29 Nisan 2020

Karantina güncesi 2, şafak 10

Yurtta servis edilen yemekler ne çok iyi ne de kötü. Ya da belki şöyle söylemek gerek; bazen çok lezzetli bazen yavan ama hep yeterli. Torba içinde verilen plastik çatal ya da kaşığın yerken kırılması durumunda ise ciddi bir trajedi yaşayabilirsiniz

Gaziantep

Cumartesi akşamı girdiğimiz karantinada çarşambaya vardık. 

Durum hiç de fena değil. 

Bu sabah ateşimi ölçmeye gelen sağlık görevlisi alnıma tabancayı dayadıktan sonra yüzüme gayet şaşkın "E ateşiniz normaaal?" dedi. Sanki beklenen durum ateşimin yüksek olması da gösterdiğim performansa şaşırıyor gibiydi. Ben de "Eveeeet" diye cevap verince biraz bozuldu, yan odanın kapısını yumrukladı.

Siz, siz olun tanımadığınız sağlık personeline kinayeli cevap vermeyin.

"Epey şişmanladım, bu yaz plajların açılmaması daha hayırlı" diye arkadaşlarımla telefonda konuşurken duydular mı nedir, bana sabah kahvaltısı bırakmadılar. Açıp baktım, herkesin kapısında duran sandalye üzerine zeytin, beyaz peynir, tereyağı ve reçelden oluşan kutusu bırakılmış, ben atlanmıştım. 

Siz, siz olun, kilo aldığınızı yüksek sesle ifade etmeyin. 

Gecenin garip saatlerde uyanıp günün beklenmedik saatlerinde yeniden uykuya dalıyorum. İşin içine bir de Amerika’da son kaldığımız bölgenin Türkiye’ye göre yedi saatlik farkı eklenince iyice bir serseme döndüm. Gece yarısı yatmama rağmen sabah üçte uyanıyorum, yeniden uyku tutmayınca da dörtte kalkıp sessizlik ve karanlığın içinde çalışmaya başlıyorum. Böylece yediye kadar epey verimli iş çıkarıyorum. Sonra Mehmet’in tavsiyesine uyup sekize kadar pencereye vuran güneşe oturuyorum. Böylece alabildiğine rutin hayatımız ilave bir meşguliyet ve yüzüme renk kazanıyor.

Siz, siz olun küçük mutlulukları es geçmeyin.

Başlangıçta dışarıdan sipariş verebiliyor olmak tam bir lükstü ama millet Gaziantep’in kebap ve baklava sarhoşluğuna kendini hızla ve fena kaptırmış olmalı ki, ikinci gün yasak geldi. Neyse ki süpermarket siparişleri konusunda hâlâ esnekler. Sanal marketler genelde bir gün sonraya teslimat yapıyor ama Gaziantep’e özel, aynı gün, birkaç saat içinde siparişleri kapıya getiren bir şirket var. Yeter ki kredi kartınız olsun.

Siz, siz olun, kara günler için yan tarafta bir miktar para biriktirin.

Geçen akşam Zeynep Özbatur Atakan’ın dediği gibi "Sanat yapmak bir kuyuya taş atmak gibi, bir gün mutlaka ses gelir." Meğer Zenne ve Çekmeceler filmlerimiz ne çok kişinin yüreğine dokunmuş. Her gün tanıdık ya da hiç tanımadık pek çok sevenimiz bize, kutu kutu baklava, tepsi tepsi şöbiyet gönderiyorlar. Ayrıca Gaziantep’in methini hep duyardık ama buraya, karantinaya sınırlı şartlarda bile olsa, ulaşan lezzetler bizi sarhoş etti. Bu yediklerimiz baklava ve şöbiyet ise başka şehirlerde yediklerimiz neydi? 

Siz siz olun, paranın yanında ya dost biriktirin ya sanata yatırım yapın.

Yurtta servis edilen yemekler ne çok iyi ne de kötü. Ya da belki şöyle söylemek gerek; bazen çok lezzetli bazen yavan ama hep yeterli. Torba içinde verilen plastik çatal ya da kaşığın yerken kırılması durumunda ise ciddi bir trajedi yaşayabilirsiniz, onun için işiniz bitince çöpe atmak yerine yıkayıp yedek olarak saklamakta fayda var.

Siz, siz olun, sahip olduğunuz küçük şeylerin, mesela metal çatallarınızın kıymetini bilin.

Akşamları saat dokuz gibi sağlık hizmetlileri ve bütün çalışanlar için oda pencerelerinden alkış yükseliyor. Sosyal medyadan takip ettiğimiz bu durumu Türkiye’ye dönünce yaşamak beni çok duygulandırdı. Ta ki birileri hızını alamayıp kişisel zevkine uygun müziği pencerelerinden avaz avaz yayın yapmaya başlayıp kimisi de buna pencereden alkışla eşlik edinceye kadar. 

Siz, siz olun, başkalarına karşı düşünceli olun.

#EvdeKalın

Türkiye'ye dönüşten...

 

Yazarın Diğer Yazıları

Karantina Güncesi 3, şafak 8: Ya da bu virüs gerçekten bazı şeyleri değiştiriyor...

O an ya birileri bizi gözetliyor ve başımıza gelecekler var ya bu virüs gerçekten bazı şeyleri değiştiriyor, diye düşündüm. Yeni normalde Sağlık Bakanı herkese çiçekle birlikte mektup gönderiyor, çaresizlikten korsanlık yaptığım yurtta bir internet takipçim derdime beş dakikada derman oluyor

Karantina güncesi

Meğer gece yatmadan önce, bir telefon uygulaması üzerinden Gaziantep’e özel bir süpermarkete verdiği siparişler gelmiş, kapısı çalınmış, poşetleri bırakılmış. Bana "Gelip bir şeyler alsana" dedi. "Ya birisi görürse?" diye sordum ona, ödlek. "Gel oturup sohbet edelim demiyorum ya, kapıdan alıp git" diye cevap verdi