08 Ocak 2025

Rojin için adalet ararken dikkati çeken ihaleler

Rojin’in kaybolduğu yurt sınırındaki kapının açılmasını rica eden muhtarın oğlu üniversiteden ihaleler almış

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Rojin Kabaiş’e ne olduğunu sorgulamaya çalışan gazetecilerden biriyim.

Kamuoyu uzun süre sessiz kaldı. Kızının akıbetini ısrarla soran baba Nizamettin Kabaiş olmasaydı belki Rojin Kabaiş’in dosyası ‘intihar’ denilerek kapatılacaktı.

Zira intihar olduğunu doğrulayan bilgi ve delil yok. Aksine cinayet olabileceğine dair emareler var.

Son yazımda şu soruları sormuştum:  

1-Rojin’in, aynı bölümü kazandığı kız öğrencilerle kurduğu WhatsApp iletişim grubunda kimler olduğu tespit edildi mi, ifadelerine başvuruldu mu?

2- Rojin’in Van Yüzüncü Yıl kampüsündeki Van KYK Seyyid Fehim Arvasi Kız Öğrenci Yurdu’ndaki oda arkadaşlarından Ruken isimli öğrenci neden ‘Beni aramayın, korkuyorum’ dedi?

3- Rojin kaybolmadan önce annesiyle konuşmuş. Markete gideceğini söylemiş ama gitmemiş. Oda arkadaşlarından birinden şarjını aşağıya indirmesini söylemiş. Şarjını isteyen Rojin belli ki yurda dönmeyi düşünüyordu. Neden ‘intihar’ algısı yaratıldı?

4- Rojin’in kaybolduğu gün ayaklarındaki terlikler nerede, zira suda boğulsaydı kıyıya vurması gerekmez miydi?

5- “Kızımın karnı şiş değildi, sırtında ve gözaltında morluklar vardı, boyun bölgesini pamuk sarıldığı için göremedim” diyen babanın tanıklığı ile adli tıp raporu uyumlu mu?

7- Rojin’in kaybolduğu yere 50-60 metre uzaklıkta güvenlik kulübeleri var. Üniversitenin kadrolu güvenlik görevlilerinin ifadesine yeniden başvurulacak mı?

8- Rojin’in telefonu, kulaklığı, su pet şişesi ve keki bulunmuştu. O pet şişesinin yarıya kadar dolu olduğu fotoğraflara yansıdı. Babadan. O suyu kim içti, DNA incelemesi yapılacak mı?

9- Rojin’in kaybolduğu ve cenazesinin bulunduğu Bardakçı ve Molla Kasım köyünde cep telefonu iletişimini sağlayan üç firmanın baz bilgileri üzerinde Narin cinayetindeki gibi “daraltmış analiz” yapılacak mı?

Her ne kadar adli tıp raporu Rojin’in boğulduğunu rapor etse de nasıl boğulduğu belirsiz… Son ek raporda da Rojin'in cansız bedeninde 2 erkek DNA’sı bulundu. Ama mukayeseye imkân verecek örnek olmadığı için kime ait olduklarının tespiti zor.

Rojin Kabaiş’in kaybolduğu dönemde üniversite kampüsüne sınır Bardakçı Köyü’nü ayıran güvenlik kapısı gündeme gelmişti.

CHP’li Gürsel Tekin’in de raporuna yansımıştı. O raporda “Rojin’in kaybolduğu kampüs giriş çıkışını tekrar açtırmıştır. Bahsi geçen alanda herhangi bir güvenlik kulübesi veya görevli güvenlik personeli konulmamış, halihazırda açık ve ilgili bölgenin güvenlik kameraları çalışmamaktadır. Ayrıca bu telli sınırın açılmasını isteyen muhtar Tevfik Uçar kampüs içindeki birçok yapı işleri ihalesini almasıyla ve Rektör Hamdullah Şevli’yle olan sıkı dostluğuyla Van kamuoyunda dikkat çeken bir isim olarak bilinmektedir” denilmişti.  

Soruşturma dosyasında kısıtlılık olduğu için hem Rektör Şevli’nin hem de muhtar Uçar’ın ifadesine başvuruldu mu bilmiyoruz. Avukatlar da bilmiyor. Ama Rojin’in babasıyla konuştum ve kendisi “10 gün önce gittim o kapı hâlâ açık, kamera da konulmamıştı” dedi.

Üniversite kampüsünün sınırları içindeki güvenlik kameralarının izlenmesi, yenilenmesi, bakım ve onarımı ile ilgili liyakatsiz atama yapıldığı da gündeme gelmişti. O bölgede kamera olsaydı ya da kameralar çalışsaydı Rojin’e ne olduğu daha net olarak ortaya çıkacaktı.

Fotoğrafta gösterilen Van YYÜ kampüsü ile Bardakçı Köyü arasındaki güvenlik duvarıdır .Rojin’in kaldığı yurt kompleksi de üniversite kampüs sınırları içindedir. Köy ile üniversite arasındaki bu duvar köpek saldırılarından geçişi önlemek ve güvenliği sağlamak için  daha önce kapatıldı. Sonra iddiaya göre muhtarın talebi üzerine kapı yeniden açıldı

Rektör ve muhtar arasında doğrudan bağı göstermese bile, muhtarın oğlunun üniversiteden aldığı ihalelere dikkati çekmek isterim.

Şöyle ki, muhtarın oğlu G.U üniversite yönetiminden farklı tarihlerde ihale alıyor. ‘Acil’ ihtiyaç gerekçesiyle pazarlık usulü ihale yapılıyor. Ki bu ihalelerde ilana çıkmak zorunlu değil, en az üç firma davet ediliyor. Açık ihale ile verilen işlerin ise nerdeyse tamamında binalar yıllardır bitirilmemiş ve teslimi yapılmamış. Acaba açık ihaleye katılan diğer firmalar bu ayrıcalıkla iş yapabileceklerini bilseydiler daha düşük teklifler atmazlar mıydı?

Mesela ; Van Veteriner Fakültesi Hayvan Hastanesi kompleksinin birinci etap yapım işini  muhtarın oğlu bir ortağı ile birlikte almış. Sözleşmeye göre proje 2023’ün başlarında bitmesi gerekirken yüzde 90 oranında tamamlanmış. Gecikme nedeniyle bir yaptırım yapılmadığı iddiası var.

Bardakçı Köyü muhtarının oğlu bir başka ihale daha alır . Van Yüzüncü Yıl Tıp Fakültesi Morfoloji binasının yapım ihalesi. Firma RÇ Yapı İnşaat. Muhtarın oğlu da bu ihalenin ortağı.  İhalenin sözleşme tarihi 30.07. 2021.

İş programına ve sözleşmeye göre (475 gün) yüzde 30 ‘u 2021 de, yüzde 70 i ise 2022’de bitmesi gereken iş henüz bitirilmemiş. Farklı gerekçelerle uzatılmış. İddiaya göre yüklenici firmaya herhangi bir yaptırım söz konusu değil. Ayrıca işin sözleşmesine göre bu 2 yıllık sürede fiyat farkı nedeniyle ayrıca oluşan bir kamu zararı var mıdır merak konusu ! 

Yine muhtarın oğlu G.U’nun ortak girişimle aldığı başka bir ihale daha var ki ‘Nasıl olabilir’ sorusunu sordurtuyor.

2022’de bitmesi gereken morfoloji binası işine cezai işlem yapılacağı yerde, işin devamı niteliğine sokularak   (pazarlık ile ihale şartını sağlamak amacıyla ) morfoloji  2. etap yapım işi adı altında ek poliklinik bloğu işi de  175.950.000 TL’ye muhtarın oğluna ihale ediliyor. Yapım işlerinde işin devamı niteliğinde ihaleye çıkılmasının nedeni ise pazarlık usulü (acil iş) ile ihale yapılarak kamu menfaatine işin hızlıca yapılmasını sağlamak (!) ya da bu maddeyi kullanarak işi adrese teslim etmek !  Üstelik yüzde 2 gibi komik bir kırım oranı ile ihale verilmiş.

İnsan sormadan edemiyor; bu iş eğer pazarlık usulü ile yapılması gerekecek kadar acil(di) ise neden 2022 de bitmesi gereken ilk iş olan morfoloji işine 2021 veya 2022 de dahil edilmedi acaba? Ayrıca ilk iş daha bitirilmemişken aynı müteahhide bu işin de verilmesinin anlamı ne? Hangi kamu menfaati gözetilmiştir? Ya da şöyle soralım, söz konusu firmanın bir ayrıcalığı var mıdır?

Rojin’in kaybolduğu yurt sınırındaki kapının açılmasını rica eden muhtarı rektör neden kıramamıştır?

Benzer soruları sormaya devam….


Kaynak: Bahse konu ihaleler, ilan ve sözleşme bilgilerine https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/Ortak/IhaleArama/index.html ulaşılabilir.

Candan Yıldız kimdir?

Candan Yıldız, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu.

Gazeteciliğe HBB'de On'da On Haber program editörlüğü ile başladı.

Kanal D, TV 8, Birgün Gazetesi, CNNTürk, İMC TV, Halk TV'de muhabirlik, editörlük, ana haber editörlüğü ve haber program koordinatörlüğü yaptı.

Haber kanallarında çeşitli program formatları yarattı. Radyo ve Gazetecilik Ödülleri En İyi Program Ödülü/(1997), Çağdaş Gazeteciler Derneği En İyi Haber Program Ödülü/ (2002) ödülünü aldı.

Avustralya'da SBS Türkçe Radyo Haberler servisine haber yaptı.

"Öteki Sesler" isimli belgesel yaptı. "Dicle'nin Göz Yaşları" ile "Şiddete Karşı Anlatılar-Ayakta Kalma ve Dayanışma Deneyimleri" ortak çalışmalarda yazarlık yaptı.

T24'le birlikte internet gazeteciliğine adım attı.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Medyada gerçek patronları öğrenmek samanlıkta iğne aramak gibi!

Nefes’in sahibi kim, Flash TV’yi kim satın aldı?

Sinan Ateş'in annesi, iki ablası ve avukatı anlatıyor: Korumasız çıkamıyoruz, hançerlendik, Apple'a bile eksik yazı gönderildi!

"Ben oğlumu yalnız başıma büyüttüm. Sinan'ı katlederken herhalde 'kenar mahallede büyüyen bir çocuk, bunun ardı, arkası olmaz' dedi o zalimler"

Suriyeli aktivist Taha el Gazi: Esad rejiminde Alevi kardeşlerimiz de işkence gördü, Sednaya Cezaevi’nde kaldı

"Suriye’de gerçek bir demokratik ortamın oluşabilmesi için en az 20 yıla ihtiyaç var"

"
"