85 milyon 329 bin TL.
Yazıyla, seksen beş milyon üç yüz yirmi dokuz bin Türk Lirası.
"Nedir bu" diye soracak olursanız, bütçeden Mart ayında yapılan bir harcama kaleminin karşısında yazan tutar. O bütçe kaleminin adı: "Bahçe malzemesi alımları ve bakım ve yapım gideri"
Bir önceki ay, yani Şubat'ta bu kalemden yapılan harcama tutarı 4 milyon 937 bin T'ydi.
Yani kabaca 5 milyon TL dersek, bahçe malzemesi alımı ve bakımı için yapılan devlet harcamasında bir önceki aya göre 11 katlık bir artıştan bahsediyoruz. (Not: Bu parayla 4266 kişiye asgari ücret ödenebilir.)
Ha diyebilirsiniz ki, şubattan marta artış olması çok normal. Bahar geliyor! Bahar yaklaşırken, yeni çiçekler dikilmez mi, tarhlar yapılmaz, ekim dikim gübre peyzaj işleri yoğunlaşmaz mı?
Son derece haklısını. Hele bir de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Okluk'ta öyle bir yazlık sarayı var ki, dönümlerce alana cennetlere mahsus bir peyzaj ve çiçeklerin sürekli olarak hazır, nazır ve bakımlı olması zorunlu.
Okluk koyundaki Yazlık Saray
"Ambiyans varyasyonları"
Sakın abarttığımı düşünmeyin değerli okurlar. Okluk Yazlık Sarayı için planlanan peyzaj mimarisinin ayrıntılarını yedi sene önce yazmıştım. (15 Ekim 2017-Cumhuriyet)
Mimar Şefik Birkiye'nin kurucusu olduğu Vizzion Architecs'in hazırladığı avan projede "Yazlık Yerleşke"nin peyzaj mimarisi şöyle anlatılıyordu:
* Zeytin, turunçgiller, servi ağaçlarının öncelikli olarak öngörüleceği, yürüyüş yolları boyunca ambiyans varyasyonları.
* Bahçe duvarlarının mineral etkisini kırmak amacıyla oluşturulacak çiçek masifleri.
* Havuz terası ve bahçe arasındaki kot farkını absorbe edecek çiçek masifleri, yürüyüş yolları boyunca sürpriz etkisinin yaratılmak istendiği fantezi niteliğindeki ağaç budamaları.
* Birbirine yakın tonlarda gül çeşitleri ile dizayn edilecek gül galerisi ve köşkü.
* Sağlık yürüyüşü boyunca, eğimle uyum içinde düzenlenecek farklı çeşitlilikte, doğanın cömertliğini yansıtacak çiçek masifleri.
Bu ayrıntılar, bütçedeki bahçe bakımı harcamasındaki artış hakkında biraz olsun fikir verebilir…
Evet Okluk Sarayı için bütçeden trilyonlar harcandı. Peyzaj bir yana bu Saray için ağaçlar kesildi, yeni yollar yapıldı. Ne kadara mâl olduğuna dair bilgiler de hep parça parça ve kısıtlı olarak, ısrarlı sorular üzerine paylaşıldı.
İhalesiz yazlık saray
Ama en önemlisi şudur ki Okluk Yazlık Sarayı için bir asıl ihale açılmadan inşaat yapıldı. Rönesans Grubu bünseyindeki REC Uluslararası şirketine verilen Saray'ın ihale açılmadan yapıldığına dair yazılarıma hiçbir yalanlama gelmediği gibi dönemin Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga'nın şu sözleri TBMM tutanaklarına yansıdı:
"İnşaatla ilgili bütün işlemler TOKİ tarafından yapılacaktır, TOKİ'ye yazdık. Projeler bittikten sonra ana ihale yapılacak; henüz, takdir edersiniz ki ortaya çıkmış proje ve yapılmış bir ihale olmadığından yanıltıcı bir bilgi vermemekadına rakam telaffuz edemiyorum."
Kasırga 2018 yılı bütçe görüşmeleri sırasında bu sözleri söylerken Saray inşaatı çoktan başlamıştı yani.
Bütçedeki çiçek ve bahçe bakımı harcamasına dönecek olursak insanların yarım kilo peynir alırken düşündüğü bir ortamda devlet olarak 85 milyon TL'yi (eski parayla trilyon) bahçe malzemesine harcarsanız, enflasyonun düşeceğine bu milleti inandıramazsınız.
İkna için inandırıcılık zorunlu
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, IMF - Dünya Bankası'nın Bahar Toplantısı için gittiği Washington'da demiş ya:
"Halkı enflasyonun düşeceğine ikna etmemiz gerekiyor."
"İkna etmek" ilginç bir kavram. Bu kavramın içinde gerçekten güven verici olmak, bunun gereğini yerine getirmek ne kadar vardır takdire bırakalım.
Ama ortak meselemiz yoksulluksa ve bu enflasyon çok şeyi bozuyorsa ekonomiyi yönetenlere şu soru zorunlu:
Halkı enflasyonun düşeceğine ikna etmeniz için önce ülkeyi yönetenlerin, siyasetçilerin, bürokratların kendileri ve o koltuklarının konforu için yapılan harcamalarında inandırıcı olması gerekmiyor mu?
Istakoz paylaşımı dolayısıyla İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı'nın özür dilediği Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Marmaris Okluk'taki trilyonluk Yazlık Sarayı için ihale bile açılmadığı bir idare altında yaşıyoruz, ne diyorsunuz?
Cumhurbaşkanı sarayları için bütçeden her ay milyonlarca TL kamu kaynağının harcandığı bu ülkede her gün ama her gün onlarca işçi, üç kuruş için usulsüz ihalelerle verilen inşaatlarda, usulsüz madenlerde toprak altında, eğlence merkezinin kaçak tadilatında can veriyor.
Yeni tasarruf tedbirleri mi?
Şimşek, halkı enflasyonun düşeceğine ikna etme gereğinden söz ederken, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz kamuda tasarruf için hem Maliye'nin hem de Strateji Başkanlığı'nın çalıştığını söylemiş. Yılmaz'ın bu beyanı, Şimşek'in geçen yaz kamuya ilettiği tasarruf genelgesinin işlemediğinin tescilidir. (Yazılarımızı düzenli takip edenler, Şimşek imzalı geneldede tasarruf edilmesi istenen bazı bütçe kalemlerinde artışlar bile olduğunu resmi verilerle aktardığımız hatırlayacaktır.)
Yeni tasarruf genelgesini merakla bekliyoruz. İçinde saray harcamalarından kısılması, tarifeli uçak dururken keyif için devlet uçağı kullanılmasının önlenmesi, ihalelerin doğru düzgün yapılması, usulsüz ihalelerin iptali gibi maddeler olacak mı bakalım.
Sıcak para gelsin diye IMF ve Dünya Bankası çevrelerini, etkili konuşmalarla ikna edersiniz belki. Uluslararası kuruluşlarla paslaşarak açıklama da yaptırırsınız, ne olacak. Ama temel gıdaya ulaşamayan halkı enflasyonun düşeceğine ikna etmek için inandırıcı olmanız zorunlu.
Bu da lafla değil eylemle olur.
Çiğdem Toker kimdir?
Çiğdem Toker, Diyarbakır'da doğdu. Denizli Lisesi'nden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Gazeteciliğe üniversite öğrencisiyken Anka Ajansı'nda başladı. Günaydın, Ankara Ulus gazetelerinde, Nokta dergisinde stajlar yaptı.
Anadolu Ajansı'nın sınavlarını (1988) kazanarak, adliye, Devlet Güvenlik mahkemeleri (DGM), yüksek yargı muhabiri olarak çalıştı. 1990- 1993 yıllarında haftalık Ekonomik Panorama dergisinde; sonrasında da kesintisiz 15 yıl Hürriyet Gazetesi Ankara Bürosu'nda ekonomi muhabiri olarak görev yaptı. Burada maliye, vergi, özelleştirme, enerji, rekabet politikalarını izledi. 1994 ve 2001 ekonomik krizlerini, IMF ile ilişkileri, kriz kapsamında çıkarılan kanunların TBMM'deki yasama süreçlerini haberleştirdi. Çeşitli ülkelerde Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası toplantıları muhabir olarak takip etti.
Habertürk gazetesinin ilk Ankara temsilcisi olarak gazetenin Ankara bürosunu kurdu. İstifa ederek ayrıldı. İnternet gazetesi T24'ün ilk yayınlarında OECD'nin "Futbolda Kara Para Aklama" raporunu konu alan dizi yazısıyla yer aldı. Köşe yazarı ve Ankara Temsilcisi olarak çalıştığı Akşam gazetesinden, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) el koyma sürecinde kendi isteğiyle ayrıldı.
2013- 2018 yılları arasında Cumhuriyet gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. Gazetenin sahibi konumundaki Cumhuriyet Vakfı yönetimi değiştikten sonra kendi isteğiyle ayrıldı. 2018'de katıldığı Sözcü gazetesindeki yazılarına 2022 Kasım ayında 'küçülme' gerekçesiyle son verildi. Fox TV kanalında yayımlanan "Orta Sayfa" adlı haber programında yorumcu olarak yer alıyor.
Eleştirel finans haberciliği olarak da tanımlanan yazıları hakkında kimileri astronomik, çok sayıda manevi tazminat davası açıldı. Konusu bir imar haberi olan yazısı hakkında hapis cezası istemiyle yargılandı. Kamu ihaleleri ve şirketleri konu alan çok sayıda yazısı da Sulh Ceza hâkimlikleri kararlarıyla erişime engellendi.
Kitapları
- Adım da Benimle Beraber Büyüdü- Abdüllatif Şener, Doğan Kitap, 2008
- "Türkiye'de Sağlıkta Kamu Özel Ortaklığı - Şehir Hastaneleri" kitabına makale katkısı, İletişim Yayınları, 2018
- Kamu İhalelerinde Olağan İşler - Tekin Yayınevi, 2019
Ödülleri
- İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi "En Başarılı İktisat Muhabiri Ödülü" (1995)
- Sabah Gazetesi "Muammer Yaşar Bostancı Haber Yarışması Büyük Ödülü" (1997)
- Türkiye Ziraat Odaları Birliği "Basında Tarım Ödülü" (2000)
- Milliyet Gazetesi "Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü" – "Taksiyarhis'in Zehra Teyzesi" başlıklı röportaj (2001)
- Türkiye Gazeteciler Cemiyeti- TGC "Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü" |"Evcil'in Dönüşü" dosyası – (2005)
- European Press Prize "The Mystery of the Secret Funds" – "Yorumcu Ödülü"nde kısa liste (2015)
- Halkevleri "Basın Ödülü" (2016)
- Uluslararası Şeffaflık Derneği Ödülü (2016)
- İstanbul Tabip Odası "Basında Sağlık Ödülü" (2016, 2018 ve 2019)
- TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi "Emre Madran Koruma Ödülü" (2017 ve 2019)
- Eskişehir - Bilecik Tabip Odası "Halk Sağlığı Ödülü" (2017)
- ÇGD "Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Ödülü" (2017)
- ÇGD Bursa Şubesi "Meslekte Dayanışma Ödülü" (2018)
- Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü "Uluslararası Cesaret Ödülü - Kısa liste" (2018)
- Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü – "Kamu İhalelerinde 21/b Usulü" dosyası- (2018)
- Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği "Önder Kadınlar Ödülü" (2019)
- Rekabet Derneği "Adil Rekabete Katkı Ödülü" (2019)
- TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası "Hasan Balıkçı Onur Ödülü" (2020)
- Halkevleri Dayanışma Ödülü (2020
- Ankara Tabip Odası – "Şehir hastanelerinin ekonomi politiğini tüm gerçekliğiyle ortaya koyarak kamuya ve sağlık çalışanlarına etkilerini görünür kılan haberleri" nedeniyle (2021)
- TMMOB Şehir Plancıları Odası - Kent Planlama Basın Ödülü (2021)
- İzmir Gazeteciler Cemiyeti "Hasan Tahsin Basın Özgürlüğü Ödülü" (2021)
- SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği "Yılın Kadınları" Ödülü (2021)
- Alanya Gazeteciler Cemiyeti - Ulusal Basında Yılın Gazetecisi Ödülü (2021)
|