16 Ağustos 2024

Bütçeye eklenecek 45. KÖİ yükümlüsü

Döviz kurlarındaki artış ve ABD ile Avrupa enflasyonlarına göre yapılacak artış oranlarına ek olarak, yeni eklenen şirketler de bütçeden aktarılacak kaynağı katlayacaktır

Çukurova Uluslararası Havalimanı

Bir proje finansman ve uygulama yöntemi olan Kamu Özel İş Birliği’nin (KÖİ) Yap İşlet Devret (YİD) modeliyle yaptırılan Çukurova Havalimanı, geçen hafta sonu hizmete açıldı.

Artık biliniyor ki, sözleşmesi halktan saklanan bu modelle yaptırılan ve müteahhit şirkete kamu kaynaklarından ödenen döviz garantili alt yapı projeleri; kullanılmakta olan, işleyen mevcut kamu yatırımlarının kapatılıp durdurulmasıyla sonuçlanıyor.

Şehir hastaneleri için onlarca devlet hastanesinin kapatılması, İstanbul Havalimanı yapılınca, sapasağlam durumdaki Atatürk Havalimanı’nın pisti kırılarak kapatılmasında olduğu gibi, Çukurova Havalimanı için de 87 yıldır hizmet veren Adana Şakirpaşa Havaalanı yolcu trafiğine kapatıldı. Şakirpaşa Havalimanı’nın işlevselliği, kapatılmasının yanlış olacağı, Çukurova Havalimanı’nın, Adana’ya uzak olduğu yönündeki yoğun ve kamu yararı gözeten itirazlar, hiçbir şekilde dikkate alınmadı.

Zaten itirazların dikkate alınması, yani Şakirpaşa Havalimanı’nın işler durumda tutulması şaşırtıcı olurdu. Çünkü AKP iktidarının yönettiği devlette, KÖİ modelli projelerini icra eden kuruluşlar, yola baştan böyle bir “kararlılıkla” (!) çıkıyor.

Bu kararlılık, KÖİ müteahhitleriyle kurdukları çok özel iş birliğinin kaçınılmaz bir sonuçu. Misal, Şakirpaşa Havalimanı açık tutulsaydı, bu durum; sahibi, AKP’den 2019 yerel seçimlerinde Çerkezköy Belediye Başkanı adayı (Süleyman Kozuva) olan Kozuva şirketinin işleteceği Çukurova Havalimanı’nın yolcular tarafında daha az tercihiyle sonuçlanırdı. Bu da yolcu başına euro garantisi verilen havalimanı işletmesinin daha az para kazanması anlamına gelirdi.

Çukurova havalimanı garantileri

 Şu anda bölgede havayolu ulaşımı açısından zorunlu istikamete dönüşen Çukurova Havalimanı’nda verilen garantileri geçtiğimiz günlerde Prof. Uğur Emek, Karar gazetesindeki köşesinde açıkladı. Yolcu kapasitesini 8 milyon kişi olduğunu anımsatan Emek’in aktardığı bilgilere göre:

-25 yıl için kira olarak DHMİ’ye toplam 297 milyon 100 bin avro+KDV avro ödeyecek olan şirkete, toplamda 126 milyon 421 bin 212 avro gelir garantisi verildi.

Bu da bugünün kuruyla yaklaşık 4,7 milyar TL’ye karşılık geliyor.

* * *

Çukurova Havalimanı’nı 25 yıl süreyle işletecek olan Kozuva Şirketler Grubu’nun bu amaçla kurduğu şirketin “45. Mükellef” olarak bütçeye eklendiğini söyleyebiliriz. Bu sayı, bütçeden her yıl kaynak ayrılan, garantili Yap İşlet Devret ve Yap Kirala Devret modelli projeleri işleten müteahhitlik şirketlerini ifade ediyor. 3. Köprü, Osmangazi Köprüsü, Çanakkale Köprüsü, Kuzey Marmara Otoyolu, Adana Niğde Otoyolu, Avrasya Tüneli, 3. Havalimanı, Zafer Havalimanı gibi akla ilk gelen ulaştırma altyapı projelerinin yanı sıra hizmete açılmış durumdaki şehir hastanesini işleten şirketlerin toplam sayısını yani.

Takip eden okurlar anımsayacaktır; geçtiğimiz haftalarda TBMM’de kabul edilen vergi yasası için hazırlanmış bir Etki Analizi’nden söz etmiştim. O analizde, KÖİ projeleri kapsamında elde edilen kazançlardan yüzde 25 yerine yüzde 30 vergi alınacak olan yükümlü sayısı 44 olarak kayda geçmişti.

Beş değil, on değil, on beş değil; her birini şirket şirket kamuoyunun yakından bildiği büyük müteahhitlik şirketlerinden oluşan bu 44 yükümlüden oluşan listeye Çukurova Havalimanı müteahhidi de eklenecek. Bütçeden bu şirketlere ayrılacak kaynağın artması anlamına geliyor elbette.

2024 yılı bütçesinde, otoyol, köprü, tünel ve şehir hastaneleri işletici şirketlerine yapılacak ödemeler için toplam 162,3 milyar TL kaynak ayrılmıştı.

Bakalım yıl sonu geldiğinde, bu tutarın ulaştığı büyüklük ne olacak. Döviz kurlarındaki artış ve ABD ile Avrupa enflasyonlarına göre yapılacak artış oranlarına ek olarak, yeni eklenen şirketler de bütçeden aktarılacak kaynağı katlayacaktır.

Çiğdem Toker kimdir?

Çiğdem Toker, Diyarbakır'da doğdu. Denizli Lisesi'nden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Gazeteciliğe üniversite öğrencisiyken Anka Ajansı'nda başladı. Günaydın, Ankara Ulus gazetelerinde, Nokta dergisinde stajlar yaptı.

Anadolu Ajansı'nın sınavlarını (1988) kazanarak, adliye, Devlet Güvenlik mahkemeleri (DGM), yüksek yargı muhabiri olarak çalıştı. 1990- 1993 yıllarında haftalık Ekonomik Panorama dergisinde; sonrasında da kesintisiz 15 yıl Hürriyet Gazetesi Ankara Bürosu'nda ekonomi muhabiri olarak görev yaptı. Burada maliye, vergi, özelleştirme, enerji, rekabet politikalarını izledi. 1994 ve 2001 ekonomik krizlerini, IMF ile ilişkileri, kriz kapsamında çıkarılan kanunların TBMM'deki yasama süreçlerini haberleştirdi. Çeşitli ülkelerde Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası toplantıları muhabir olarak takip etti.

Habertürk gazetesinin ilk Ankara temsilcisi olarak gazetenin Ankara bürosunu kurdu. İstifa ederek ayrıldı. İnternet gazetesi T24'ün ilk yayınlarında OECD'nin "Futbolda Kara Para Aklama" raporunu konu alan dizi yazısıyla yer aldı. Köşe yazarı ve Ankara Temsilcisi olarak çalıştığı Akşam gazetesinden, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) el koyma sürecinde kendi isteğiyle ayrıldı.

2013- 2018 yılları arasında Cumhuriyet gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. Gazetenin sahibi konumundaki Cumhuriyet Vakfı yönetimi değiştikten sonra kendi isteğiyle ayrıldı. 2018'de katıldığı Sözcü gazetesindeki yazılarına 2022 Kasım ayında 'küçülme' gerekçesiyle son verildi. Fox TV kanalında yayımlanan "Orta Sayfa" adlı haber programında yorumcu olarak yer alıyor.

Eleştirel finans haberciliği olarak da tanımlanan yazıları hakkında kimileri astronomik, çok sayıda manevi tazminat davası açıldı. Konusu bir imar haberi olan yazısı hakkında hapis cezası istemiyle yargılandı. Kamu ihaleleri ve şirketleri konu alan çok sayıda yazısı da Sulh Ceza hâkimlikleri kararlarıyla erişime engellendi.

Kitapları

- Adım da Benimle Beraber Büyüdü- Abdüllatif Şener, Doğan Kitap, 2008

- "Türkiye'de Sağlıkta Kamu Özel Ortaklığı - Şehir Hastaneleri" kitabına makale katkısı, İletişim Yayınları, 2018

- Kamu İhalelerinde Olağan İşler - Tekin Yayınevi, 2019

Ödülleri

- İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi "En Başarılı İktisat Muhabiri Ödülü" (1995)

- Sabah Gazetesi "Muammer Yaşar Bostancı Haber Yarışması Büyük Ödülü" (1997)

- Türkiye Ziraat Odaları Birliği "Basında Tarım Ödülü" (2000)

- Milliyet Gazetesi "Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü" – "Taksiyarhis'in Zehra Teyzesi" başlıklı röportaj (2001)

- Türkiye Gazeteciler Cemiyeti- TGC "Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü" |"Evcil'in Dönüşü" dosyası – (2005)

- European Press Prize "The Mystery of the Secret Funds" – "Yorumcu Ödülü"nde kısa liste (2015)

- Halkevleri "Basın Ödülü" (2016)

- Uluslararası Şeffaflık Derneği Ödülü (2016)

- İstanbul Tabip Odası "Basında Sağlık Ödülü" (2016, 2018 ve 2019)

- TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi "Emre Madran Koruma Ödülü" (2017 ve 2019)

- Eskişehir - Bilecik Tabip Odası "Halk Sağlığı Ödülü" (2017)

- ÇGD "Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Ödülü" (2017)

- ÇGD Bursa Şubesi "Meslekte Dayanışma Ödülü" (2018)

- Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü "Uluslararası Cesaret Ödülü - Kısa liste" (2018)

- Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü – "Kamu İhalelerinde 21/b Usulü" dosyası- (2018)

- Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği "Önder Kadınlar Ödülü" (2019)

- Rekabet Derneği "Adil Rekabete Katkı Ödülü" (2019)

- TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası "Hasan Balıkçı Onur Ödülü" (2020)

- Halkevleri Dayanışma Ödülü (2020)

- Ankara Tabip Odası – "Şehir hastanelerinin ekonomi politiğini tüm gerçekliğiyle ortaya koyarak kamuya ve sağlık çalışanlarına etkilerini görünür kılan haberleri" nedeniyle (2021)

- TMMOB Şehir Plancıları Odası - Kent Planlama Basın Ödülü (2021)

- İzmir Gazeteciler Cemiyeti "Hasan Tahsin Basın Özgürlüğü Ödülü" (2021)

- SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği "Yılın Kadınları" Ödülü (2021)

- Alanya Gazeteciler Cemiyeti - Ulusal Basında Yılın Gazetecisi Ödülü (2021)

 

Yazarın Diğer Yazıları

 Vahdettin Köşkü'nde Kalkınma Fonu

Vahdettin Köşkü'nde kurulan TVF'nin Büyüme ve Kalkınma Alt Fonu isimli yeni operasyonu ile 12-13 Eylül Dubai ve Abu Dabi'deki görüşmeler arasındaki bir bağlantı olup olmadığını ama daha önemlisi bunun Türkiye'nin kalkınmasına SOMUT faydasını bakalım bize kim anlatacak

OVP fotoğrafı kimin için?

Her şey, yeni dönemde "esneklik" adı altındaki daha güvencesiz çalışma hayatı için. Yeni nesil çalışma biçimleri, sektörel dönüşümler, esnek ve verimli yapı ifadelerinin zaten dipte olan güvencesizliğin daha da derinleşeceği anlamına geliyor

Ankara'nın çayına bak

"Enerji getiriyoruz" diye yola çıkılan bir HES'in sağlayacağı yararın, o HES'lerle bitecek tarımdan, tarımla gelen yerel ekonominin darbe almasından, köylülerin hayatının alt üst olmasından daha mı önemli olduğu sorusu dünyanın en meşru sorularından biri olur. Ne kadar tartışılsa yeridir

"
"