20 Kasım 2013

Türkiye’de Kadın Dostu Kentler

Kadın Dostu Kentler Projesi, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu-UNFPA ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı- UNDP tarafından 2006 yılından bu yana uygulanan ortak bir programdır.

Kadın Dostu Kentler Projesi, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu-UNFPA ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı- UNDP tarafından 2006 yılından bu yana uygulanan ortak bir programdır. Sabancı Vakfı katkısı ile başlayan Program İsveç Kalkınma Ajansı-SIDA desteği ve İçişleri Bakanlığı ortaklığı ile uygulanmaktadır.

\Programın temel amacı toplumsal cinsiyet eşitliğinin oluşturulması için uygun ortamların oluşturulması, yerel yönetimler, valilikler ve sivil toplum örgütleri gibi yerel aktörlerin kapasitesinin artırılarak kadınların planlama ve uygulama süreçlerine katılmasıdır.

Kadın Dostu Kentler, II. Dünya savaşı döneminde işgücüne katılan kadınların, kentsel alanlarda ve kamusal mekanlarda var olmaları ile ilgili talepler sonucunda gündeme geldi. Kentin fiziksel, sosyal, kültürel, siyasi ve iktisadi planlamalarına dahil olarak kamusal alanda toplumsal cinsiyet eşitliğine göre var olma ihtiyacı kentin cinsiyetlere uygun olması talebini gündeme getirdi.

Türkiye’de 2006 yılında başlayan çalışma Adıyaman, Antalya, Bursa, Gaziantep, Malatya, Mardin, Samsun illeri ile başlamış daha sonra İzmir, Kars, Nevşehir, Şanlıurfa, Trabzon illerinin katılımı ile 12 ile çıkmıştır.  İllerin çalışmaya katılması için öncelikle mevcut dutum analizi yapılarak toplumsal cinsiyet eşitliği alanındaki ihtiyaçların belirlenmesi, yerelde aktif olan kurumların güçlendirilmesi çalışmaları gerçekleştiriliyor. Bu çalışmalardan sonra kurumsal sürdürülebilirlikler açısından yerel mekanizmaların kurulması ve Yerel Eşitlik Eylem Planları’nın geliştirilmesi amaçlanıyor. Yerel mekanizmalar çerçevesinde İl Kadın Hakları Koordinasyon Kurulunun kurulması, Valilik, İl Özel İdaresi ve Belediye bünyesinde İl Eşitlik Birimlerinin kurulması,  Belediye Meclisi ve İl Genel Meclisi bünyesinde Eşitlik Komisyonlarının kurulması çalışmaları gerçekleştiriliyor.

 

Yerel Eşitlik Eylem Planları(YEEP)

Kadın Dostu Kentler uygulaması içinde olan iller kendi YEEP planlarını hazırlayarak toplumsal cinsiyet eşitliği uygulamalarında öncelikli gördükleri alanlarda çalışmalar gerçekleştiriyorlar. Bu alanda 2006 yılından bu yana YEEP gerçekleşme oranları ile ilgili net bir veri olmaması planlamalarda hedeflerin ne oranda gerçekleştirildiği bakımından bir eksiklik olarak öne çıkıyor.

Yasal mevzuat olarak toplumsal cinsiyet eşitliği uygulamalarının yerele erişememesi, uygulama kaynaklı yetersizlikler, uygulama tercihleri YEEPler ile giderilecek sorunların başında geliyor. Genel olarak “eğitim, istihdam ve iş hayatı çerçevesinde ekonomik güçlendirme, karar alma mekanizmalarına katılım, kentsel hizmetlere erişim, sağlık ve kadına karşı şiddet” alanlarına yoğunlaşan YEEPler illerin önceliklerine göre farklılıklar gösteriyor. Sürdürülebilirlilik bakımından, merkezi idare ve yerel yönetimlerdeki olası değişikliklere karşın,  kadın sivil toplum örgütlerinin sürece katılması oldukça önemli. Ancak birçok sivil toplum kuruluşunun kaynak erişiminin sınırlı olması, yerel kaynakların yetersiz olması bu alanda güçlü bir sivil toplum katılımını sınırlı tutuyor.    

Tüm kentlere bakıldığında kamusal alanda toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için yukarıdaki alanlarda yapılacak işlerin uzun bir süreç sonucunda ele alınabileceği ve iyileştirmelerin yerel sahiplenme ve merkezi kaynak aktarımı ile mümkün olacağı görünüyor. YEEPlerin önümüzdeki dönemde bulundukları kalkınma bölgelerinin stratejik planlarına etki etmeleri sahiplenme açısında önemli bir gösterge olacaktır. Anayasa değişikliği ile gündeme getirilen kadına yönelik pozitif ayrımcılık çalışmaları fiili eşitlik uygulamaları ile hayata geçebilecektir.

Bir örnek olarak Kadın Dostu Kentler kitapçığında, İllerde ulaşılan sonuçları aktaran 11 valinin erkek olması değişimin belirli alanlarda uzun süreli olacağını göstermesi bakımından önemlidir. (http://www.kadindostukentler.com/docs/UNFPA%20kitapcik.pdf)

Kadın dostu kentler çalışması hakkında ayrıntılı bilgi için www.kadindostukentler.com linkine bakabilirsiniz.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Sivil toplumun gözünden Pazarcık ve Elbistan depremleri

Depremin etkilediği illerde yerel, ulusal ve uluslararası sivil toplum örgütleri koordinasyon toplantılarına davet edilmeli, tematik alanlarda deneyimlerinden faydalanılmalı ve güvenli çalışma yerleri sağlanmalıdır. Sivil toplumun denge ve denetleme rolü, farklı kesimlerin sosyal içerme süreçlerine katılmasına katkı vermesi, uzun dönemli normalleşme sürecinde kamu ile çalışması hayati olacaktır

Roman çocuklar, ruhsal engelli raporuyla okullarından uzaklaştırılıyor

Roman çocukları ailelerinin rızası alınarak, heyet raporları ile zekâ geriliği teşhisi ile engelli okullarına yönlendiriliyor

Çocuğun yüksek yararı yaklaşımı...

Çocuğun yüksek yararı yaklaşımı 2011 yılında düzenlenen Türkiye Çocuk Hakları Konferansında kamu ve diğer paydaşlar tarafından ilk defa kabul görürken uygulama aşamasında genel bir politika oluşturulamadı.