01 Aralık 2024

Sinan Ateş anmasından izlenimler: Siyasetçiler azdı, mücadele beş kadının omzunda

Mevlit öncesi de Ülkü Ocakları Yıldırım İlçe Başkanlığı’nın Sinan Ateş’in mezarının olduğu bölgede başka bir anma etkinliği yapacağı söylentisi yayıldı

Eski Ülkü Ocakları Başkanı, akademisyen Sinan Ateş’in öldürülmesinin üzerinden iki yıl geçti.

Zaman hızlı akıyor.

İki yıl, iddianamenin yazılma sürecindeki tartışmalarla, gerçek gazetecilerin ulaştığı delillerin ortaya çıkardığı bağlantılarla, karara bağlanan davayla ve Ateş ailesinin mücadelesiyle geçti.

İki yıl sonra yine Bursa’daydım. Sinan Ateş’in cenazesinin kaldırıldığı Emir Sultan Camii’ndeki mevlidi takip ettim.

Fotoğraflar: Dilek Şen

Başkent’te 30 Aralık 2022’de kurşunlanarak öldürülen Sinan Ateş’in ilk mevlidini de takip etmiştim. O zaman “cinayetin üstü kapatılmamalı kararlılığı var Bursa’da” diye yazmıştım.

Söz konusu kararlılık aile için devam ediyor ancak mevlide katılımı ölçü alırsak, Bursa’daki hava biraz değişmiş gibiydi.

Hava şartları diyebiliriz, olayın ısısının düşmesi diyebiliriz ama muhalefetteki partilerin ‘siyasi cinayet’ tanımlamasına eş değer katılım olduğunu söylemek zor.

CHP, İYİ Parti il başkanları düzeyinde katılmıştı. Milletvekili olarak İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu’nu gördüm. Büyük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Alfatlı, eski Anadolu Üniversitesi Rektörü ve BBP Genel Başkan Yardımcısı Şafak Çomaklı da oradaydı.

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile Kemal Kılıçdaroğlu arasındaki ‘gizli protokol’ sürecindeki isimlerden biri olan İmambakır Üküş de anmaya katılan isimler arasındaydı.

İmambakır Üküş, Ayşe Ateş, Selma Ateş, Nihat Yeşiltaş (CHP Bursa İl Başkanı)

Zafer Partisi en kalabalık gelen ekipti. Gençlik teşkilatı diğer partilerin gençlik örgütlerine göre daha sayıca daha fazlaydı. Hatta daha fazla sahiplenmiş görünüyorlardı yorumu abartı olmaz.

‘Z kuşağı arasının yüzünü döndüğü parti’ söylentisi ne kadar doğrudur bilinmez ama piercingli lise öğrencisi de vardı, üniversite öğrencisi de vardı Zafer gençliği arasında…  

Konuştuğumu kimi Zafer partili gençler “Gençler her şeyin farkında” diyerek Sinan Ateş davasında eksik bırakıldığı söylenen siyasi bağlantılara gönderme yaptılar.

2016 yılında MHP’nin Bursa-Yıldırım Gençlik Kolları’nda görev yaptığını söyleyen bir gencin “MHP’de kimse lidere karşı gelemez ya da rakip olamaz, bu yüzden ayrıldım“ sözleri Z kuşağının siyasette var olma koşullarına dair de bir şeyler söylüyor.

Sinan Ateş cinayeti Bursa’da hâlâ bir gerilim konusu. İki yıl önce de öyleydi. “Sinan Ateş’i unutmayacağız, unutturmayacağız” dövizlerinin olduğu arabalara zarar verildiğini anlattı bazı gençler.

Nitekim bir aracı da gösterdiler…

Mevlit öncesi de Ülkü Ocakları Yıldırım İlçe Başkanlığı’nın Sinan Ateş’in mezarının olduğu bölgede başka bir anma etkinliği yapacağı söylentisi yayıldı. Bunun gerginlik çıkarma amaçlı olduğu yorumu yapıldı. Anmanın farklı bir saatte yapıldığını öğrendim sonradan.

Ayşe Ateş korumalarla geldi. Abla Selma Ateş’e de Sincan Cezaevi kampüsündeki saldırıdan sonra koruma tahsis edilmiş.

Ayşe Ateş ve Saniye Ateş

Mevlit sonrası mezarlığa yürüyen kalabalık içinde kimi gençler iki yıl önce de kullanılan sloganları attılar:

“Sinan’ın ateşi hepinizi yakacak”, “Dişe diş kana kan, intikam intikam”, “Bozkurtlar burada çakallar nerede.”

Dikkatimi çeken bir nokta ise Sinan Ateş’in yiğenlerinin dayılarının anmasındaki koşturan halleriydi.

Daha küçükler, ilkokul ve ortaokula gidiyorlar. Birisi dayısının mavi yüzüğünün aynısını takıyordu. Dayılarının kitaplarını anma sonrası insanlara dağıttılar, annelerini bir an olsun yalnız bırakmadılar. Siyasi cinayetler sonrası hızlı büyüyen çocuklar gibiydiler.

Sinan Ateş imzalı kitapların çıktığı yayınevinin adının 30 Aralık Yayınları olması da manidardı.

Mezarlıktaki anma sonrası Sinan Ateş’in doğduğu eve gittim. Tipik bir işçi evi. Evin dış cephesi Sinan Ateş pankartlarıyla dolu.

Ateş ailesinin adalet arayışının en dikkat çeken dışa vurumu. Gelen geçen herkes bilsin duysun istiyorlar belli ki…

Sinan Ateş’in ailesinin evi

Anne Saniye Ateş’in “Üç gün hiç uyumadan çalıştığım zamanlar oldu. Evimin altına birkaç tane makine koydum. Çocuklarımı, misafirleri yatırırdım, gider çalışırdım. Niye biliyor musun? Çocuklarım muhtaç olmasın diye” dediği evde anne Saniye Ateş, ablalar Selma ve Sevda Ateş ve ailenin avukatı Şeyda Şahin’le konuştum.

Dört kadın neler söylediler, ayrılan dosyaya ile ilgili beklentileri neler? O da yarına kalsın.  

Candan Yıldız kimdir?

Candan Yıldız, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu.

Gazeteciliğe HBB'de On'da On Haber program editörlüğü ile başladı.

Kanal D, TV 8, Birgün Gazetesi, CNNTürk, İMC TV, Halk TV'de muhabirlik, editörlük, ana haber editörlüğü ve haber program koordinatörlüğü yaptı.

Haber kanallarında çeşitli program formatları yarattı. Radyo ve Gazetecilik Ödülleri En İyi Program Ödülü/(1997), Çağdaş Gazeteciler Derneği En İyi Haber Program Ödülü/ (2002) ödülünü aldı.

Avustralya'da SBS Türkçe Radyo Haberler servisine haber yaptı.

"Öteki Sesler" isimli belgesel yaptı. "Dicle'nin Göz Yaşları" ile "Şiddete Karşı Anlatılar-Ayakta Kalma ve Dayanışma Deneyimleri" ortak çalışmalarda yazarlık yaptı.

T24'le birlikte internet gazeteciliğine adım attı.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Sinan Ateş'in annesi, iki ablası ve avukatı anlatıyor: Korumasız çıkamıyoruz, hançerlendik, Apple'a bile eksik yazı gönderildi!

"Ben oğlumu yalnız başıma büyüttüm. Sinan'ı katlederken herhalde 'kenar mahallede büyüyen bir çocuk, bunun ardı, arkası olmaz' dedi o zalimler"

Suriyeli aktivist Taha el Gazi: Esad rejiminde Alevi kardeşlerimiz de işkence gördü, Sednaya Cezaevi’nde kaldı

"Suriye’de gerçek bir demokratik ortamın oluşabilmesi için en az 20 yıla ihtiyaç var"

Hüda-Par, Kültür Bakanlığı’na kafa tuttu, oyunun adı değişti!

Diyarbakır Devlet Tiyatrosu’nda oynanan Karımın Kocası oyunun adı, Hüda Par’ın eyleminden sonra Evlilik Komedisi olarak değiştirildi

"
"