Hissesi Desteği,
  • %40 Yatırıma Katkı Oranı ile %80 Oranında Vergi İndirimi,
  • 700 Bin TL’ye kadar Faiz Desteği
  • Yatırım Yeri Tahsisi

Özetle…

Türkiye’nin doğrudan uluslararası sermaye çekme ihtiyacının had safhaya çıktığı bir dönemde,  bir süre önce irdelediğimiz “Süper Teşvik Modeli” ile birlikte 2016/9139 sayılı BKK ile atılan bu adımlar oldukça kıymetli. Bu adımların hem ulusal hem de uluslararası yatırımcı nezdinde tanıtımın etkili bir şekilde yapılması büyük önem arz ediyor. Aksi halde, yeni teşvik mekanizmalarından beklenen sonuçları alabilmek güçleşecektir.


(*) Bu makale www.KPMGvergi.com adresinde yayımlanmıştır.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Bütçede fon uygulamalarına yeniden mi dönüyoruz?

Tahsisli vergi uygulamasının, devletin bütün gelir ve giderlerinin tek bir bütçe içinde toplanmasını ifade eden “Bütçe Birliği” ilkesi ile bu ilkenin doğal sonucu olan ve bütçe içindeki hiçbir gelirin hiçbir gidere tahsis edilememesini işaret eden “adem-i tahsis” ilkesi ile uyum içinde olduğunu söylemek pek mümkün değil

Son dönemde vergiyle ilgili konuştuklarımız: Para ve maliye politikası uyumunun neresindeyiz?

Para ve maliye politikalarının bütüncül şekilde, birlikte ve uyumlu çalışmadığı bir ekonomik sistemde, TCMB tarafından konulan enflasyon hedeflerinin tutturulmasının imkansıza yakın olduğunu söylemek mümkün. Vergi politikasının amacının da bu hedef dikkate alınarak şekillendirilmesi hayati önemde

Dolaylı vergi yapımız enflasyonu körüklüyor mu?

OVP'de de vurgulanan, "doğrudan vergilerin vergi gelirleri içindeki payının arttırılması" politikası sadece mali açıdan değil; dolaylı vergilerin enflasyon üzerindeki baskısı bağlamında da kritik önemde görünüyor

"
"