OSMANİYE
Son genel seçimlerde (2018) AKP’nin 2, MHP’nin 1, CHP’nin ise 1 milletvekili çıkardığı, Devlet Bahçeli’nin memleketi Osmaniye’deyiz…
MHP liderinin deprem sonrası gelmediği, Osmaniyelilerin “kırgınız” dediği il…
Depremin sekizinci günündeyiz. Yıkım, şehre girerken karşılıyor bizi. Rahime Hatun Mahallesi ve Esenevler Mahallesi, İstasyon Caddesi depremden en çok etkilenen yerler. Enkazlar kaldırılmaya başlanmış bile… Kimi hasar gören evlerden de eşyalar çıkartılıyor, kamyonlara yükleniyordu. Kaldırılmayan kimi enkazların başında da polis bekliyor hırsızlık olmasın diye…
Osmaniye'de yıkılan evlerden geriye kalanlar...
Mahalle aralarından ilerliyoruz. Sokaktaki 65 yaş üstü insanlara “geçmiş olsun” diyerek yaşadıklarını soruyoruz. Evi sağlam olan da evi yıkılmış olan da evi ağır hasar gören de sokakta… “Eve girdiğimizde dizlerimiz titriyor” diyorlar. Art arda iki büyük sarsıntı zihinleri, ruhları sarsmaya devam ediyor belli ki…
“5 katlı bir temele iki katlı bir ev yaptım, o yüzden evim hasar görmedi” diyen Osmaniyeli esnafla sohbet ediyoruz. “Eski binalar daha çok ayakta. Yeniler yıkıldı;; malzemeden çalıyorlar, belediyeler de kontrol etmeden ruhsat veriyor” diyen ve kız kardeşi dahil altı yakınını depremde kaybeden Osmaniyeli “Vallahi şimdiye kadar ben hiç ağlamadım, şimdi ağlar gezer olduk” sözleriyle duygularını ifade etti.
Osmaniye'de yıkılan evlerden geriye kalanlar...
Bir diğeri de aynı sokakta yıkılan binayı göstererek “10 komşum öldü bu binada. Hiçbir belediye çalışanını burada görmedik" diyerek hem eksilmeyi hem de vatandaşlığı hissetmemeyi anlattı.
Osmaniye'de bir marketler zincirinin sahibi olduğu üç bloklu evler bu halde, kiracılar eşyalarını tahliye ediyordu
Depremin ilk üç günü yaşanan erzak, elektrik ve su sorunu büyük oranda çözülmüş. Osmaniye Belediyesi'nin yetersiz bulanlar da yok değil. Belediye şimdilerde yemek dağıtıyormuş.
Ankara-Altındağ Belediyesi’nin bir parkta kurduğu yemek çadırının önünde sabah kahvaltılarını yapanlarla da konuştum.
Oğluyla birlikte gelen ve o da bir esnaf olan Osmaniyeli “Hiçbir eksiğimiz yok, Allah’tan gelen bir afet. Evimiz yıkılmadı ama hasarlı, ki yeni bir binaydı. 3-5 yıllık bir binaydı. Yahşiler İnşaat’tan almıştık. Dış cepheleri güzel gösteriyorlar, lavabolar şu marka, ultra lüks diyorlar bize satarken” serzenişiyle suçun tümünü müteahhitlere attı.
İki çocuğuyla birlikte aynı parkta kahvaltısını eden bir kadın da “Bu müteahhitler kendilerini büyük görüyor ama onlardan büyük Allah var. 3 milyon liralık evi 5 milyona 10 milyona kiraya verdiler. Allah dedi ki sizden büyük ben varım. Bu büyüklük kime. Hepimiz yerle bir olacağız. İbret almamız lazım. Önce insan olmamız lazım, insanın halinden anlamamız lazım. Devlete küfredene ben küfrediyorum. Suyumuz geliyor her yerden. Herkesten Allah razı olsun. Çorap koyup göndermiş insanlar. Bu insanlar nankör nankör. 7 Ocak Mahallesi’nin muhtarı istediğine yardımı veriyor, istediğine odun indiriyor. Böyle ayrımcılığa ben gelemiyorum. Mesela bizim orada bir Suriyeli vardı, dışlıyorlardı. Niye dışlıyorsunuz kardeşim. İnsanız hepimiz. Dışarıda yatıyorlardı abinin birisinden rica ettik şahsi bir çadır getirdi, Sivaslılar geldi kurdu çadırı. Küçük bebekleri vardı" sözlerinin ardından, "Bakın biraz anlattım rahatladım" dedi. Hayatlarındaki "depremi" anlatmak da büyük ihtiyaç.
CHP Osmaniye İl Başkanı Şükret Çaylı da 40-50 bin nüfusa sahip Suriyelinin bir kısmının depremden sonra kampa götürüldüğünü söyledi. "Bizde ayrı gayrı yok. Ne geldiyse paylaşıyoruz" dedi.
Sahada çalışmalar yaptıklarını, gelen yardımları partiler üstü bir anlayışla dağıttıklarını söyleyen Şükret Çaylı çadır eksikliğinin büyük sorun olduğunu, AFAD ve Kızılay'ın çadırkentleri öncelediğini ama kenar mahallelerde de çok insan olduğunu aktardı.
Enkaz altındakilere ilk müdahaleyi özel tim yapıyor, insanları kurtarmışlar. 20 saat sonra da Çankaya'dan AKUT ekibi, İzmir Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekibi gelmiş.
Devlet Bahçeli'nin evinin olduğu İstasyon Caddesi'ne gittim. Konak halindeki ev depremden hasar görmemiş. Sadece otoparkı hasar görmüş. Etrafındaki evler ise ya yıkılmış ya ağır hasar almış.
Devlet Bey Konağı 2020'de yapılmış
Devlet Bahçeli'nin evi-Osmaniye
52 insanın enkazdan canlı çıkamadığı Esenevler’deki bir apartmandan geriye kalan fotoğraflar, evlilik cüzdanı, hastane kayıtları, kitaplar, mahkeme kararları kalmış komşularının belki de "son görev" anlayışıyla bir parkı çevreleyen çit bitkilerinin üzerine taşınmış. Belki bir yakınları gelir alır diye… O fotoğraflar, anılar umarım kaybolmaz ve yakınlarını bulur. Çünkü fotoğraf albümleri de olmasa nasıl geçmiş nasıl korunabilir ki...
52 insanın hayatını kaybettiğin binanın enkazından çıkanlar
52 insanın hayatını kaybettiği binanın enkazından çıkanlar
El yazısıyla yazılmış bir dua ilişiyor gözüme... O da enkazdan geriye kalanlardan... O duanın bir yerinde aynen şu yazıyor: "Az ağrılı ölüm nasip eyle..." Kim bilir ne düşündü bunu yazarken diye içimden geçiriyorum...
El yazısıyla yazılan dua
Osmaniye’den göç ihtimali düşük gibi görünüyor. Çünkü ekonomi tarım ve ticaret üzerinden dönüyor. Göç demek onlar için yoksullaşma demek. Bu arada geçici olarak yakınlarının yanına gidenler var tabii… Felaket kapitalizminin kuralı her yerde olduğu gibi Osmaniye’de de işliyor. Konuştuklarım Osmaniyeliler bundan sonra tek katlı ya da az katlı evleri tercih edeceklerini söylerken arsa fiyatlarının fırladığını anlattı.
Osmaniye'de ev yıkılmış, ama bu asansör bloğu ayakta kalmış
Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı ekipleri hasar tespit çalışmalarına başlamış. Az, orta ve yüksek hasarlı bina tespitleri yapıyorlar. Ama çıkan raporlara kuşkuyla yaklaşanlar da yok değil. Ne de olsa yaşanmışlık var.