Bahçeli’nin Öcalan çıkışından Erdoğan’ın son Avrupa Birliği çıkışına anlıyoruz ki iktidarda ve devlette yeni bir dünya ve bölgesel gidişat okuması, anlamlandırması ve bunun içinden bir gelecek iddiası, senaryosu var. Bir şeyler oluyor, bir şeyler değişiyor ve kategorik pozisyonlar belki de değişenleri değerlendirmek konusunda yetersiz kalıyor. Erdoğan’ın da devlet merkezli söylemin de önemli bir karşılığı var bu coğrafyada
CHP’nin stratejisi ne olacak? Bu soruya yalnızca aday ve seçmenin gidişattan rahatsızlığı üzerinden cevap üretildiğinde ne olduğu 2023 Mayıs’ında görüldü. Adayın da CHP’nin de iktidardan farklı olarak belirli bir kimliğe değil tüm topluma konuşması, yeni seçmen kazanması gerekiyor
Birinci özelliğimiz, ancak derin bir kriz ya da felaket ile yıkımı yaşayınca yeniyi düşünüyoruz. İkincisi, ayrımcılık ya da partizanlık normalleştirilmiş durumda. Üçüncüsü, iktidar ve devlet hesap vermekten, şeffaflıktan hazzetmiyor. Dördüncüsü, iktidar ve devlet hala tüm meselelere “tek tiplilik” içinden bakıyor. Beşincisi tüm bu yeniden imar sürecinde insanlar, sivil toplum yok. Merkezi yönetimin tasarımları, politikaları, makbul yüklenicileri, müteahhitleri, mimarları var