19 Temmuz 2023

Şimşek'in tasarruf genelgesi

Türkiye'de kamu yönetiminin rüşvetten, zimmetten, ihale başta olmak üzere usulsüzlüklerden arınmış olduğunu, bu alanda etkili ve caydırıcı yaptırımların uygulandığını Sayın Şimşek iddia edebilir mi?

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, harcamalarda tasarruf sağlansın diye bütün kamu kurumlarına genelge göndermiş. Daha doğrusu, 2021 tarihli Tasarruf Tedbirleri konulu Cumhurbaşkanlığı genelgesi ile bakanlığın yasal yetkisini hatırlatarak tasarruf içeriğini güncellemiş.

Şimşek, sosyal medya hesabından duyurduğu gibi kamu harcamalarında da rasyonelliğin sağlanması taahhüdünü gerçekleştirebilir mi bilmiyorum ama bu alanda bildiğim somut şey, Türkiye'de siyasi iktidarlar tarafından yayımlanan tasarruf genelgelerinin, o ülkede gazetecilik yapan bir ekonomi muhabirini en az iki kez emekli edebileceğidir.

Nereden bildiğimi sormayın, -sosyal medyada da paylaştım- şahsen ben ikinci turun içindeyim. Şaka yaptığım düşünülmesin. Turgut Özal'ın, Süleyman Demirel'in, Tansu Çiller'in, Mesut Yılmaz'ın, Bülent Ecevit'in başbakanlık yaptığı dönemlerde, muhabir olarak kaç kez tasarruf genelgesi haberi yazdığımı inanın hatırlamam mümkün değil.

Tasarruf genelgeleri içinde, sözü en çok edilen başlıklardan biri makam araçlarıdır ki yine öyle olmuş. Araç satın alma ve kiralama konularında kamudan hassasiyet isteniyor. Pek eğlenceli değil doğrusu.

Dahası asıl genelge gereği kurumların formları doldurarak, tasarruf edilmesi istenen sahalarda yapılacak harcamaların gerekçeleriyle birlikte 28 Temmuz'a kadar belgelenmesi talep ediliyor.

Bir ay sonra karşılaştırma yapmayı mümkün kılacak bir kayıt düşmek açısından ilgili harcama kalemlerini, 2023 yılı Haziran ayı bütçe gerçekleşmeleri üzerinden aşağıda paylaşacağım.

Ama önce şu notu belirtmekte yarar var:

Bugünün Türkiyesi açısından durumun daha vahim bir yönü var ki o da Türkiye'nin, -sıkça hatırlattığım- kara para ile mücadele için kurulmuş ve faaliyet gösteren OECD bünyesindeki Mali Eylem Görev Grubu'nun "gri liste'sinden çıkamamış oluşu. Bu listede kalmaya yol açan başlıklar bir günün değil, bir sürecin konusudur. Konuyla ne ilgisi var derseniz, bütün mal ve hizmet alımlarını, yapım işlerini kurallara uygun yapan bir ekonomi yönetimi olsa, Türkiye gri listeye girmezdi.

Peki Türkiye'de kamu yönetiminin rüşvetten, zimmetten, ihale başta olmak üzere usulsüzlüklerden arınmış olduğunu, bu alanda etkili ve caydırıcı yaptırımların uygulandığını Sayın Şimşek iddia edebilir mi?

Harcama kalemleri

Tasarruf genelgesi konulu Cumhurbaşkanlığı genelgesinde, bütçede ek yüke yol açacak faaliyet ve işlemlere girişilmemesi harcama yapılmaması, ihale şartname ve sözleşmelerine ilgisiz unsurların dahil edilmemesi istenmişti.

AA'ya göre Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek imzalı genelgede, harcama alanındaki görev ve yetkilerin Bakanlıkta olduğunu hatırlatıldı. Deprem kaynaklı maliyet dışında bütün harcamaların gözden geçirilmesi istendi.

Şimşek'in genelgesinde, harcamalar konusunda ana ilkelerin yanı sıra altı çizilen listelenen başlıca harcama kalemleri şöyle:

"taşınmaz edinimi ve kiralanması, resmi taşıt edinimi ve kullanımı, haberleşme giderleri, personel görevlendirmeleri, basın ve yayın giderleri, kırtasiye ve demirbaş alımları, temsil, tören, ağırlama, tanıtım ve personel giderleri, enerji ve su alımları, personel servisi hizmetine ilişkin giderler."

Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın yeni yayımladığı Haziran ayı bütçe gerçekleşmeleri verilerinden hareketle, son tasarruf genelgesinde anılan başlıkların haziran ayı harcamalarını çıkardım. Haziran ayı ve Ocak-Haziran dönemi verisini de ekledim.

* * *

Önümüzdeki ay, yani ağustos ortasında Temmuz ayı harcamaları yayımlandığında bu kalemlerde azalma yönünde bir değişiklik olup olmadığına birlikte bakarız. Tasarruf genelgesi mi yoksa "dostların alışverişi" miydi diye… Tabii bir ay sonra daha da katlanılmaz hale gelecek zamların içinde okumaya takatiniz kalırsa.

Çiğdem Toker kimdir?

Çiğdem Toker, Diyarbakır'da doğdu. Denizli Lisesi'nden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Gazeteciliğe üniversite öğrencisiyken Anka Ajansı'nda başladı. Günaydın, Ankara Ulus gazetelerinde, Nokta dergisinde stajlar yaptı.

Anadolu Ajansı'nın sınavlarını (1988) kazanarak, adliye, Devlet Güvenlik mahkemeleri (DGM), yüksek yargı muhabiri olarak çalıştı. 1990-1993 yıllarında haftalık Ekonomik Panorama dergisinde; sonrasında da kesintisiz 15 yıl Hürriyet Gazetesi Ankara Bürosu'nda ekonomi muhabiri olarak görev yaptı. Burada maliye, vergi, özelleştirme, enerji, rekabet politikalarını izledi. 1994 ve 2001 ekonomik krizlerini, IMF ile ilişkileri, kriz kapsamında çıkarılan kanunların TBMM'deki yasama süreçlerini haberleştirdi. Çeşitli ülkelerde Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası toplantıları muhabir olarak takip etti.

Habertürk gazetesinin ilk Ankara temsilcisi olarak gazetenin Ankara bürosunu kurdu. İstifa ederek ayrıldı. İnternet gazetesi T24'ün ilk yayınlarında OECD'nin "Futbolda Kara Para Aklama" raporunu konu alan dizi yazısıyla yer aldı. Köşe yazarı ve Ankara Temsilcisi olarak çalıştığı Akşam gazetesinden, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) el koyma sürecinde kendi isteğiyle ayrıldı.

2013-2018 yılları arasında Cumhuriyet gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. Gazetenin sahibi konumundaki Cumhuriyet Vakfı yönetimi değiştikten sonra kendi isteğiyle ayrıldı. 2018'de katıldığı Sözcü gazetesindeki yazılarına 2022 Kasım ayında 'küçülme' gerekçesiyle son verildi. Fox TV kanalında yayımlanan "Orta Sayfa" adlı haber programında yorumcu olarak yer alıyor.

Eleştirel finans haberciliği olarak da tanımlanan yazıları hakkında kimileri astronomik, çok sayıda manevi tazminat davası açıldı. Konusu bir imar haberi olan yazısı hakkında hapis cezası istemiyle yargılandı. Kamu ihaleleri ve şirketleri konu alan çok sayıda yazısı da Sulh Ceza hâkimlikleri kararlarıyla erişime engellendi.

Kitapları

- Adım da Benimle Beraber Büyüdü- Abdüllatif Şener, Doğan Kitap, 2008

- "Türkiye'de Sağlıkta Kamu Özel Ortaklığı - Şehir Hastaneleri" kitabına makale katkısı, İletişim Yayınları, 2018

- Kamu İhalelerinde Olağan İşler - Tekin Yayınevi, 2019

Ödülleri

- İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi "En Başarılı İktisat Muhabiri Ödülü" (1995)

- Sabah Gazetesi "Muammer Yaşar Bostancı Haber Yarışması Büyük Ödülü" (1997)

- Türkiye Ziraat Odaları Birliği "Basında Tarım Ödülü" (2000)

- Milliyet Gazetesi "Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü" – "Taksiyarhis'in Zehra Teyzesi" başlıklı röportaj (2001)

- Türkiye Gazeteciler Cemiyeti-TGC "Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü" |"Evcil'in Dönüşü" dosyası – (2005)

- European Press Prize "The Mystery of the Secret Funds" – "Yorumcu Ödülü"nde kısa liste (2015)

- Halkevleri "Basın Ödülü" (2016)

- Uluslararası Şeffaflık Derneği Ödülü (2016)

- İstanbul Tabip Odası "Basında Sağlık Ödülü" (2016, 2018 ve 2019)

- TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi "Emre Madran Koruma Ödülü" (2017 ve 2019)

- Eskişehir - Bilecik Tabip Odası "Halk Sağlığı Ödülü" (2017)

- ÇGD "Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Ödülü" (2017)

- ÇGD Bursa Şubesi "Meslekte Dayanışma Ödülü" (2018)

- Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü "Uluslararası Cesaret Ödülü - Kısa liste" (2018)

- Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü – "Kamu İhalelerinde 21/b Usulü" dosyası-(2018)

- Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği "Önder Kadınlar Ödülü" (2019)

- Rekabet Derneği "Adil Rekabete Katkı Ödülü" (2019)

- TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası "Hasan Balıkçı Onur Ödülü" (2020)

- Halkevleri Dayanışma Ödülü (2020

- Ankara Tabip Odası – "Şehir hastanelerinin ekonomi politiğini tüm gerçekliğiyle ortaya koyarak kamuya ve sağlık çalışanlarına etkilerini görünür kılan haberleri" nedeniyle (2021)

- TMMOB Şehir Plancıları Odası - Kent Planlama Basın Ödülü (2021)

- İzmir Gazeteciler Cemiyeti "Hasan Tahsin Basın Özgürlüğü Ödülü" (2021)

- SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği "Yılın Kadınları" Ödülü (2021)

- Alanya Gazeteciler Cemiyeti - Ulusal Basında Yılın Gazetecisi Ödülü (2021)

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Bir "kaçış rampası" olarak Dışişleri Vakfı

Şimdiden "Paralel Dışişleri" diye nitelenmeye başlanan Vakıf girişiminin, üç yıllık tasarruf genelgesinden bir kaçış olduğu açık

Şimşek'e kimler soru sorabilir?

Tasarruf tedbirleri konusunda "dostlar alışverişte görsün" mahiyetindeki toplantının biz gazetecileri ilgilendiren en önemli boyutu; güya bu kadar önem atfedilen, haftalar öncesinden davul çalar gibi anons edilen bu toplantının bitiminde soru alınmamasıydı

TÜİK kimin tarafında duruyor?

TÜİK; DİSK’in zorunlu olarak Bilgi Edinme Kurulu’nun bağlı olduğu Adalet Bakanlığı’na açtığı davada çıkan karara itiraz etmiş. Madem taraf değilseniz bu itiraz ne? Bitmedi: TÜİK, bir de Adalet Bakanlığı aleyhine dava açıyor. Yetmiyor, Danıştay Başsavcılığı’na TÜİK olarak “Bu kararları bozun” diyor