31 Mart 2010

17 YÜKSEK YARGICIN 10'U 'YÜRÜTME'DEN GELECEK...

AKP'nin 22 Mart Pazartesi günü tartışmaya açtığı anayasa değişikliği taslağı, temel eleştirileri önemli ölçüde...

AKP'nin 22 Mart Pazartesi günü tartışmaya açtığı anayasa değişikliği taslağı, temel eleştirileri önemli ölçüde karşılamayan rötuşlar ve önemli bir ilaveyle TBMM Başkanlığı'na verildi.
AKP'nin teklifinde, tartışma konusu olan yargı düzenlemelerinde dikkat çeken noktalar ile karşı karşıya bulunduğumuz bazı olasılıklar şöyle:
- AKP paketine yöneltilen eleştiriler, yürütmenin yargı üzerindeki etkilerinde odaklanmıştı. Paket bu açıdan AKP için 2007 yılında anayasa taslağı hazırlayan komisyonun başkanı Prof. Ergun Özbudun ile komisyonda görev alan Prof. Levent Köker ve Prof. Serap Yazıcı'dan TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner'e, DİSK'ten Türkiye Barolar Birliğine uzanan geniş bir yelpaze içinde eleştirilmişti. AKP'nin anayasa değişikliğini “olumlu bir girişim” olarak değerlendiren bu kesimde öne çıkan görüş, yargı bağımsızlığının zedelenebileceği ve Cumhurbaşkanı'nın parlamanter bir rejim için zaten fazla olan yetkilerini daha da artıran teklifin bu açıdan sorunlar doğurabileceğiydi.

Köşk kontenjanı ve üye sayısı düşürüldü

- AKP'nin bu eleştirileri, sadece Anayasa Mahkemesi'ne Cumhurbaşkanı'nın doğrudan atayacağı üye sayısını 2 kişi azaltma noktasında dikkate aldığı anlaşılıyor. 22 Mart'ta açıklanan taslakta 19 üyeli olması öngörülen Anayasa Mahkemesi'ne 7 üyenin doğrudan, 9 üyenin de yargı ve YÖK'ten önerilecek 3'er kişi arasından Cumhurbaşkanı'nca seçilmesi teklif ediliyordu. TBMM Başkanlığı'na sunulan teklifte, mahkemenin üye sayısı 19'dan 17'ye çekilirken Cumhurbaşkanı'nın doğrudan seçeceği üye sayısı ise 7'den 4' indiriliyor. Boşa çıkarılan bir üyelik için, daha önceki taslakta yer almayan Askeri Yargıtay'a kontenjan tanınıyor. Sonuçta Cumhurbaşkanı, Anayasa Mahkemesi'ne 4'ü doğrudan, 10'u dolaylı olmak üzere 14 üye atıyor.

'Yürütme' kaynaklı üye sayısı 4 değil, 10

- Yürütme organının Anayasa Mahkemesi'ne doğrudan göndereceği üyeler açısından görünüşte böyle olan rakamlar, gerçek durumu açıklamıyor! Zira YÖK üyelerini Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu seçip atıyor. Bu nedenle teklif uyarınca YÖK'ün önerisi üzerine Anayasa Mahkemesi'ne seçeceği üç isim, Köşk açısından çok da “dolaylı” bir seçim anlamına gelmiyor.
- Diğer yandan teklifte, TBMM'nin Anayasa Mahkemesi'ne seçeceği üç üye için ilk turdan sonra “nitelikli çoğunluk”, ikinci turdan sonra da “salt çoğunluk” aranmadığı için, son sözü parlamento çoğunluğuna hakim olan iktidarın söyleyeceği bir düzen bulunuyor. Bu çerçevede, YÖK ve parlamento kaynaklı 6 üye de dikkate alındığında, yürütme organı ve onun başı olan Cumhurbaşkanı'nın Anayasa Mahkemesi'ne göndereceği üye sayısı 10'u buluyor. 17 üyenin 7'sinin ise Yargıtay (3), Danıştay (2), Askeri Yargıtay (1) ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nden seçilmesi öngörülüyor. Bu kurumların her üyelik için göstereceği 3 aday içinden seçimi yine Cumhurbaşkanı'nın yapacağını da belirtelim.
- Cumhurbaşkanı'nın seçeceği ve YÖK'ün önereceği üyelerin durumuna göre, Anayasa Mahkemesi'nde mesleği hukuk olan isimlerin azınlığa düşme olasılığı yine bulunuyor.

Özbudun komisyonu tek üye bile öngörmemişti

- AKP, eleştirileri dikkate alarak Cumhurbaşkanı'nın “yükseköğrenim görmüş vatandaşlar arasından” da 2 üye seçmesi önerisinden vaçgeçmiş görünüyor. Ancak Anayasa Mahkemesi'nde yürütme organının etkisi; mevcut düzendeki “sorumsuz, ama yetkili Cumhurbaşkanı” modelini daha da kuvvetlendirerek, AKP teklifinin 1982 Anayasası üzerindeki reform iddiasını zayıflatıyor. Prof. Ergun Özbudun başkanlığındaki komisyonun 2007'de AKP'nin isteği üzerine hazırladığı anayasa taslağında, “parlamanter sistemin özüne uygun olarak sorumsuz Cumhurbaşkanı'na Anayasa Mahkemesi'ne tek üye seçme yetkisi bile tanınmadığını” hatırlatalım. Aynı komisyonun, parlamentoda seçilecek üyelerin belirlenmesinde iktidar ağırlığını önlemek için de oylamada “nitelikli çoğunluk” önerdiğinin altını çizelim. AKP, taslakta olduğu gibi teklifte de, yargı bağımsızlığı ve Cumhurbaşkanı'nın parlamanter sistemi özünden uzaklaştıran yetkilerinin budanması konusunda komisyonun önerilerini dikkate almamış görünüyor.

Venedik Komisyonu'na paralel HSYK yapısı

- AKP taslağında 21 asıl, 10 yedek üyeden oluşması önerilen Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) bu yapısı teklifte de korunuyor. 10 asıl, 6 yedek üyenin hâkim ve savcılar arasında yapılacak seçimle belirlenmesi de korunan hükümler arasında. Türkiye'nin de üyesi olduğu Avrupa Konseyi'ne anayasa hukuku alanında danışmanlık yapan Venedik Komisyonu'nun Başkanı Gianni Buquicchio'nun da önerisine (TÜSİAD-Görüş dergisi) paralel olan bu hüküm HSYK'nın oluşumunda olumlu bir adım olarak dikkat çekiyor. Anayasa Mahkemesi'nin raportörler arasından HSYK'ya bir üye göndermesi önerisi TBMM'ye sunulan tekliften çıkarılarak bu kontenjan Adalet Akademisi Genel Kurulu'na tanınmış bulunuyor.

HSYK'ya siyasetten başkan, Köşk'ten 4 üye

- AKP, Cumhurbaşkanı'nın HSYK'ya 4 üye seçmesinde ısrarlı görünüyor. Prof. Özbudun başkanlığındaki komisyonun taslağında bu konuda da Köşk'e tek kişi için bile seçim yapma olanağı öngörülmediğini hatırlatalım.
- HSYK yapısındaki en önemli sorun ne yazık ki teklifte de korunuyor. AKP, HSYK Başkanı'nın (Adalet Bakanı) başkanvekilini de seçeceği yolundaki önerisinden vazgeçerek olumlu bir adım atmış görünüyor. Ancak teklife göre Adalet Bakanı'nın “HSYK Başkanı” olarak kuruldaki varlığını sürdürmesi, hâkimler ile savcılar hakkında yapılacak soruşturmaların “bakan oluru”na bağlanması ve bakanlık müsteşarın kuruldaki "doğal üyeliği"nin korunması yargı bağımsızlığı tartışmalarının süreceğini gösteriyor. Anayasa teklifi, bu noktada da “reform” iddiasından uzaklaşıyor. AKP'nin sürdürdüğü bu çarpıklıktan CHP'den (SHP) ANAP'a, DYP'den DSP'ye kadar son 20 yılda Adalet Bakanlığı yönetiminden geçen belli başlı bütün partilerin yararlanmaya çalıştığını da belirtmemiz gerekiyor.

Genelkurmay Başkanı'na yargı adresi

- Tartışmaya açılan taslakta olmayıp TBMM'ye verilen teklifte yer alan en önemli değişikliği; TBMM Başkanı, Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanları ve Jandarma Genel Komutanı'nın görevleriyle ilgili suçlarda “Yüce Divan” olarak görev yapacak Anayasa Mahkemesi'nde yargılanacaklarına ilişkin öneri oluşturuyor. Böylece “Genelkurmay Başkanı”nın nasıl yargılanacağı konusuna ilk kez açıklık getirilmiş olurken, askerlerin sivil mahkemelerde yargılanması konusundaki değişiklik teklifi yüksek komuta kademesine ilişkin bu ekle bütünleştiriliyor.
- AKP, TBMM'ye sunduğu teklifin gerekçesinde göndermede bulunduğu Venedik Komisyonu kriterlerine, değişiklik maddelerinin ayrı ayrı halk oyuna sunulması konusunda itibar etmiyor. Teklif, referanduma gidilmesi halinde, paketin bütün olarak oya sunulacağı yolundaki taslak hükmünü koruyor.

Referandumda AKP tek başına

- Parlamentoda halen AKP'nin 337, CHP'nin 97, MHP'nin 69 , BDP'nin 20, DSP'nin 6, DP'nin 1, Türkiye Partisi'nin 1 milletvekili bulunuyor, 11 kişi de bağımsız olarak yasama çalışmalarına katılıyor. Parlamentoda 8 üyelik de boş bulunuyor.
- CHP ve MHP'nin kesin ret tutumuna, yüzde 10 barajında indirim yapmayacağı yolundaki tutumu nedeniyle BDP de destek vermeyeceğini açıkladı. DSP'nin de yüzde 10 şartı dikkate alındığında, AKP'nin hiçbir partiden destek görmeden Anayasa değişikliğini parlamentodan geçirmeye çalışacağı anlaşılıyor.
Bu tablo parlamento aritmetiğinden çok, olası bir referandumun sonuçları açısından önem taşıyor. AKP, parlamentoda yapılacak "gizli oylama"da bir sürprizle karşılaşmazsa bütün siyasi partilere karşı tek başına bir referandum kampanyası yürütme durumuyla karşı karşıya bulunuyor.
- Anayasa değişikliklerinin parlamentoda kabulü için en az 330 oy gerekiyor. AKP'nin gizli yapılacak oylamada kendi grubunda fire vermemesi, diğer partilerden kişisel de olsa destek bulmaya çalışması ve bazı bağımsız milletvekillerini yanına çekmesinin kritik önem taşıyacağı bir sürece giriyoruz.

Gül'ün referandumdan önce iade yetkisi var

- 330 ile 367 oy arasında kabul edilen Anayasa değişiklikleri Cumhurbaşkanı tarafından referanduma sunuluyor. Ancak Cumhurbaşkanı, bu durumda Anayasa değişikliklerini bir kez daha görüşülmek üzere parlamentoya gönderebiliyor. Kullanılması halinde “büyük bir sürpriz” yaratacak olan Köşk'ün bu yetkisi, referandum öncesi atmosfere göre Erdoğan ile Gül'ün birlikte değerlendirebilecekleri uzak bir seçenek olarak Anayasa'nın 175. maddesinde duruyor...

Yazarın Diğer Yazıları

T24 15 yaşında: Anlatmadan anlayamazsan, anlatınca da anlamazsın!

T24, gazetecilikten başka hiçbir şeye ait olmayan bir yer. Editörlerimiz, muhabirlerimiz ve yazarlarımız; kelimelerle ifade edilemeyecek büyük bir çıkarsızlıkla bağımsız gazeteciliğin kurumsallaşmasına eşsiz katkılar sağladılar. 15 yıldır ilgilerini, övgülerini, eleştiri ve uyarılarını esirgemeyen takipçilerimize de sonsuz teşekkürler…

‘Haber elemanı’ arkadaşlar; nerede bu Almanya paraları, söyleyin bölüşelim!

Bir değil, iki değil, üç değil, dört değil… Devletin tam beş kez denetleyerek dışardan tek bir kör kuruş bulamadığı T24’te varlığını iddia ettiğiniz Alman sermayesi her neredeyse haber verin, bölüşelim! Bulamıyorsanız, gazetecilik yaptığınızı öne sürerek yıllardır inşa ettiğiniz utanç müzenize, bu nadide ‘Alman sermayesi’ eserinizi de ekleyelim…

Tolga’yla birlikte bütün hayal kırıklıklarının en güzelini yaşıyoruz!

Çalışmalarıyla mesleğini onurlandıran bir gazeteci, hâkimin büyük bir maddi hatayı da tutanağa geçirdiği bir kararla tutuklandı. Tutuklama talep edenler ve tutuklama kararı verenlere göre, Tolga Şardan “istihbarat örgütünün Cumhurbaşkanlığı’nın talimatıyla yargıdaki yolsuzluk iddialarını araştırdığını yazarak” halkı korku ve paniğe sevk etti!

"
"