09 Ağustos 2024

Çocuk işçiliğinin MESEM yüzü: Son bir yılda 9 çocuk hayatını kaybetti

"MESEM çocuk işçiliğine uydurulan bir yasal kılıftır"

"Meslek lisesi memleket meselesi" ile başlayan kampanyaya dayanır Milli Eğitim Bakanlığı'nın Mesleki Eğitim Merkezi okulları. MESEM'ler çocuk işçiliğinin özendirilmesidir devlet eliyle. Çünkü pratik bilginin sahası iş yerleridir. Okula giderken ölen çocuklardır MESEM öğrencileri. Yoksul aileler için de bir gelir kapısıdır MESEM'ler. 9, 10 ve 11. sınıf öğrencilerine asgari ücretin en az yüzde 30'u, 12. sınıftaki öğrencilere asgari ücretin yarısı kadar ücret ödenir. MEB'e göre iş kazası ve meslek hastalıklarına karşı sigortaları vardır ama ölümden korumaz onları.

Bu merkezlere 14 yaşını bitirmiş, ortaokul ya da imam hatip ortaokulunu tamamlamış çocuklar kayıt yaptırabiliyor.

Bu çocuklar dört gün işe giderler, bir gün de okula…

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Çalışma Grubu, MESEM'lere yakından bakan bir rapor hazırladı.

İşçi ölümlerinin "doğallaştığı" Türkiye'de rapor, çocuk işçiliğinin MESEM ayağında neler yaşanıyor onu ortaya koyuyor.

Son bir yılda MESEM adı altında çalıştırılan 9 çocuk hayatını kaybetti. Arda Tonbul, Ulaş Dumlu, Zekai Dikici, Ömer Çakar, Ömer Girgin, Murat Can Eryılmaz, Erol Can Yavuz, Alperen Enes Ural…

14 yaşındaki Arda Tonbul sac büküm makinesine sıkışarak, 17 yaşında Alperen Enes Ural inşaatta doğalgaz borusu döşerken yüksekten düşerek, 17 yaşındaki Muratcan Eryılmaz inşaatta yüksekten düşerek, 15 yaşındaki Erol Can Yavuz üzerine sunta bloklarının devrilmesi sonucu, 17 yaşındaki Ömer Çakar klima tesisatı döşerken ikinci kattan düşerek, 16 yaşındaki Zekai Dikici inşaatta yüksekten düşerek, 17 yaşındaki Ulaş Dumlu, atık havuzuna düşerek, 15 yaşındaki Alperen Kocayavuz inşaatta yüksekten düşerek öldü. Son ölüm haberi Konya- Karapınar'dan geldi…

MESEM öğrencisi Eren Dağ, çalıştığı sondaj firmasının Akören mevkisinde bir tarlada kuyu açmak için sondaj çalışması yapılırken elektrik akımına kapıldı ve yaşamını yitirdi.

Raporda MESEM sorununa ilişkin şu tespitlere yer veriliyor:

"Ulusal mevzuatta ya da başka uluslararası sözleşmelerde farklı kabuller olsa da Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinde 18 yaşından küçük herkesin çocuk sayılacağı belirtilmektedir.

Sözleşmeye göre; taraf devletler, çocuğun, ekonomik sömürüye ve her türlü tehlikeli işte ya da eğitimine zarar verecek ya da sağlığı veya bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaksal ya da toplumsal gelişmesi için zararlı olabilecek nitelikte çalıştırılmasına karşı korunma hakkını kabul ederler.

MESEM kapsamı dışında da işyerlerinde çocuk işçi çalıştırılmakta, çocuk işçi ölümleri meydana gelmektedir. Ancak MESEM çocuk işçiliğe uydurulan bir yasal kılıftır. MESEM 4+4+4 olarak tanımlanan zorunlu eğitimin 9. sınıftan itibaren sürdürülen parçasıdır. Haftada 1 gün okulda teorik eğitim olarak tanımlanan müfredatta; haftada 2 ‘şer saat Türk Dili ve Edebiyatı, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, Matematik dersleri zorunlu derstir. Sadece 9. sınıfta ayrıca Kuranı Kerim, Peygamberimizin Hayatı, Seçmeli Beden Eğitimi ve Spor, Güzel Sanatlar dersleri de 2 saat seçmeli ders olarak alınmaktadır. Bu dersler, eğitim olarak değerlendirilemez, çocukları hayata hazırlayan dersler değildir."

Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2023 verilerine göre Mesleki Eğitim Merkezleri'ndeki öğrenci sayısı 1 milyon 405 bin.

Bu öğrencilere ödenen ücret devlet tarafından yani İşsizlik Fonu'ndan karşılanıyor. O da asgari ücretin en az yüzde 30'u: 5 bin 100 TL.

Rapor bu rakamdan yola çıkarak mesleki eğitim adı altında çocuk işçi çalıştırılan işverenlere işsizlik fonundan aylık 8 milyar liradan fazla kaynak aktarıldığını tespitini yapıyor. Raporun sonuç bölümünde çocuk işçi ölümleri üzerine Millî Eğitim Bakanlığı'nın 2 Şubat'ta 81 il valiliğine, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu'na "Mesleki Eğitimde İş Sağlığı Güvenliği" başlıklı bir genelge ile görevler verildiğine ancak ölümlerin önüne geçilemediğine dikkat çekiliyor.

"Ölümlerin önlenmesi için, çocukların fiziksel, sosyal, zihinsel ve psikolojik açıdan gelişebilmeleri için MESEM adı altında yürütülen çocuk işçiliğine son verilmelidir" çağrısının yapıldığı raporda şu öneriler yer aldı:

- MESEM kapsamındaki işyerlerinde meydana gelen iş cinayetleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişlerince incelenmeli, kaza nedenleri kamuoyu ile paylaşılmalıdır.

- Çocuk işçiliği ile etkin mücadele konusunda ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) sadece bakanlık ile değil sendikalar ve meslek örgütleri ile de iş birliği yapmalıdır.

- Okullarda en az 12 yıl örgün eğitim zorunlu olmalı. MESEM uygulaması tamamen kaldırılmalı, yoksul ailelerin çocuklarına eğitim bursu verilmelidir.

Candan Yıldız kimdir?

Candan Yıldız, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu.

Gazeteciliğe HBB'de On'da On Haber program editörlüğü ile başladı.

Kanal D, TV 8, Birgün Gazetesi, CNNTürk, İMC TV, Halk TV'de muhabirlik, editörlük, ana haber editörlüğü ve haber program koordinatörlüğü yaptı.

Haber kanallarında çeşitli program formatları yarattı. Radyo ve Gazetecilik Ödülleri En İyi Program Ödülü/(1997), Çağdaş Gazeteciler Derneği En İyi Haber Program Ödülü/ (2002) ödülünü aldı.

Avustralya'da SBS Türkçe Radyo Haberler servisine haber yaptı.

"Öteki Sesler" isimli belgesel yaptı. "Dicle'nin Göz Yaşları" ile "Şiddete Karşı Anlatılar-Ayakta Kalma ve Dayanışma Deneyimleri" ortak çalışmalarda yazarlık yaptı.

T24'le birlikte internet gazeteciliğine adım attı.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Vicdanımızın Hatıra Defteri: Tarihi iyiler de yazar

Belgeselde başkasının acısına yüz çevirmeyen Rum, Ermeni, Türk, Kürt, Hristiyan, Yahudi, Alevi ve Sünnilerin öyküleri var

Araştırma: Kürt milliyetçiliği yükseliyor

 İstanbul'da yaşayan Kürt ile Diyarbakır'da yaşayan Kürt'ün öncelikleri ve siyasal tercihi dönüşüyor

"
"