23 Şubat 2023

Ayrımcılık: Deprem bile sarsmıyor, bildiğiniz gibi değil!

Suriyeliler, Abdallar, translar ve yoksullar; deprem ayrım gözetmezken politikalar ayrımcılığı derinleştirebiliyor

Deprem sınıf, dil, din, ırk, cinsiyet, cinsel yönelim, etnisite tanır mı? Tanımadığı gerçek.

Ama deprem sonrası politikalar sınıf, dil, din, inanç, inançsızlık, cinsiyet, cinsel yönelim ve etnik farklılığı negatif anlamda gözetir. Doğanın eşitlediği farklılıkları, politikalar eşitlemez, aksine daha da derinleştirebilir.

Malatya'nın Yeşilyurt ilçesinde Kiltepe Mahallesi'ndeki yoksul depremzedeler buna bir örnek.

Okula sığınmaları sonrası yemek organizasyonundaki düzensizlik, lağım suyundan ıslanan battaniyeleri yeniden kullanmak zorunda kalmak, muhatap bulamamak... 

Yıldız Tar'ın T24'teki yazısında depremzede trans kadınların yaşadıkları da kriz ya da olağanüstü hallerin eşitsizlikleri nasıl katmerleştirdiğini anlatıyor. 

"İskenderun'da sıcak bir çorba almak için kendisini kamufle etmek, ağzını yüzünü kapatmak" zorunda kalmak... 

"Maraş'ta yemek ve su dağıtılan yerde insanların bakışlarından korkmak. Sadece yarım şişe su almak" zorunda kalmak...

Hatay-Dörtyol'da Numune Evler Mahallesi Neşeli Sokak'ta depremde evleri yıkılan ya da evleri hasar gören Abdallara su dağıtımı sırasında, iddiaya göre polisin "Yamyamlar" ifadesini kullanması... Dağıtım yapılmamasına tepki gösteren Abdallara polisin gazla ve havaya ateş açarak müdahale etmesi... 

Antakya'da enkaz altında kalan bir Suriyelinin enkaz altında neden ses vermediği sorusuna “Arapça konuştuğumuzu duyarlarsa bizi çıkarmazlar diye ses veremedik” yanıtını vermesi... 

Gaziantep'te yardım dağıtan Suriyeli Hassan Tavil'in saldırıya uğraması... Silahlı saldırı sonrası Tavil hastaneye kaldırıldı. Ameliyat sonrası sağlık durumunun iyi olduğunu öğrendim. 

Yardım dağıtan ve silahlı saldırıya uğrayan Hassan Tavil

Antakya Cumhuriyet Mahallesi Emek Sokak'taki arama kurtarma çalışmalarında çok sayıda Suriyeli ve Türkiyeliyi kurtarıp hastaneye götüren Suriyeli U.H'nin (adının verilmesini istemedi)  "hırsız" sanılarak linç edilmeye çalışılması...

Antakya Cumhuriyet Mahallesi'nde enkaz altındakilere moral veren Suriyeli U.H.

U.H'yi özel harekat polisleri kurtarmış. Arkadaşının emanet ettiği motosikletin belgelerini göstererek gözaltına alınmamış.

Deprem bölgesine gidip Suriyeli depremzedeleri yerinde gören, deprem bölgelerinden Suriyelilerin aktarımlarını rapor haline getiren Sığınmacı Hakları Platformu dün bir açıklama yaptı. Tahminlere göre deprem bölgesinde 1 milyon civarında Suriyeli yaşıyor. 

Sığınmacı Hakları Platformu'nun tespitler şöyle:

“Enkaz altında kalanların ayrımcılık gerçeğinden dolayı kendilerine yardım edilemeyeceği yönündeki kaygıları, kurtarma çalışmaları sürecindeki bir hadiseyle trajik bir biçimde somutlaştı: Enkaz altında neden ses vermediği sorulan bir sığınmacının “Arapça konuştuğumuzu duyarlarsa bizi çıkarmazlar diye ses veremedik” cümlesi pek çoğumuzun beynine kazındı.”

Bu olay Antakya'da yaşanmış.

“Enkaz etrafında bekleyen, kendi imkânlarıyla kazmaya çalışan sığınmacılara yağmacı denerek saldırıldı. Hatay'da yaşayan bir sığınmacının, enkaz altındaki çocuklarına yardım istediği için askerlerin şiddetine maruz kaldığı dile getirildi. Ümit Özdağ ve Zafer Partisi'nin bölgeye gitmesi ile ırkçı saldırılarda artış oldu. Özdağ’ın kendisi de bir deprem gönüllüsünü Suriyeli sanıp hırsızlıkla suçladı. Sonrasında özür de dilemedi.”

Zafer Partisi lideri Özdağ, Kahramanmaraş'ta enkazda çalışmalara katılan bir itfaiye erinin videosunu paylaşarak, "Suriyeli canlı yayında itfaiye erinin cep telefonunu çalıyor" iddiasında bulunduğu kişinin Diyanet'te hafız olduğu ve Türk vatandaşı olduğu ortaya çıkmıştı.

“Uğur Kardaş’ın bir Afganın, ölen birisinin bilezik için kolunu kestiğini söyleyip sonra olaya dair sorular geldiğinde sadece “duydum” demesi gibi hepimizin defalarca okuduğu pek çok gerçek dışı bilgi veya itham haber formunda dolaşıma sokuldu.”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun da tepki gösterdiği Adıyaman’da gözaltına alınarak tutuklanmıştı. 

“Saldırılar deprem bölgesi ile sınırlı kalmadı. Antakya-Akevler AFAD deposunda Suriyeli bir kişi dövüldü; Aksaray’da 21 yaşındaki Suriyeli genç, Ahmet Çarruh öldürüldü.”

Raporda umut verici örneklere de yer verildi:

Malatya'da depremzede hemşire Nevin Karakaya, ailesiyle kaldığı ve gönüllü çalıştığı kampta, doğum sancıları başlayan 26 yaşındaki Emenil Halil ile karnındaki bebeğinin hayatını kurtardı. Emenil Halil, kızına, hayatlarını kurtaran Nevin hemşirenin adını verdi.

Antakya'da onlarca can kurtaran Suriyeli arama kurtarma ekibi AHİD (Urfa'da deprem günü kuruluyor) kurtarma çalışmalarına damgasını vurdu.

Enkazdan yaralı olarak çıkarılan kadın ‘Komşudan bir Suriyeli çocuk çıkardı. Göğsüme (eliyle gösteriyor) kadar taş içindeydim’ dedi.

TRT muhabiri Hasan Yetmez'i enkaz altından kurtaran da bir Suriyeliydi.

Afgan sığınmacılar deprem bölgesine gidecek yardım malzemelerinin gönderilmesinde aktif rol oynadılar.

 Raporun öneriler bölümü de şöyle: 

  1. Deprem sürecinde dezavantajlı gruplardan biri olan Suriyelilere yönelik insan hakları ihlalleriyle etkili biçimde mücadele edilmeli, hukukun öngördüğü ayrımcılık yasağının gerekleri uygulanmalı. Suriyelilere şiddet uygulayanlara ve ırkçı, ayrımcı söylemlerle onları şiddetin hedefi haline getirenlerin gerçek dışı ithamlara karşı hukuk süreçleri işletilmeli.
  2. İhlal iddiaları ciddiyetle incelenmeli, Suriyelilere verilen deprem yardımlarını onlardan geri alan, saldıran veya çadırlarından çıkaranlarla ilgili inceleme başlatılmalı ve etkili bir soruşturma yürütülerek adaletin tahakkuku sağlanmalı. Cezasızlığın sorunu çözmediği, tam tersine adaletsizliğin suçu teşvik ettiği görülmeli.
  3. Seyreltme stratejisine son verilmeli; İstanbul ve diğer iller bakımından tüm seyahat kısıtlamaları kaldırılmalı, bu kapsamda 60 gün kalma koşulu da “dönebilecekleri güvenli ortamların sağlanmasına kadar” şeklinde düzeltilmeli. Depremin kurbanları arasında ayrım yapılmamalı ve tüm illerde depremzede Suriyelilere de aynı şekilde destek verilmeli.
  4. Suriye’ye 3 ay ile 6 ay arası gidiş izni, kimi zaman “gönüllü geri dönüş” olarak yansıtılıyor. Suriye’ye depremden etkilenen yakınlarına ulaşmak için giden Suriyelilere dönüşte zorluk çıkarılmamalı. Enkaz altında kalan mültecilerin kimlik tespiti için süre tanınmalı, hayatını kaybedenler cenaze ve defin kültürünün gereklerine saygılı bir şekilde toprağa verilmeli.
  5. Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlar, felaketin büyüklüğünün gerektirdiği biçimde yardımlarını artırmalı. Deprem yardımları, sınırın her iki yanında da mağduriyetin düzeyine uygun biçimde yapılmalı.

Candan Yıldız kimdir?

Candan Yıldız, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu.

Gazeteciliğe HBB’de On’da On Haber Program editörlüğü ile başladı.

Kanal D, TV 8, Birgün Gazetesi, CNNTürk, İMC TV, Halk TV’de muhabirlik, editörlük, ana haber editörlüğü ve haber program koordinatörlüğü yaptı.

Haber kanallarında çeşitli program formatları yarattı. Radyo ve Gazetecilik Ödülleri En İyi Program Ödülü/(1997), Çağdaş Gazeteciler Derneği En İyi Haber Program Ödülü/ (2002) ödülünü aldı.

Avustralya’da SBS Türkçe Radyo Haberler servisine haber yaptı.

“Öteki Sesler” isimli belgesel yaptı. “Dicle’nin Göz Yaşları” ile “Şiddete Karşı Anlatılar-Ayakta Kalma ve Dayanışma Deneyimleri” ortak çalışmalarda yazarlık yaptı.

T24’le birlikte internet gazeteciliğine adım attı.

Yazarın Diğer Yazıları

9 yaşındaki Gina’ya yönelik bütün ağır suçlar işlendi: Cinsel istismar, cinayet ve eziyet…

Gina Mercimek, Suriye iç savaşından kaçıp Kilis’e yerleşen bir göçmen çocuk...

Sinan Ateş cinayetinde dikkat çeken nokta; şüphelilerin bir kısmı Covid-19 izniyle cezaevinden çıkmış!

Sinan Ateş’in ailesi de iddianameye çok tepkili. Kız kardeşi Selma Ateş’le konuştum. Ateş, "Bu iddianameyi toplum vicdanı kabul edemez. Birçok görgü şahidinin ifadesi iddianamede yer almıyor” dedi