19 Şubat 2014

Konut kira gelirini beyan edecekler dikkat!

Mayıs 2012’de yayımlanan 6322 sayılı Kanun ile Gelir Vergisi Kanunu’nda önemli bir değişiklik yapıldı. Bu değişiklik, konut kira geliri elde edip, Kanun’da her yıl güncellenen “istisna” tutarından yararlananların 2013’te elde ettikleri gelirleri doğrudan ilgilendiriyor.

Mayıs 2012’de yayımlanan 6322 sayılı Kanun ile Gelir Vergisi Kanunu’nda önemli bir değişiklik yapıldı. Bu değişiklik, konut kira geliri elde edip, Kanun’da her yıl güncellenen “istisna” tutarından yararlananların 2013’te elde ettikleri gelirleri doğrudan ilgilendiriyor. Şöyle ki; yeni durumda Kanun’da belirtilen istisna haddinin üzerinde hâsılat elde eden mükelleflerden, beyanı gerekip gerekmediğine bakılmaksızın ayrı ayrı veya birlikte elde ettiği “ücret, menkul sermaye iradı, gayrimenkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve iratlarının” brüt tutarlarının toplamı Gelir Vergisi Kanunu’nun 103’üncü maddedesinde yazılı tarifenin üçüncü diliminde “ücret” gelirleri için yer alan tutarı (2013 yılı 94.000 TL) aşanlar artık bu istisnadan faydalanamayacaklar!

 

Gayrimenkul sermaye iradı nedir?

 

Gelir Vergisi Kanun’da belirtilen mal ve hakların kiraya verilmesi dolayısıyla elde edilen gelirler “gayrimenkul sermaye iradı” olarak tanımlanıyor. Kanun’un 70. maddesinde belirtilmiş olan bu mal ve haklara “arazi, bina, gayrimenkul olarak tescil edilen haklar, arama, işletme ve imtiyaz hakları ve ruhsatları, ihtira beratı, marka, ticaret unvanı, her türlü teknik resim, desen, model, plan ile sinema ve televizyon filmleri, telif hakları vb.” örnek verilebilir.

 

Konut kirasında istisna uygulaması…

 

Kanun’da “konut kira geliri” elde edenler için bir istisna öngörülmüş. Buna göre, konut kirası elde edenler -2013 için tespit edilen istisna tutarı olan- 3.200 TL’nin altında kira geliri elde etmeleri halinde beyanname vermeyecekler yok veya verdikleri beyannamede bu tutarı (istisnaları var) gelirlerinden düşebilecekler.

Beyanname verilmesi gereken bir durum varsa, 1 Ocak 2013 ile 31 Aralık 2013 arasındaki döneme ait gayrimenkul sermaye iradı gelirlerinin 1 Mart - 25 Mart 2014 arasında vergi dairelerine beyan edilmesi gerekli. Beyan edilen gelire ilişkin vergi ise Mart ve Temmuz aylarında iki eşit taksitte ödenebiliyor.

 

Yeni durumda istisna uygulaması nasıl olacak?

 

Yeni duruma ilişkin ayrıntılı açıklamalar yakın zamanda yayımlanan 286 numaralı Gelir Vergisi Tebliği’nde yapılmış durumda. 6322 sayılı Kanun’dan önce kira gelirinin yanında ticari, zirai veya mesleki kazancını beyan etmek zorunda olanlar, yukarıda belirttiğimiz istisnadan yararlanamıyordu. 6322 sayılı Kanun’la birlikte, 2013’te istisna haddinin (3.200 TL) üzerinde kira geliri elde edenler, ayrı ayrı veya birlikte elde ettiği ücret, menkul sermaye iradı, gayrimenkul sermaye iradı veya diğer kazanç ve irat geliri varsa ve bu gelirlerin gayri safi tutarları toplamı 94.000 TL’yi aşıyorsa -bu gelirlerin beyanının gerekip gerekmediğine bakmadan- artık 3.200 TL’lik istisnadan yararlanamayacaklar.

Konuyu örnekleyelim; (A) Hanım’ın, 2013 yılında, konut kirası olarak 8.000 TL ve ortak olduğu (X) A.Ş’den de tamamı stopajla vergilendirilmiş 160.000 TL kâr payı elde ettiğini varsayalım. Bu durumda (A) Hanım’ın elde etiği gelir toplamı 168.000 TL (8.000+160.000)  olmaktadır. Bu tutar 2013 için belirlenen 94.000 TL’yi aştığı için (A) Hanım -6322 sayılı Kanun öncesinde yararlanabildiği- 3.200 TL’lik konut kira geliri istisnasından yararlanamayacaktır. Burada, (X) A.Ş’den elde edilen kar payının %50’sinin vergiden istisna olmasının da bu duruma bir etkisi yoktur.

Özetle, bu yıl Mart’ta 2013’te elde ettikleri konut kira gelirleri için beyanname verecek olanların, elde ettikleri diğer gelirleri de -bu gelirlerin beyanının gerekip gerekmediğine bakmadan- hesaba katmaları gerekecek.

 

Twitter: @AKIN_EMRAH

E-mail: [email protected]

 

Yazarın Diğer Yazıları

Bütçede fon uygulamalarına yeniden mi dönüyoruz?

Tahsisli vergi uygulamasının, devletin bütün gelir ve giderlerinin tek bir bütçe içinde toplanmasını ifade eden “Bütçe Birliği” ilkesi ile bu ilkenin doğal sonucu olan ve bütçe içindeki hiçbir gelirin hiçbir gidere tahsis edilememesini işaret eden “adem-i tahsis” ilkesi ile uyum içinde olduğunu söylemek pek mümkün değil

Son dönemde vergiyle ilgili konuştuklarımız: Para ve maliye politikası uyumunun neresindeyiz?

Para ve maliye politikalarının bütüncül şekilde, birlikte ve uyumlu çalışmadığı bir ekonomik sistemde, TCMB tarafından konulan enflasyon hedeflerinin tutturulmasının imkansıza yakın olduğunu söylemek mümkün. Vergi politikasının amacının da bu hedef dikkate alınarak şekillendirilmesi hayati önemde

Dolaylı vergi yapımız enflasyonu körüklüyor mu?

OVP'de de vurgulanan, "doğrudan vergilerin vergi gelirleri içindeki payının arttırılması" politikası sadece mali açıdan değil; dolaylı vergilerin enflasyon üzerindeki baskısı bağlamında da kritik önemde görünüyor

"
"