19 Mayıs 2023

19 Mayıs, ekonomi ve ikinci tur

22 Mayıs Pazartesi haftası, sadece siyaset ve seçimler değil, ekonomi açısından da kritik bir süre aralığa dönüşmüş durumda

Ekonomide acı faturanın, Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrası çıkması bekleniyordu. Ne var ki, bankacılık sektöründe hafta başından bu yana seyreden gelişmeler, ikinci tur tarihi 28 Mayıs'a kadar bile "dayanmanın" güçleştiğini, dövizi tutma ihtiyacının had safhaya ulaştığını gösteriyor.

Günlük döviz alım limitleri düşürülen bankalar, Merkez Bankası'nın ihtiyaç kredileri "menkul kıymet tesisi" kararından sonra dün de kredi kartlarını nakit avansa kapattı. Uzun süre düşük faizli bir borçlanma kanalı olarak görüldüğü için tercih edilen nakit avans, enflasyona karşı korunmaya çalışan ve borcu borçla kapatan tüketiciler için epeyce sarsıcı olmuşa benziyor.

Dünkü kararlar üzerine konuştuğum bir teknokrat, son kararların makul bir davranış tarzı olmadığını ve önleneceği düşünülenden daha büyük bir hasara yol açacağını söyledi.

Çizgi: Tan Oral

Üç günlük soluklanma

Bu işlemin, kuru tutmaya yönelik süreci 28 Mayıs'a kadar yönetebilmek için bir önlem aracı olduğu belirtiliyor. Bugün kutladığımız 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı da resmi tatil niteliği ile karar vericilerin imdadına yetişti. Böylelikle hafta sonuyla birleşecek resmi tatilin üç günlük bir "soluklanma" imkanı sağladığı konuşuluyor.

Seçimden günler önce Millet İttifakı ile Kemal Kılıçdaroğlu'nun kazanacağı beklentisiyle düşen risk priminin 14 Mayıs'tan sonra yeniden yükselişe geçmesi döviz ihtiyacının artması, bankalar arası piyasa ile serbest piyasa arasında oluşan uçurum, ekonomik havayı ve bekleyişleri bozdu.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, "Faiz sebep enflasyon sonuç" diye diye ve ihracatı arttıracağı iddiasıyla bir propaganda aracına dönüştürüp  Merkez Bankası'na dayattığı faiz inadı, kuru da yükseltti enflasyonu da. Bu tablonun sonuçlarından biri olan krediye erişimin zorlaşması, üretim ve ihracatı olumsuz etkilemeye başladığını giderek yükselen seslerden anlayabiliyoruz.

Dahası, Erdoğan'ı kızdırmamak için büyük bir riyakarlıkla faize faiz dememenin yolu olarak icat edilen Kur Korumalı Mevduat'ın (KKM) bütçeye verdiği hasar da artıyor. TL aleyhine oluşan farkın bütçeden ödetildiği  KKM hesaplarının 2 trilyon 346,76 milyar TL'ye ulaştığı açıklandı.

Bu tablo nedeniyle 22 Mayıs Pazartesi haftası, sadece siyaset ve seçimler değil, ekonomi açısından da kritik bir süre aralığa dönüşmüş durumda.

104 yıl sonra inanç

Bugün 19 Mayıs. Türkiye Cumhuriyeti'nin dönüm noktası bir tarih. Mustafa Kemal Atatürk'ün bağımsızlık ateşini yakmak üzere başlattığı yolculuğun yıldönümü.

104 yıl sonra da  bizler bugün yine bir var oluş yolculuğunun eşiğindeyiz.

28 Mayıs 2023'te yapılacak ikinci turun sonucu tasavvur ötesi önemde.

İkinci tura sadece kendisini saat saat hissettiren bir ekonomik kriz içinde değil sadece; kadın düşmanlığı korkunç cinayetlerle tescilli bir siyasal akımın, Gazi Mustafa Kemal'in açtığı TBMM'de temsil edildiği günlerde gidiyoruz.

28 Mayıs'ın sonucu, bu zihniyetin cüretinin sınırlarını da belirleyecek.

Atatürk'ün Samsun'a giderken taşıdığı umudun ve inancın aynısından lazım bize.

Çiğdem Toker kimdir?

Çiğdem Toker, Diyarbakır'da doğdu. Denizli Lisesi'nden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Gazeteciliğe üniversite öğrencisiyken Anka Ajansı'nda başladı. Günaydın, Ankara Ulus gazetelerinde, Nokta dergisinde stajlar yaptı.

Anadolu Ajansı'nın sınavlarını (1988) kazanarak, adliye, Devlet Güvenlik mahkemeleri (DGM), yüksek yargı muhabiri olarak çalıştı. 1990-1993 yıllarında haftalık Ekonomik Panorama dergisinde; sonrasında da kesintisiz 15 yıl Hürriyet Gazetesi Ankara Bürosu'nda ekonomi muhabiri olarak görev yaptı. Burada maliye, vergi, özelleştirme, enerji, rekabet politikalarını izledi. 1994 ve 2001 ekonomik krizlerini, IMF ile ilişkileri, kriz kapsamında çıkarılan kanunların TBMM'deki yasama süreçlerini haberleştirdi. Çeşitli ülkelerde Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası toplantıları muhabir olarak takip etti.

Habertürk gazetesinin ilk Ankara temsilcisi olarak gazetenin Ankara bürosunu kurdu. İstifa ederek ayrıldı. İnternet gazetesi T24'ün ilk yayınlarında OECD'nin "Futbolda Kara Para Aklama" raporunu konu alan dizi yazısıyla yer aldı. Köşe yazarı ve Ankara Temsilcisi olarak çalıştığı Akşam gazetesinden, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) el koyma sürecinde kendi isteğiyle ayrıldı.

2013-2018 yılları arasında Cumhuriyet gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. Gazetenin sahibi konumundaki Cumhuriyet Vakfı yönetimi değiştikten sonra kendi isteğiyle ayrıldı. 2018'de katıldığı Sözcü gazetesindeki yazılarına 2022 Kasım ayında ‘küçülme' gerekçesiyle son verildi. Fox TV kanalında yayımlanan "Orta Sayfa" adlı haber programında yorumcu olarak yer alıyor.

Eleştirel finans haberciliği olarak da tanımlanan yazıları hakkında kimileri astronomik, çok sayıda manevi tazminat davası açıldı. Konusu bir imar haberi olan yazısı hakkında hapis cezası istemiyle yargılandı. Kamu ihaleleri ve şirketleri konu alan çok sayıda yazısı da Sulh Ceza hâkimlikleri kararlarıyla erişime engellendi.

Kitapları

- Adım da Benimle Beraber Büyüdü- Abdüllatif Şener, Doğan Kitap, 2008

- "Türkiye'de Sağlıkta Kamu Özel Ortaklığı - Şehir Hastaneleri" kitabına makale katkısı, İletişim Yayınları, 2018

- Kamu İhalelerinde Olağan İşler - Tekin Yayınevi, 2019

Ödülleri

- İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi "En Başarılı İktisat Muhabiri Ödülü" (1995)

- Sabah Gazetesi "Muammer Yaşar Bostancı Haber Yarışması Büyük Ödülü" (1997)

- Türkiye Ziraat Odaları Birliği "Basında Tarım Ödülü" (2000)

- Milliyet Gazetesi "Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü" – "Taksiyarhis'in Zehra Teyzesi" başlıklı röportaj (2001)

- Türkiye Gazeteciler Cemiyeti-TGC "Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü" |"Evcil'in Dönüşü" dosyası – (2005)

- European Press Prize "The Mystery of the Secret Funds" – "Yorumcu Ödülü"nde kısa liste (2015)

- Halkevleri "Basın Ödülü" (2016)

- Uluslararası Şeffaflık Derneği Ödülü (2016)

- İstanbul Tabip Odası "Basında Sağlık Ödülü" (2016, 2018 ve 2019)

- TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi "Emre Madran Koruma Ödülü" (2017 ve 2019)

- Eskişehir - Bilecik Tabip Odası "Halk Sağlığı Ödülü" (2017)

- ÇGD "Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Ödülü" (2017)

- ÇGD Bursa Şubesi "Meslekte Dayanışma Ödülü" (2018)

- Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü "Uluslararası Cesaret Ödülü - Kısa liste" (2018)

- Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü – "Kamu İhalelerinde 21/b Usulü" dosyası-(2018)

- Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği "Önder Kadınlar Ödülü" (2019)

- Rekabet Derneği "Adil Rekabete Katkı Ödülü" (2019)

- TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası "Hasan Balıkçı Onur Ödülü" (2020)

- Halkevleri Dayanışma Ödülü (2020

- Ankara Tabip Odası – "Şehir hastanelerinin ekonomi politiğini tüm gerçekliğiyle ortaya koyarak kamuya ve sağlık çalışanlarına etkilerini görünür kılan haberleri" nedeniyle (2021)

- TMMOB Şehir Plancıları Odası - Kent Planlama Basın Ödülü (2021)

- İzmir Gazeteciler Cemiyeti "Hasan Tahsin Basın Özgürlüğü Ödülü" (2021)

- SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği "Yılın Kadınları" Ödülü (2021)

- Alanya Gazeteciler Cemiyeti - Ulusal Basında Yılın Gazetecisi Ödülü (2021)

 

Yazarın Diğer Yazıları

Adalet, hakikat, dezenformasyon

Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin verdiği, Atatürk Havalimanı’nda düzenledikleri bombalı saldırı nedeniyle 46’şar kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm olan 6 IŞİD’linin tahliye kararı, ilk derece mahkemesinde yeniden görülecek. Teorik olarak mahkemenin, temyiz kararına direnme hakkı bulunuyor. Ancak o tarihte, yani davanın yeniden görüleceği tarihte, tahliye edilen IŞİD sanıklarının bulunup bulunmayacağı da belirsiz

İhale kanunundaki manidar gecikme

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, Kamu İhale Kanunu’nda reform yapılacağından bahsederken, kamuda tasarruf ve mali disiplin ile bağını kuruyordu. Ne var ki, kanundan kaçmanın aracına dönüşen istisnalar ile su yolu edilen pazarlık usulündeki yaygın usulsüz kullanımların önüne nasıl geçileceğine dair henüz bir ipucu bulunmuyor

Sağlık bütçesi kimin için?

2025 yılında Sağlık Bakanlığı için ayrılan ödeneğin yüzde 10’u, şehir hastanelerini işleten 18 firmaya gidecek. Başka bir ifadeyle, gelecek yıl, 18 şehir hastanesini işleten 18 müteahhitlik şirketine 104,6 milyar TL ödenecek

"
"