Türkçe noktalama işaretleri arasında, üç ünlem diye bir işaret yoktur.
Ama ne gam… TÜİK kullanır ve olur. Buyurun:
- Bir sonraki ayın 3. gününde enflasyon açıklayan başka bir ülke yok !!!
Ya da şöyle:
- Avrupa'da da durum böyledir: şirket karlarının enflasyon üzerindeki etkisi 45%, işçilik maliyetlerinin ise 4,5% !!!
Üç ünlem yan yananın, etkileyici olacağı düşünülmüş muhtemelen. Hani böyle çok kızmış, sinirden saçları diken diken olmuş birinin had bildirmesi gibi. Üç ünlem… Belki ergenler kullanıyordur yazılı mesajlaşmada. (O da bir ihtimal) Bir de TÜİK.
* * *
Okuduğunuz alıntılar, son toplantı için hazırlanmış sunum kitapçığından.
(Yanlış anlaşılmasın TÜİK bu kitapçığı yayımlamadı.)
Takip etmişsinizdir: TÜİK, ürettiği ve sakladığı verilere ilişkin eleştirilerin yükselip yaygınlaşması üzerine, sınırlı bir basın buluşması yapmak zorunda kaldı. Sınırlı diyorum çünkü medya kuruluşlarından bir grup temsilci ve ekonomi müdürü davet edildi.
Hatta bu davet yapılırken gazetecilerden toplantının "off the record" tutulmasının istendiğini öğrendik. Böyle bir toplantı hiç gizli kalabilir mi? Doğası gereği hayır. Kalmadı nitekim.
Peki niye? Tahminimi söyleyeyim:
TÜİK toplantısının önceden yazılı olarak bir yerlerde kayıt düşülmesinin istenmemesinin tek nedeni olabilir: İstenmeyen gazetecilerin ve/veya istenmeyen diğer bireylerin binaya gelme "riski" . İhtimal, Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP Genel Başkanlığı dönemindeki ani ziyareti gibi, benzer bir protesto ihtimalinden kaçınıldı. Olur muydu bilemem. Ama bildiğim şu ki, TÜİK'in -ki, bu Kurum'u, ta Orhan Güvenen zamanından yani adının DİE yani Devlet İstatistik Enstitüsü olduğu zamandan beri izlerim- bu kadar kamuoyu tepkisinin odağında olduğu bir dönemi anımsamıyorum.
Her ne ise. Sonuçta bir toplantı yapıldı. Ama gerek alıntı verdiğim slayttaki ifadeler, gerekse meslektaşlardan öğrendiğimiz kadarıyla TÜİK Başkanı Erhan Çetinkaya'nın üslubu pek iç açıcı değil.
Şu alıntıdaki ifadeye bakınız:
- Hesap ucu ucuna yetişirken, kalkıp bir de bir anlatıcılığı olmayan fiyatlar «hesaplamaktan» vazgeçtik, bu yüklü, ağır ve dünyada kimsenin yapmadığı bir iş
(Cümle noktayla bitmiyor. Ama bu bir detay. )
Üsluba baktığınızda "Amaaaan ne uğraşacağız yahu" demeye ramak kalmış.
Yargı kararını önemsememek
Bir de madde fiyat listesi açıklamasının durdurulmasını yargıya taşıyarak ve her aşamasında duyuru yaparak kamuoyunda gündem olmasını sağlayan DİSK ile o dava hakkındaki kararı hafife alan anlatıma bakın lütfen:
- CİMER üzerinden hesaplamayı durdurduğumuz bilgileri istediler
- İlave hesaplama gerektirdiği için alamadılar
- TÜİK'i değil Adalet Bakanlığı Bilgi Edinme Kurulunu dava ettiler
- Hukuka aykırı bir yürütmeyi durdurma kararı aldılar
- Karar fiili imkansızlık nedeniyle uygulanamadığı için TÜİK yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulundular, savcı soruşturmaya yer görmedi - Anayasa mahkemesine başvurdular
* * *
Paragraftaki hakikati çarpıtma hâli, TÜİK'in meseleye bakışını gayet iyi yansıttığı gibi üslubu da sorunlu hâle getiriyor. Ve verilerin neden tartışmalı olduğunu da bize izah ediyor aslında.
Çünkü "CİMER üzerinden hesaplamayı durdurduğumuz bilgileri istediler" cümlesi, sanki DİSK, usulen yanlış bir iş yapmış havası veriyor. Oysa TÜİK'ten yanıt alabilmesi yasa gereği bu prosedürü izlemesine bağlı. Bu bir.
Daha önemlisi, artık ortada TÜİK'in verileri açıklamamasının hukuka aykırılığına dair kesinleşmiş bir yargı kararı var. Ancak TÜİK bu karara aylardır zaten uymadığı gibi, basının önünde de kararı uygulamamasını meşrulaştıracak şekilde, karar hakkında "hukuka aykırı" ifadesi kullanıyor.
Kendisinin (TÜİK'in), Bilgi Edinme Kurulu'nun Adalet Bakanlığı bünyesinde yer alması nedeniyle Bakanlık aleyhine dava açtığını ve idari yargının TÜİK aleyhine karar verdiğini hiç belirtmiyor! (Bir üç ünlem gerekseydi yeri tam burasıydı.)
Çok ilginç değil mi? Normalde Anayasa gereği yargı kararları herkesi bağlar diye biliyoruz. TÜİK Başkanı, kendisini bu bağlayıcılığın dışında mı görüyor? Üst düzey bir bürokrat olarak Başkan Çetinkaya, yargı kararını eğip bükme hakkına mı sahip?
TÜİK toplantısından yansıyanlar gösterdi ki "Şeffafız da şeffafız" diyerek şeffaf olunmuyor. Yargı kararlarına uymadığını hafife alan bir üslupla ilan etmek, üst perdeden, paylar gibi "Var mı bize yan bakan" gibi bir üslup kullanmak da bu kadar köklü bir Kurum'u daha itibarlı yapmıyor.
Çiğdem Toker kimdir?
Çiğdem Toker, Diyarbakır'da doğdu. Denizli Lisesi'nden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Gazeteciliğe üniversite öğrencisiyken Anka Ajansı'nda başladı. Günaydın, Ankara Ulus gazetelerinde, Nokta dergisinde stajlar yaptı.
Anadolu Ajansı'nın sınavlarını (1988) kazanarak, adliye, Devlet Güvenlik mahkemeleri (DGM), yüksek yargı muhabiri olarak çalıştı. 1990- 1993 yıllarında haftalık Ekonomik Panorama dergisinde; sonrasında da kesintisiz 15 yıl Hürriyet Gazetesi Ankara Bürosu'nda ekonomi muhabiri olarak görev yaptı. Burada maliye, vergi, özelleştirme, enerji, rekabet politikalarını izledi. 1994 ve 2001 ekonomik krizlerini, IMF ile ilişkileri, kriz kapsamında çıkarılan kanunların TBMM'deki yasama süreçlerini haberleştirdi. Çeşitli ülkelerde Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası toplantıları muhabir olarak takip etti.
Habertürk gazetesinin ilk Ankara temsilcisi olarak gazetenin Ankara bürosunu kurdu. İstifa ederek ayrıldı. İnternet gazetesi T24'ün ilk yayınlarında OECD'nin "Futbolda Kara Para Aklama" raporunu konu alan dizi yazısıyla yer aldı. Köşe yazarı ve Ankara Temsilcisi olarak çalıştığı Akşam gazetesinden, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) el koyma sürecinde kendi isteğiyle ayrıldı.
2013- 2018 yılları arasında Cumhuriyet gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. Gazetenin sahibi konumundaki Cumhuriyet Vakfı yönetimi değiştikten sonra kendi isteğiyle ayrıldı. 2018'de katıldığı Sözcü gazetesindeki yazılarına 2022 Kasım ayında 'küçülme' gerekçesiyle son verildi. Fox TV kanalında yayımlanan "Orta Sayfa" adlı haber programında yorumcu olarak yer alıyor.
Eleştirel finans haberciliği olarak da tanımlanan yazıları hakkında kimileri astronomik, çok sayıda manevi tazminat davası açıldı. Konusu bir imar haberi olan yazısı hakkında hapis cezası istemiyle yargılandı. Kamu ihaleleri ve şirketleri konu alan çok sayıda yazısı da Sulh Ceza hâkimlikleri kararlarıyla erişime engellendi.
Kitapları
- Adım da Benimle Beraber Büyüdü- Abdüllatif Şener, Doğan Kitap, 2008
- "Türkiye'de Sağlıkta Kamu Özel Ortaklığı - Şehir Hastaneleri" kitabına makale katkısı, İletişim Yayınları, 2018
- Kamu İhalelerinde Olağan İşler - Tekin Yayınevi, 2019
Ödülleri
- İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi "En Başarılı İktisat Muhabiri Ödülü" (1995)
- Sabah Gazetesi "Muammer Yaşar Bostancı Haber Yarışması Büyük Ödülü" (1997)
- Türkiye Ziraat Odaları Birliği "Basında Tarım Ödülü" (2000)
- Milliyet Gazetesi "Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü" – "Taksiyarhis'in Zehra Teyzesi" başlıklı röportaj (2001)
- Türkiye Gazeteciler Cemiyeti- TGC "Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü" |"Evcil'in Dönüşü" dosyası – (2005)
- European Press Prize "The Mystery of the Secret Funds" – "Yorumcu Ödülü"nde kısa liste (2015)
- Halkevleri "Basın Ödülü" (2016)
- Uluslararası Şeffaflık Derneği Ödülü (2016)
- İstanbul Tabip Odası "Basında Sağlık Ödülü" (2016, 2018 ve 2019)
- TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi "Emre Madran Koruma Ödülü" (2017 ve 2019)
- Eskişehir - Bilecik Tabip Odası "Halk Sağlığı Ödülü" (2017)
- ÇGD "Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Ödülü" (2017)
- ÇGD Bursa Şubesi "Meslekte Dayanışma Ödülü" (2018)
- Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü "Uluslararası Cesaret Ödülü - Kısa liste" (2018)
- Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü – "Kamu İhalelerinde 21/b Usulü" dosyası- (2018)
- Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği "Önder Kadınlar Ödülü" (2019)
- Rekabet Derneği "Adil Rekabete Katkı Ödülü" (2019)
- TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası "Hasan Balıkçı Onur Ödülü" (2020)
- Halkevleri Dayanışma Ödülü (2020)
- Ankara Tabip Odası – "Şehir hastanelerinin ekonomi politiğini tüm gerçekliğiyle ortaya koyarak kamuya ve sağlık çalışanlarına etkilerini görünür kılan haberleri" nedeniyle (2021)
- TMMOB Şehir Plancıları Odası - Kent Planlama Basın Ödülü (2021)
- İzmir Gazeteciler Cemiyeti "Hasan Tahsin Basın Özgürlüğü Ödülü" (2021)
- SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği "Yılın Kadınları" Ödülü (2021)
- Alanya Gazeteciler Cemiyeti - Ulusal Basında Yılın Gazetecisi Ödülü (2021)
|