18 Ağustos 2024

Nihan Belgin: “Yaşadığımız bu dönem ve koşullarda hiçbirimiz ayık olmak istemiyoruz”

Son yıllarda “aynı şeyleri yaparak farklı sonuç bekleme” durumunu çok iyi kavramış, hatta bu durumdan fazlasıyla sıkılmış olduğum için hep yeni bir fikir üretmek ya da daha önce yaptığımın tam tersi yönüne bakmak bana iyi geliyor

Nihan Belgin

Yönetmen, senarist ve yapımcılığının yanında gayet şık duran müzisyen kimliğiyle de tanıdığımız Nihan Belgin, son teklisi “Ayık Olmak İstemem”i BBI Music etiketiyle yayınladı. İnsanın yaşamı boyunca bitip tükenmeyen arayışlarını “ters köşeye” yatırarak anlatan şarkı, synth ve bas tınılarının üzerine Belgin’in soft vokalinin eklenmesiyle sade bir sound’la vücuda geliyor. Nihan Belgin’le, “Ayık Olmak İstemem”i, insanın arayışını ve yolda olan Erkin Koray’ın “Çöpçüler” cover’ını konuştuk.


İnsanın arayışı bitmez ama özellikle pandemi sonrasında topyekûn aynaya bakma imkânı” yakaladığımız için bu içe dönüş herkeste standart yaşamın içindeki arayışın” dışına çıktı ve bir anlam” arayışına dönüştü. Kendimize sorular sormaya başladık, yüzleşmek durumunda kaldık, günahımızı sevabımızı sorgular hale geldik. Çok da iyi oldu aslında. Yeni şarkın Ayık Olmak İstemem” de bir arayışın üzerine kurduğun bir zemin” üzerinden yükseliyor. Herkesin arayışı” kendine, o ayrı mesele elbette ama şarkıyı bu bağlamda değerlendirebilir miyiz sence?

Biz insan olarak hep bir arayış içindeyiz. O yüzden bu duruma biraz tersten bakmak istedim ve aradığımız şeylerin de aslında bizi arıyor olma ihtimaline bir spot yakma fikri hoşuma gitti.

Ayık Olmak İstemem”de yukarıda bahsettiğim arayış “mesaisini” tersine çevirip sözü, Biraz duralım,” noktasına getiriyorsun. Bu yıpratıcı süreci, bu kafayla”, ayık olmak istemem” diyerek askıya alıyorsun. Bunu kişisel olarak deneyimledin mi hiç? Nasıl bir durumla karşılaşıyorsun?

Sanırım son yıllarda “aynı şeyleri yaparak farklı sonuç bekleme” durumunu çok iyi kavramış, hatta bu durumdan fazlasıyla sıkılmış olduğum için hep yeni bir fikir üretmek ya da daha önce yaptığımın tam tersi yönüne bakmak bana iyi geliyor. Bunun için de bazen durmak gerekebiliyor. Bir yandan da insanı çok çelişik bir varlık olarak gördüğüm için şarkılarımda bazı düşünceler ortaya attığımda bu düşüncelerimi biraz da ti’ye almayı yani verse kısmında söylediklerimi nakaratta çürüterek bir anlatım oluşturmayı seviyorum.

Şarkıyı peş peşe dinledikten sonra açıkçası sende bir kırılma noktası” olduğunu düşündüm. Senin de yorgunluğun, bıkmışlığın, biraz daha ileri gidersek, her ne yaşıyorsan, onunla baş edememe hâlin düştü aklıma. Var mı şarkının çıkış hikâyesinde böyle bir şey?

Kırılma noktalarını yaşadım ve şimdilik biraz geride bıraktım aslında. Hayatımın bu döneminde biraz daha emin adımlarla ilerliyorum. Ama elbette zaman zaman düşüyorum. Sadece artık kendimle barışık hale geldiğim için toparlamam daha kolay oluyor. Belki senin şarkı üzerinden yaptığın bu çıkarımlar geçmiş deneyimlerimin bir yansımasıdır.

Ayık Olmak İstemem”, kişisel bir iç döküş gibi çınlasa da senin gibi düşünen kaç kişi var, tahmin bile edemeyiz sanırım. Şarkıyı yazarken işin bu kısmıyla ilgilendin mi? Yoksa zaten su yolunu bulur” hesabı mı takıldın?

Açıkçası yaratım sürecinde özellikle “Ayık Olmak İstemem” sözleri dediğin gibi tamamen bir iç döküş şeklinde nakaratı mırıldanırken ortaya çıktı. Fakat sonrasında üzerine çalışırken ve parçanın ismini düşünürken yaşadığımız bu dönem ve koşullarda zaten hiçbirimiz ayık olmak istemiyoruz diye düşünerek dinleyicide de karşılığını bulacağını hissettim. Bir yandan da benim için parçanın anlatımını en iyi destekleyen sözlerdi.

Şarkıda insanın aklına şu da takılıyor: Zor bir hayatın içinde yaşıyoruz. Daha doğrusu yaşamaya çalışıyoruz. İnsan bunca zorluk içinde yine de röportajın başından beri konuştuğumuz arayış”tan vazgeçmiyor. Bu bizi hayata bağlayan şey ama senin söylemeye çalıştığın gibi bir mola verip etrafta ne olup bitiyor, ona baksak bence fena olmaz. Böyle düşününce de daha beter bir paradoksun içinde buluyoruz kendimizi. Katılır mısın bu düşünceme ve sen neler söylemek istersin?

Öyle tabii… Hep söylediğim gibi çelişkilerle doluyuz. Kendimize pembe fili düşünme dediğimizde direkt onu düşünüyoruz. Ama ruhumuzun bazen olayların dışına çıkmaya, durmaya ve nefes almaya ihtiyacı var.

Son olarak Kıbrıstürk.comda okuduğum bir habere göre; Erkin Koray’ın “Çöpçüler”ini coverlayacakmışsın. Bununla ilgili de bir ipucu almak isterim…

Elbette, Erkin Koray çok marjinal bulduğum ve babam sayesinde çocukluğumdan beri severek dinlediğim bir müzisyen. Cover yapma fikri kafamda uzun süredir vardı ama hangi şarkı olacağına bir türlü karar verememiştim. Şimdi üzerine çalışıyoruz. Yakında yayında olacak!

Burak Soyer kimdir?

1986 yılında Kütahya’da doğdu. 1992 yılında Çanakkale’ye yerleşti. 2004 yılında Marmara Üniversitesi Alman Dili Edebiyatı’nı kazandı. Aynı yıl okulu bıraktı. Bir süre garsonluk yaptı.

2005 yılında Radikal Gazetesi Kültür Sanat Servisi ve Kitap Eki'nde gazeteciliğe başladı. Aynı yıl Rolling Stone Türkiye'nin açılmasıyla birlikte Rolling Stone'a müzik yazıları yazdı. 2006-2008 yılları arasında Akşam Gazetesi Ekler Servisi'nde muhabir olarak görev yaptı. Daha sonra “memleketi” Çanakkale’ye dönüp Çanakkale Olay Gazetesi’nde çalıştı.

İnternethaber.com, Sözcü.com.tr, Toplumsal Haber gibi internet haber sitelerinde Siyaset, Gündem, Spor, Yurt Haberler, Kültür Sanat, Yaşam, Lifestyle servislerinde editör olarak çalıştı. Trend Medya’nın YouTube kanalı için kültür sanat ve spor programı hazırlayıp sundu. Son olarak İstanbul Karaköy MONO dergisinin editörlüğünü yapıyordu.

Şimdiye kadar Milliyet, Hürriyet, Hürriyet Kitap Sanat, BirGün, BirGün Pazar, BirGün Kitap, Taraf, Cumhuriyet Pazar, T24, Gazete Duvar, sendika.org, solhaber.org'a, siyaset, edebiyat, müzik, sinema, tiyatro yazıları yazdı. Halen T24 Haftalık, Bianet ve OT dergisine kültür sanat, K24, Edebiyathaber.net, Oggito, Ne Okuyorum?, Ajandakolik, Mahal Dergi, Romanoku internet sitelerine de edebiyat yazıları yazıyor.

2017 yılında ilk kitabı Zıvana Doğan Kitap etiketiyle yayımlandı. Zıvana’nın devamı olan Buji de 2019 yılında aynı yayınevinden çıktı. Son romanı Ring ise, geçtiğimiz Eylül ayında Karakarga Yayınları etiketiyle okuyucuyla buluştu. Ayrıca bir de kısa film senaryosu bulunmaktadır.

2015 yılında Anadolu Üniversitesi Sosyoloji bölümünden mezun oldu. Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Sanat Tarihi bölümündeki eğitimine devam etmektedir.

Yazarın Diğer Yazıları

Hatice Hamarat: Tüm zarlar atıldı mı oyunda?

Hatice Hamarat, yeni teklisi “Manevra”nın hikâyesini "Kendimi aradığım ve bulunca bile tatmin olmadığım bir süreçte kendime yazdım ve kendime söyledim. Aslında büyük bir ironi bu parça benim için. Kendime attığım gol, ama pası da kendim veriyorum" ifadeleriyle anlattı

“Korkularını hayatının bir parçası olarak kabul ettikten sonra aydınlık ve anlam gelir”

Azerbaycanlı elektronik müzik ikilisi Call It, albüm çalışmalarından sonra Azerbaycan ve Türkiye'de sevenleriyle buluşacak

Kronik Leila’nın ikinci albümlerinden çıkan ilk tekli “Zordu” yayında

“Zordu” için Başak Tuncer şunları söylüyor: Kabulü öğrenmek kendimize verdiğimiz en büyük hediyelerden biri bence. Bu parça da kendimle sohbetlerimden biri oldu

"
"