2010'lu yılların son gününe erken başladım. Kulağıma kulaklığımı, peşime Mişka'yı takıp, ormana daldım önce. Şöyle sıkı bir yürüyüş, temiz hava, güzel müzik... İnsan doğaya daldı mı, hele yürüyüşe başladı mı, düşünceler denizinde buluyor kendini. Ben de 2019'u nasıl geçirdiğimi düşündüm.
2019; beklentilerimi ve kararlarımı önce zihnimde canlandırdığım, sonra koca bir kartona dilek ağacı çizip, dallarına hayallerimi kondurduğum, her gün göreyim ve ne dilediğimi unutmayayım diye Cin Ali kıvamında çizilmiş bu sanat eserini salonumun ortasına astığım, "Dilemekle kalmamalı, hayata geçmeleri gerek" diyerek, gerçekleşmeleri için iş hayatındaymış gibi stratejiler oluşturduğum, yetmezmiş gibi Hıdırellez günü dileklerimi yazıp ve çizip, Kanadalı komşularımızın şaşkın bakışları altında, arkadaşımın gül ağacının altına gömdüğüm; sonrasında "Herhalde ben bazı şeyleri çok kafaya takıyorum, ondan bana bir türlü gelmiyorlar, evrenden daha mı iyi bileceğim, mutlaka onun daha iyi bir planı vardır" diyerek Cin Ali sanat eserimi duvardan indirerek depoya kaldırdığım, hayallerimi evrene saldığım bir yıl oldu. Babaannem boşuna "Hayırlısıysa olsun, kızım" demezdi ya...
2019'da elbette kararlarımın ve dileklerimin bazıları gerçek oldu. Yazın kitabım çıktı, yıllar sonra tekrar yazmaya başladım -üstelik T24'te- bana göre Türk medyasında olabilecek en iyi yerlerden birinde... Gerçekleşmeyenleri ise yeni yılda hayal etmeye, onlar için çalışmaya devam edeceğim. Olmuyorsa da aldırmayacağım, bir sonraki sene kaldığım yerden devam... Hayatın kendisi, bu değil mi?
Ben de yeni göçmen sayılırım. 2,5 yıl bir ülkeye alışmak için henüz erken. Hele kültürü, yaşam tarzı Kuzey Amerika gibi, Türk'ün habitatına son derece ters bir yerse... Yine de yeni göçmenlere, bulundukları yere daha kolay adapte olabilmeleri için naçizane tavsiyeler vermek istiyorum. Umarım işinize yarar, hayatınızı kolaylaştırır. Bir kısmı belki de sizin yeni yıl kararlarınız, ya da dilekleriniz olur.
Hepinizin yeni yılını kutluyor, 2020'de tüm hayallerinizin gerçek olmasını diliyorum sevgili göçmen kardeşlerim. Her nerede yaşıyor ve yaşatılıyorsanız! (Reha Muhtar'ın da kulaklarını çınlattık böylece... Yaşatılma kısmını anlayan oldu mu sahi : )
1. Kendinizi kutlayın: Hangi nedenle, hangi ülkeye göç etmiş olursanız olun, kendinizi bu kararı verebildiğiniz ve uygulayabildiğiniz için kutlayın. Mevlana Celaleddin Rumi'nin göçmenliğim süresince bana ilham ve güç veren bir lafı var; "Yola çıkana, yol görünür."
İnsanın vatanından kopup, bilmediği bir kültüre adapte olmaya çalışması dünyanın en zor şeyi. Siz bunu başardınız. Kendinizi kutlayın ve siz hareket ettikçe yolun önünüzde nasıl şekilleneceğini izleyin.
2. Dil öğrenin: Çin'de olanlara Çince, Japonya'da olanlara Japonca öğrenin diyemiyorum elbette ama İngilizce konuşulan ülkelerde, hayata adapte olabilmek için dili konuşabilmek çok önemli. Dil bildiğimiz halde bu kadar zorlanıyoruz, bilmemek, dış dünyayla iletişim kuramamak, insanı çıldırtabilir, diye düşünüyorum.
Kanada'da devlet, yeni göçmenlere ücretsiz dil kursları veriyor. Siz de bulunduğunuz ülkede, devletin sağladığı imkanları araştırın.
3. Toplumsal faaliyetlerde bulunun: Türklerin en sık yaptığı hata, dünyanın öbür ucuna göçüp, Türk çevrelerinden kopamamak. Elbette benim de burada en yakın arkadaşlarım Türk. Ama Kanadalı bir arkadaş çevresi edinmek için de, 2.5 yıldır çok büyük çaba sarf ediyorum. Bunun en iyi yolu gönüllü işlerde çalışmak.
Mahallenizde bir müzik festivali mi var, bisiklet yarışı mı var, bienal mi var, hemen gönüllü olun. Böylece ortak ilgi alanlarına sahip olduğunuz insanlarla tanışacaksınız. Toplum merkezlerinde de gönüllü çalışacak insanlara çok ihtiyaç duyuluyor. Bu da komşularınızla tanışmanızı, iş ağınızı genişletmenizi ve bulunduğunuz ülkenin yaşam tarzını daha iyi anlamanızı sağlayacaktır.
Çocuklarınızın okullarında gönüllü işlerde çalışmak, okul aile birliğine girmek, küçüklerse arkadaşlarının aileleriyle bir araya gelmek de hızlı birer adaptasyon yöntemi.
4. Okul okuyun: Çok açık söyleyeyim, şimdiki aklım olsa ilk bunu yapardım. Özellikle Kanada'da iş bulabilmenin yolu okuldan geçiyor. Yarı zamanlı bir diploma programına bile yazılsanız çok faydasını görürsünüz .
Hocalarınız sektörden insanlar oluyor ve okulda iş ağınızı kurmaya başlıyorsunuz. Kanada'da yeni göçmenlere devlet eğitim kredisi veriyor. Devlete borçlanıyor, çalıştıkça yavaş yavaş ödüyorsunuz. Bulunduğunuz ülkedeki durumu araştırın.
5. Finansal durumunuzu kontrol altına alın: Kanada'nın bankacılık teknolojisi, ürünleri, servisleri, hatta terimleri bile farklı. Umarım sizin olduğunuz yerde bu işler daha kolaydır.
En yakın bankadaki finansal danışmandan randevu alıp, bulunduğunuz ülkedeki sistemi öğrenin.
6. "Oralı" deneyimler yaşayın: Burada ne yapıyorsunuz derseniz işte dağa taşa tırmanıyoruz, hokey maçı izliyoruz, kar yağdığında ulaşım aracı olarak kayaklarımızı kullanıyoruz, sokak hayvanı tanımını rakun, çakal, kartal ve puma olarak yeniden tanımlıyoruz, bir feribota atlayıp yakınımızdaki Sunshine Coast, Vancouver Island gibi adaları ziyaret ediyoruz.
Biz de Londra'da beş çayı içip, Seine Nehri kıyısında tango yapmak isterdik ama elimizdeki imkanlar bunlar.
7. Kariyerinize odaklanın: Yeni bir ülkede iş bulabilmek hiç kolay değil. Özgeçmişinizi bulunduğunuz ülkeye göre güncelleyerek, şehrinizdeki iş ve işçi bulma kurumuna bırakın ve yeni göçmenlere nasıl yardımcı olduklarını sorun. İş bulma sitelerinden, aradığınız alanlardaki işleri takip ederek, ilgi duyduklarınıza cv'nizi kapıdan teslim Kanada'da bu çabayı takdir eden yerler var.
Kendi işinizi kurmayı da deneyebilirsiniz. Bunu yapmadan önce bulunduğunuz yeri iyice tanımanızı, ihtiyaçları ve fırsatları doğru tespit etmenizi öneririm. Aksi takdirde işi tutturmanız zor olabilir.