30 Eylül 2013

Paketten çıkanlar, çıkmayanlar ve Başbakan'ın üslubu

Önceki yazılarımda da değindiğim gibi Başbakan’ın paketi sunarken kullandığı dil ve argümanlar paketin içindekiler kadar önemliydi

Önceki yazılarımda da değindiğim gibi Başbakan’ın paketi sunarken kullandığı dil ve argümanlar paketin içindekiler kadar önemliydi. Bu nedenle önce bu konudaki izlenimler:

1.       Başbakan’ın devleti daha doğrusu vesayeti 27 Mayıs öncesi ve sonrası olarak ayırması dikkat çekiciydi. Belki “Cumhuriyet’le hesaplaşıyorlar” iddiasına siyaseten bir pozisyon alma amacıyla bu vurgu yapıldı bilemiyoruz.

2.       Başbakan pakete muhalefetin desteğini talep etme niyetinde değildi. Aksine muhalefeti yine karşı pozisyonda tutmayı sürdürme hedefindeydi.

3.       Açıklama öncesi yükseltilen beklentiyi dengelemeye çalışıyordu.

4.       Vizyon olarak: Ak Parti 2023 vizyonunu hatırlatırken yanına ek yaptı: Avrupa Birliği müktesabatı ve uluslararası  anlaşmalar, standartlar.

Paketin içindekilere bakılınca üç ana eksen vardı:

1.       Siyaset alanının düzenleme amaçlı olanlar olumluydu. Seçim sistemine dair öneriler elbette tartışılacak ama Yüksek Seçim Kurulu ve seçimlerin yönetimine dair öneri yoktu. Siyasi Partiler Kanunu, propaganda yasakları, toplantı ve gösteri yürüyüşleri  kanunlarındaki, partilere yardım gibi oldukça kayda değer öneriler vardı.

2.       Ayrımcılık ve nefret suçlarıyla mücadeleye dair öneriler vardı ki oldukça olumluydu.

3.       Kürt meselesi ve açılımı ilgilendiren öneriler vardı. Ana dilde özel okullarda da olsa eğitim, köy isimleri, yasaklı harflerin yasaklarının kaldırılması gibi olumlu öneriler vardı.

Paketin içinde olmayanlara gelince yine iki eksende eksikler var. Ya da başka paketlere ihtiyaç duyulanlar var:

1.       Türk Ceza Kanunu, Terörle Mücadele Kanunu, Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu'nda yer alan siyasetin demokratikleşmesinin ve doğallaşmasının önündeki engelleri kaldırmaya dair öneriler yoktu.

2.       Yerel yönetimlere dair uluslararası anlaşmalara konulan kısıt ve rezervlerin kaldırılması eksikti.

3.       Özel yetkili mahkemeler, faili meçhullerin soruşturulması gibi düzenlemeler ve vurgular eksikti.

4.        Alevi açılımının sonuçları ve cemevlerine dair düzenleme önerileri yoktu.

Paketin önerileri bugünden ileride düzenlemeler içermektedir.

Ama eksikleri de daha çok bu meseleleri tartışacağımızı göstermektedir. 

Yazarın Diğer Yazıları

Gençler gelecekten umutsuz: Neden bu ülkede çocuk yetiştirmekten kaçınıyorlar?

Gençler gelecekten umutsuz oldukça evlenmek ve çocuk sahibi olmaktan kaçınır oluyorlar doğal olarak. Toplumsal psikolojideki bu durum yalnızca yaşam memnuniyeti gibi algıları ve beklentileri değil giderek doğrudan demografik sonuçlar da üretir hale gelmiş durumda... Ülkenin genç insanları ve bir bakıma enerjisi, yönetme ve değiştirme potansiyeli olan 50 yaş altı insanlarının büyük kısmı başka bir ülkede ve başka koşullarda yaşamı arıyorlar. Çünkü ülkenin sorunlarının çözüleceğine inançlarını kaybediyorlar. Giderek ortak yaşama arzu ve iradeleri eksiliyor

İktidarın 2025 yılında erken seçim kararı vermesini gerektirecek koşullar hazır mı?

Bireysel hayatlarında umutsuz ve çaresiz olan insanlar, dünyanın karmaşıklığı, Orta Doğu’nun sıcak savaşa dönüşmüş gerilimlerine bakarak istikrar ve “güçlü devlet” algısını içselleştiriyor ve onay veriyorlar. Bu siyasi iklim içinde iktidarın 2025 yılında erken seçim kararı vermesini gerektirecek koşullar yok henüz. Bugünden bakılınca 2025’te siyasette büyük bir değişim ve sıçrama beklemek gerçekçi görünmüyor

2025'e girerken: Temsili demokrasi krizde, devleti yeniden kurgulamak vakti

Bugün neredeyse ülkelerin ve otokratik liderlerin yönettiği tüm ülkelerde güçler ayrılığı aşınıyor, tümü az veya çok tek adamların kontrolüne giriyor. Diğer yandan bu liderler eliyle devletin fonksiyonları, sorumluluğu olması gereken alanların tümüyle devlet dışı aktör ve aygıtlara bırakılması eğilimi güçleniyor. Her ülkede tarihsel yaşanmışlıkları, özgün karakteristikleri nedeniyle farklı gibi görünse de temel mesele aynı. Sanayi toplumunun yalnızca ekonomik modeli değil tüm sistemleri krizde

"
"