14 Haziran 2024

Sinan Ateş cinayeti davasında MHP nasıl temsil edilecek?

MHP sıradan bir parti değil, devlet içinde varlığı daim olan, Türkçülük ideolojisinin taşıyıcısı bir parti. Yani AKP’nin sırtından kolayca atabileceği bir “yük” değil…

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Sinan Ateş

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin kurmay ekibinin tehditlerinin muhatapları gazeteciler, siyasetçiler olsa da Sinan Ateş cinayetiyle ilgili gelişmeler; Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım’ın dosyada “şüpheli” olarak yer alması, Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’in Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kabul edilmesi, CHP ve AKP arasındaki “yumuşama” ya da “normalleşme” görüşmeleri, söz konusu tehditlerin siyasi coğrafyasını genişletiyor. Yani bir ucu AKP’ye de dokunuyor.

Zira Bahçeli’nin “yine erken seçim çağrısı yapar mı” yorumlarına neden olan pozisyon belirten açıklamasında Erdoğan ve AKP ayrımı yapılmış, “AK Parti içindeki gayri memnunlar” vurgusuyla “Erdoğan iyi etrafı kötü” denilmek istenmişti.

Peki MHP, Bahçeli’nin dediği gibi 1 Temmuz’da ilk duruşması görülecek Sinan Ateş cinayeti davasını fiziken katılır mı?

Ne demişti Bahçeli onu hatırlayalım… "Milliyetçi Hareket Partisi mezkur davanın 1 Temmuz 2024 tarihinde yapılacak duruşmasında mutlaka hazır bulunacak, karanlık oyunlarla ve bu oyunların figüranlarıyla Türk yargısının huzurunda hesaplaşacaktır."

Ancak Bahçeli 10.Ocak 2023 tarihli TBMM Grup Toplantısı’nda “Cinayetin gölgesi MHP'ye düşürülmek istendi. MHP ile bu cinayeti irtibatlandıranların peşlerini asla bırakmayacağız" demişti. MHP’yi yakından bilen isimler Bahçeli’nin katılmasının zor olduğunu, belki avukatlar aracılığıyla duruşmayı takip edeceği tahmininde bulunuyor.

Çünkü MHP’nin tüzel kişiliği ile duruşmada hazır bulunması farklı yorumlara yol açabilir.

Ayşe Ateş’e bu soru sorulduğunda şu yanıtı verdi:

“Ahmet Yiğit Yıldırım’ın ismi zaten şüpheli olarak dosyada var. Eninde sonunda bir şekilde gelecek, orası muhakkak. Devlet Bahçeli bence de olmalı. Çünkü burada yargılananların neredeyse hepsi Ülkü Ocakları, MHP mensubu, şimdiye kadar korudular, çabaları boşuna gitmesin gelsinler korumaya devam etsinler yani…”

Ayşe Ateş’in dediği gibi MHP’nin katılımı sanıkları “koruma” yorumlarının önünü açabilir. Ya da “Cinayetin gölgesi MHP düşürülmek istendi” diyen bir parti hangi gerekçeyle duruşmaya katılacak? Emniyet ve yargı ayağında da dikkat çekici gelişmeler var.

Sinan Ateş’in ablası Selma Ateş’i araçla takip eden 6-7 kişilik ekipte iki kişinin Bursa Ülkü Ocakları Başkan Yardımcısı olduğunun emniyet tarafından tespit bilgisi paylaşılmıştı.

Ama Bursa Valiliği, Ülkü Ocakları ile bağlantısının olmadığını açıkladı. 

Yargı alanındaki bir diğer önemli gelişme de şu oldu. Gazeteci Yavuz Selim Demirağ’a saldıranlarla ilgili davadan 11 Haziran’da karar çıktı. Yargılananlar 9’ar yıl hapis cezası aldı.

Oysa, 5 yıl önce (10 Mayıs 2019) Demirağ’a saldıranlarla ilgili dosyada uzun zaman bir gelişme olmadı. İddianame 3,5 yıl sonra yazıldı. Saldırganlar bir gün bile cezaevinde kalmadı.

Demirağ’la konuştum… Karar duruşmasında saldırganların tutuklu olan suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan’ın iş yerlerinde çalışanlar, garsonlar olduğunu ifade ettiğini, Kaplan’ın iş yerlerindeki güvenlik hizmetini de eski MHP Ankara İl Başkanı Turgay Baştuğ’un güvenlik şirketinin sağladığını söyledi.

Davayı takip eden gazeteci Müyesser Yıldız da yazısında Demirağ’ın duruşmadaki şu sözlerini aktardı:

“Sinan Ateş cinayeti ile bu dosyanın da ilintisi vardır. Bana saldıracak cahil gençleri bulamayınca taşeron olarak Ankara gece alemlerinin mafyası Ayhan Bora Kaplan’ın elemanlarını kiralayanlar, Sinan Ateş için de İstanbul Maltepe’de Gülsuyu çetesini buldular.”

Sanıklar ise Kaplan’la bağlantılarının olmadığını iddia etmiş.

Sanıkların “Çok pişmanız” ifadesi, bu tür saldırıları taşere edenleri de tedirgin ediyordur mutlaka.

MHP’yi savunma pozisyonuna iten Sinan Ateş cinayetiyle ilgili kritik gelişmeler, gazetecilere saldıranlara verilen cezalar, ki hatırlayacaksınız Kayseri’de bir televizyon kanalını basan Ülkücülere de ceza yağmıştı, yargıda bir hareketlilik olduğunun delaleti.

MHP’nin kendi içinde temizliğe gidip gitmeyeceğini bilmiyoruz. Daha önceki yazılarımda İstanbul ekibinin MHP’de etkili olduğunu yazmıştım. Bahçeli’nin açıklamalarından bunun zor bir ihtimal olduğu anlaşılıyor.

Ama şu açık ki, 1 Temmuz’a doğru mesele daha da sertleşebilir. Çünkü Bahçeli’nin 2009 tarihli “Türk Milletinin Bekasına Yönelik Tehditler” değerlendirmesinde ifade ettiği gibi MHP sıradan bir parti değil, devlet içinde varlığı daim olan, Türkçülük ideolojisinin taşıyıcısı bir parti.

Yani AKP’nin sırtından kolayca atabileceği bir “yük” değil…

Candan Yıldız kimdir?

Candan Yıldız, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu.

Gazeteciliğe HBB'de On'da On Haber program editörlüğü ile başladı.

Kanal D, TV 8, Birgün Gazetesi, CNNTürk, İMC TV, Halk TV'de muhabirlik, editörlük, ana haber editörlüğü ve haber program koordinatörlüğü yaptı.

Haber kanallarında çeşitli program formatları yarattı. Radyo ve Gazetecilik Ödülleri En İyi Program Ödülü/(1997), Çağdaş Gazeteciler Derneği En İyi Haber Program Ödülü/ (2002) ödülünü aldı.

Avustralya'da SBS Türkçe Radyo Haberler servisine haber yaptı.

"Öteki Sesler" isimli belgesel yaptı. "Dicle'nin Göz Yaşları" ile "Şiddete Karşı Anlatılar-Ayakta Kalma ve Dayanışma Deneyimleri" ortak çalışmalarda yazarlık yaptı.

T24'le birlikte internet gazeteciliğine adım attı.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

"Etki ajanlığı" düzenlemesi gerçekten rafa kalktı mı; Gürcistan deneyimi bize neler söylüyor?

15 Temmuz'dan bu yana sivil toplumun yerle yeksan edildiği Türkiye'de eğer "etki ajanlığ" yasası söz verilmesine rağmen yasalaşırsa bir Alman vakfının Türkiye'ye, topluma dair bir raporu ceza konusu olabilir. Söz konusu raporu yapan gazeteci ya da medya kuruluşu da "etki ajanlığı" propagandasıyla yaftalanabilir ya da ceza alabilir

Betonbük'e yüklü ceza; inşaat yasağına uymayan Sinpaş'a belediye ceza kesti

Danıştay yerel mahkemenin kararına dayanak olan bilirkişiyi ve raporu "yüzeysel" buldu

Erdoğan-Özel görüşmesi günü Bahçeli kontrollü muhalefet sinyali mi verdi?

MHP lideri Erdoğan’ın Ayşe Ateş’le görüşmesinin içeriğinin açıklaması gerektiğini ima etti