20 Mart 2015

Dünyanın gözü Newroz mesajında

"Apo gelecek, çıkacak kürsüye, 'Barışın' diyecek, biz de barışıp birbirimize sarılacağız"

Öcalan'ın mesajının okunacağı Diyarbakır'daki Newroz kutlamalarını izlemek için akradite olan gazeteci sayısı 700'ü aştı. Bu sayı 2013'te 350, 2014'te 500 dolayındaydı. Bu sene Newroz'u izleyecek gazetecilerin en az üçte birini yabancılar oluşturuyor  Çin'den, Japonya'dan bile gazeteci geliyor Öcalan'ın mesajına tanık olmak için...

Soğuğa ve yağmura rağmen Diyarbakır kıpır kıpır.

Kentin dört bir yanı insanları Newroz'a çağıran rengarenk pankartlarla donatılmış.

Caddelerde, sokaklarda dolaşan otobüsler, minibüsler coşkulu Kürtçe ezgilerin çalındığı hoparlörlerinden sürekli anons yapıyorlar.

Kürtlerin, 2015 Newroz'unu geçmiş yıllardan çok daha farklı duygularlarla kutlayacaklarını her yerde gözlemlemek mümkün. 

Birincisi, iktidarın "müzakere süreci" adı altında seçimlere kadar çatışmasızlık ortamını sürdürmek için büyük bir oyalamaya yöneldiğine olan inanç çok yaygın.

Ancak, bu inançla tamamen çelişen bir büyük beklentileri de var; Öcalan'ın Newroz alanına gelip kendi mesajını kendisi vermesi.

Ancak, görüntülü mesajı da kabul edebilecek gibi görünüyorlar.

Gelen haberler ise, eğer bir sürpriz olmazsa, geçen yıllarda olduğu gibi Öcalan'ın yazılı mesajını Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder'in Türkçe ve Kürtçe okuyacakları yolunda.

Organizasyon Komitesi'nin bulunduğu DTK binasında genç bir Diyarbakırlı'ya soruyorum, "Ne bekliyorsun bu Newroz'dan" diye. Hiç duraksamadan yanıtlıyor:

"Apo gelecek, çıkacak kürsüye, 'Barışın' diyecek, biz de barışıp birbirimize sarılacağız."

 

En büyük organizasyon

 

Sadece 90'lı yıllardan bu güne kadarki sürece bile baksak, bir halkın kendi bayramını nasıl da bedel ödeye ödeye her yıl tekrarlanan dünyanın en büyük gösterilerinden birine nasıl dönüştürdüğünün kısa ama, kanlı, acılı tarihi ortaya çıkar.

Bölgenin çeşitli illerinde, ilçelerinde birkaç yüz, birkaç bin kişinin ölümüne Newroz ateşi yakmalar, üzerlerine açılan ateşler, gözaltılar, tutuklanmalar,yaralanmalar, ölümler vardır bu kısa tarihte.

2000'li yıllara gelirken Diyarbakır'da önce 15 bin kişinin, bir sonraki yıl 50 bin kişinin korku duvarını aşarak devletin baskısına büyük isyanları vardır insanların.

Sonra 350 bin kişilik 2001 Newruz'u artık halkın ağır bedeller ödeyerek kazanılmış bir hakkı olmuştur.

Bir yıl sonra Sezen Aksu'lu Newroz gelir.

O yılki izlenimlerimi yazarken sormuştum:

"Siz hiç havaya kalkmış bir milyon el gördünüz mü?"

Bu "bir milyon el", 500 bin insan demekti.

Evet, ben görmüştüm; 2002 Newroz'unda, Diyarbakır'da.

Bu güne dek o bir milyon el,1,5'tan ikiye, hatta daha fazlasına ulaştı.

Organizasyon Komitesi görevlileri dünyanın her yıl tekrarlanan en büyük gösterisini düzenliyorlar artık. Söylediklerine göre, tek rakipleri, artık gerilerinde kalmış olan Küba'daki 1 Mayıs gösterileriymiş.

Ancak bu yıl başka bir önem taşıyor Newroz.

Hem "müzakere masası"nın, hem "İzleme Kurulu"nun oluşma süreci yaşanıyor, hem de Öcalan'ın vereceği mesaj büyük bir önem taşıyor.

Artık resmi olarak muhatap alınma aşamasına gelmiş olan Kürt Özgürlük Hareketi'nin Kobane'deki zaferini, Rojava'nın her türlü saldırıya karşın ayakta kalmasıyı başarması, Kandil'deki gerillanın Mahmur'dan Şengal'e kadar uzanan bir hatta "kurtarıcı" olarak sahneye çıkması 2015 Newroz'unu çok başka boyutlarda anlamlı kılıyor.

Kendi topraklarını korumanın ötesinde DAİŞ'e karşı kazandığı zaferlerle Ortadoğu'nun en seküler ve en dinamik silahlı gücü olarak uluslararası alanda da PKK'nın kendine  bir yer açması  Türkiye'de yaşanan müzakere sürecine tüm dünyanın daha fazla dikkat kesilmesine yol açmış.

Çünkü bu süreç sadece Türkiye'yi değil, Ortadoğu'yu da çok yakından ilgilendiriyor.

Bu yüzden 2015 Newroz'unu izlemek için akradite olmak isteyen gazeteci sayısı bine yaklaşmış. Bunun 700'ü aşkınına olumlu yanıt vermiş Organizasyon Komitesi. Akradite olan 700'ü aşkın gazeteciden en az üçte biri yabancı. Çin'den, Japonya'dan bile gelen gazeteciler var.

Öcalan'ın ilk barış mesajının kitlelere iletildiği 2013 Newroz'una akradite olan gazeteci sayısının 350, bir sonraki yıl yapılan kutlamalara akradite olan gazeteci sayısının 500 dolayında olduğu düşünülürse, bu açıdan da yeni bir rekor kırıldığı ortaya çıkar.

 

Öcalan'ın mesajı ne olacak?

 

Diyarbakırda insanlar elbette mesajı Öcalan gelerek mi vereceğini, yoksa görüntülü mesajla mı yetinileceğini çok merak ediyorlar.

Ama esas merak konusu da bu mesajın içeriği.

Bununla ilgili değerlendirmeden önce birkaç tespit yapmak gerektiği konusunda herkes hemfikir.

Birincisi arazideki durum açısından...

2013 Newroz'u sonrasında başlayan ve kesintiye uğrayan "gerillanın geri çekilmesi" noktasından daha geri bir süreçteyiz.

Ancak, "Akil İnsanlar"ın yola çıktığı zamandan bu yana halkın daha büyük bölümünün desteğini sağlamış bir "barış süreci" yaşanıyor.

Ayrıca "müzakere masası" da biraz daha yaklaşmış görünüyor.

İkincisi PKK'nın durumu...

İki yıl öncesine göre uluslararası alanda meşruluğu tavan yapmış, cihatçı çetelere karşı en diri silahlı güç konumuna gelmiş, artık Ortadoğu denkleminde çok önemli bir yer tutan PKK var.

Üçüncüsü de AKP iktidarının durumu...

Uluslararası alanda ciddi bir itibar kaybına uğramış ve seçim sürecine girilmesiyle birlikte iyice sıkışmış bir iktidarla karşı karşıyayız. Hatta "seçim telaşı", "iktidarı yitirme" korkusuna varma ihtimali de önümüzdeki süreçte ihtimaller dahilinde.

Öcalan'ın mesajının içeriğine ilişkin beklentiler de işte bu konjektürün etkisiyle şekilleniyor insanların zihninide:

"Dünya ve özellikle de bölgemiz açısından barış felsefesi üzerinden somut durumun çözümlenmesine ağırlık verilen bir metin olacak."

"Hükümetin önüne somut 'ev ödevleri' koyacak. Yani mesaj okunduğu anda herkes dönüp önce Kandil'e değil, Ankara'ya bakacak."

"Kandil'e 'Kongreyi toplayıp silahları bırakın' demeden önce iktidardan 'asgari müştereklerin sağlandığı bazı ilkelerin hayata geçmesi'ni talep edecek."

"Kandil'in görüşlerine daha yakın, hükümetin beklentilerine ise daha az yakın bir mesaj olacak."

"Yaşanan çatışmasızlık sürecini şimdilik daha da tahkim edici bir metin olacak."

Anlaşılan o ki zor ve karmaşık bir sürecin gelinen en önemli kavşaklarından biri olarak tarihe not düşülecek 2015 Newroz'u

Ama unutmayalım ki zalime karşı mazlumun, baskıya karşı özgürlüğün, savaşa karşı barışın ayaklanmasıdır Newroz.

Bayramınız kutlu, ateşiniz direngen olsun!

Yazarın Diğer Yazıları

Saray’ın inadına karşı ‘İnadına HDP’

7 Haziran’dan sonra parti binaları 400’e yakın ırkçı-şoven saldırıya uğrayan HDP, olanaklarının çok ötesinde bir kampanya yürüttü

Yap, yap! Zulmün artsın ki sonun çabuk gelsin!

Üç gün sonra milyonların hesap soracağı 1 Kasım sandığı var! Ama yap, yap! Son bir çaresizliğin tetiklediği cinnetinle sen yine de yap!

Sınır ötesinden son anket: AKP yüzde 40'ın altında

Erbil merkezli Kurd Tek'in anketine göre CHP ve HDP oyları yükseliyor, MHP ve AKP oyları düşüyor