04 Ağustos 2023

Mali disiplin nasıl sağlanacak, görelim

Şimşek'in, bizi değil gün gün, saat saat yoksullaştıran, yaşam kalitemizi düşüren bu ekonomik buhrana, bir başka iktidar yol açmış anlatımı sürüyor...

Yaz gelince, hayatın olağan akışı gereği ucuzlaması beklenen sebze meyve fiyatlarının delirdiği bir ortamda, ekonomi ve maliyeyi yöneten bakan, temmuz enflasyonundan söz ederken "uyum" kelimesini kullanabiliyor.

Haksızlık etmeyeyim, tabii ki büsbütün bağlamsız değil.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya mesajında "uyum" derken "piyasa beklentileri ile" uyumlu bir sonuçtan söz ediyor. (Daha önemli ne var öyle değil mi.)

Cümlesi tam olarak şöyle:

"Mali tedbirler, döviz kuru gelişmeleri ve ücret artışlarının etkisiyle enflasyon temmuzda yıllık yüzde 47,8 ile piyasa beklentileriyle uyumlu gerçekleşti."

Galiba bu steril ve teknik lisanı, gündelik konuşma diline dönüştürsek iyi olacak:

"Mali tedbirler"i yeni vergi zamları, vergi artışları, "döviz kuru gelişmeleri"ni de TL'nin ABD Doları karşısındaki değer kaybı olarak anlayabiliriz. Yani Bakan Şimşek, temmuzda yıllık yüzde 47,8 olarak açıklanan enflasyonun, bizzat planlayıcısı olduğu vergi artışları ile değer kaybeden TL ve maaş artışlarının doğal sonucu olduğunu anlatmak istiyor. Daha doğrusu, piyasanın zaten bu beklentide olduğunu ifade ediyor. Yine iktidarın sorumluluğunu görmeyen, görmek istemeyen, gözü ve kulağı kapatan, fiyatlarda hiçbir nizamın kuralın kalmayışında, AKP iktidarının bütçe tercihlerinin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "nas" bazlı faiz politikasının hiç payı yokmuş gibi bir yaklaşım.

Muhatabınız piyasa olduğunda, siyasal sorumluluk almamak, özeleştiri yapmamak da mümkün olabiliyor demek.

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek'in enflasyon rakamları açıklandıktan sonra yaptığı açıklamanın devam şöyle:

"Dezenflasyon ile fiyat istikrarının hedeflendiği bir geçiş sürecindeyiz. Para politikası duruşunun olumlu etkisiyle 2024 yılı ortasından itibaren yıllık enflasyon düşmeye başlayacak. Dezenflasyon sürecini mali disiplinle destekleyeceğiz. Politikalarımızın temel amacı orta vadede enflasyonu kalıcı olarak tek hanelere indirmektir."

Mali disiplin desteği

Şimşek'in, bizi değil gün gün, saat saat yoksullaştıran, yaşam kalitemizi düşüren bu ekonomik buhrana, bir başka iktidar yol açmış anlatımı sürüyor gördüğünüz gibi:

"Dezenflasyon ile fiyat istikrarının hedeflendiği bir geçiş süreci" mesela. Bu ifadede, enflasyonun düşürülmesi için mücadele etmek demek daha anlaşılırken, yerine "dezenflasyon" kelimesi seçiminde başka bir motivasyon var. "Enflasyonun düşürülmesi" ifadesi kullanıldığında, "İyi de kim yükseltti bu enflasyonu?" sorusu kaçınılmaz olacağından, sürekli dış mihrakları adres göstermek artık inandırıcı olmadığından topu kelimelerinde yumuşatıyor Sayın Bakan. Her işin kendine göre zorlukları var elbette.

Gazeteciler ile yüz yüze gelmeden, soru almadan verilen bu mesajın beklenti yaratan bir diğer ögesi "Dezenflasyon sürecini mali disiplinle destekleme" taahhüdü. Yani enflasyonla mücadeleyi yürütülürken, bütçedeki harcamalara çok dikkat edilecek. Geçen ay yeniden sirküle edilen tasarruf genelgesini okuduk. Üst düzey bürokratların birden fazla kaynaktan yüksek gelirler ücretler aldığı, Cumhurbaşkanlığı Sarayı harcama kalemlerinden somut bir azaltım duymadığımız, son birkaç ay içinde yapılan bütün kamu ihalelerinin, sonuçlandığı bedele bitmeyeceği açık olan bir düzende mali disiplinin nasıl uygulanacağını yoksullaşırken hep birlikte izleyeceğiz.

Çiğdem Toker kimdir?

Çiğdem Toker, Diyarbakır'da doğdu. Denizli Lisesi'nden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Gazeteciliğe üniversite öğrencisiyken Anka Ajansı'nda başladı. Günaydın, Ankara Ulus gazetelerinde, Nokta dergisinde stajlar yaptı.

Anadolu Ajansı'nın sınavlarını (1988) kazanarak, adliye, Devlet Güvenlik mahkemeleri (DGM), yüksek yargı muhabiri olarak çalıştı. 1990-1993 yıllarında haftalık Ekonomik Panorama dergisinde; sonrasında da kesintisiz 15 yıl Hürriyet Gazetesi Ankara Bürosu'nda ekonomi muhabiri olarak görev yaptı. Burada maliye, vergi, özelleştirme, enerji, rekabet politikalarını izledi. 1994 ve 2001 ekonomik krizlerini, IMF ile ilişkileri, kriz kapsamında çıkarılan kanunların TBMM'deki yasama süreçlerini haberleştirdi. Çeşitli ülkelerde Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası toplantıları muhabir olarak takip etti.

Habertürk gazetesinin ilk Ankara temsilcisi olarak gazetenin Ankara bürosunu kurdu. İstifa ederek ayrıldı. İnternet gazetesi T24'ün ilk yayınlarında OECD'nin "Futbolda Kara Para Aklama" raporunu konu alan dizi yazısıyla yer aldı. Köşe yazarı ve Ankara Temsilcisi olarak çalıştığı Akşam gazetesinden, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) el koyma sürecinde kendi isteğiyle ayrıldı.

2013-2018 yılları arasında Cumhuriyet gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. Gazetenin sahibi konumundaki Cumhuriyet Vakfı yönetimi değiştikten sonra kendi isteğiyle ayrıldı. 2018'de katıldığı Sözcü gazetesindeki yazılarına 2022 Kasım ayında 'küçülme' gerekçesiyle son verildi. Fox TV kanalında yayımlanan "Orta Sayfa" adlı haber programında yorumcu olarak yer alıyor.

Eleştirel finans haberciliği olarak da tanımlanan yazıları hakkında kimileri astronomik, çok sayıda manevi tazminat davası açıldı. Konusu bir imar haberi olan yazısı hakkında hapis cezası istemiyle yargılandı. Kamu ihaleleri ve şirketleri konu alan çok sayıda yazısı da Sulh Ceza hâkimlikleri kararlarıyla erişime engellendi.

Kitapları

- Adım da Benimle Beraber Büyüdü- Abdüllatif Şener, Doğan Kitap, 2008

- "Türkiye'de Sağlıkta Kamu Özel Ortaklığı - Şehir Hastaneleri" kitabına makale katkısı, İletişim Yayınları, 2018

- Kamu İhalelerinde Olağan İşler - Tekin Yayınevi, 2019

Ödülleri

- İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi "En Başarılı İktisat Muhabiri Ödülü" (1995)

- Sabah Gazetesi "Muammer Yaşar Bostancı Haber Yarışması Büyük Ödülü" (1997)

- Türkiye Ziraat Odaları Birliği "Basında Tarım Ödülü" (2000)

- Milliyet Gazetesi "Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü" – "Taksiyarhis'in Zehra Teyzesi" başlıklı röportaj (2001)

- Türkiye Gazeteciler Cemiyeti-TGC "Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü" |"Evcil'in Dönüşü" dosyası – (2005)

- European Press Prize "The Mystery of the Secret Funds" – "Yorumcu Ödülü"nde kısa liste (2015)

- Halkevleri "Basın Ödülü" (2016)

- Uluslararası Şeffaflık Derneği Ödülü (2016)

- İstanbul Tabip Odası "Basında Sağlık Ödülü" (2016, 2018 ve 2019)

- TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi "Emre Madran Koruma Ödülü" (2017 ve 2019)

- Eskişehir - Bilecik Tabip Odası "Halk Sağlığı Ödülü" (2017)

- ÇGD "Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Ödülü" (2017)

- ÇGD Bursa Şubesi "Meslekte Dayanışma Ödülü" (2018)

- Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü "Uluslararası Cesaret Ödülü - Kısa liste" (2018)

- Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü – "Kamu İhalelerinde 21/b Usulü" dosyası-(2018)

- Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği "Önder Kadınlar Ödülü" (2019)

- Rekabet Derneği "Adil Rekabete Katkı Ödülü" (2019)

- TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası "Hasan Balıkçı Onur Ödülü" (2020)

- Halkevleri Dayanışma Ödülü (2020

- Ankara Tabip Odası – "Şehir hastanelerinin ekonomi politiğini tüm gerçekliğiyle ortaya koyarak kamuya ve sağlık çalışanlarına etkilerini görünür kılan haberleri" nedeniyle (2021)

- TMMOB Şehir Plancıları Odası - Kent Planlama Basın Ödülü (2021)

- İzmir Gazeteciler Cemiyeti "Hasan Tahsin Basın Özgürlüğü Ödülü" (2021)

- SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği "Yılın Kadınları" Ödülü (2021)

- Alanya Gazeteciler Cemiyeti - Ulusal Basında Yılın Gazetecisi Ödülü (2021)

 

Yazarın Diğer Yazıları

Anayasa'yı ihlal eden vekil

Türkşeker'e sattığı çuvallarda İslami koşullara göre helal olmayan bileşen bulunmadığına dair helal taahhütnamesi de imzalayan Eyup Özkeçeci, her bir çuval için ayrı helal sertifikası bile alsa, bağlılık yemini ettiği Anayasa'yı ihlal etmiştir

Bütçenin açık açmazı

Tasarruf tedbirlerinin gerçekten çözüm olduğu bir bütçe dengesi 1 trilyon liraya yakın açık mı verirdi?

Belediyeler Birliği'nden çarpıcı deprem raporu

TBB'nin raporu, aradan 18 ay geçmesine karşın, deprem bölgesinde temel sorunların bütün ağırlığıyla sürdüğünü belgeliyor

"
"