17 Ocak 2020

Tiyatro değil sivil darbe hazırlığı

Sakın ola ki bu beş kadını küçümsemeyin sayın Reisim

Sayın Cumhurbaşkanım,

sevgili Reisim, pek muhterem büyüğüm, kaç gündür mübarek ağzınızdan çıkacak bir kaç kelimeyi bekliyorum ama nafile. Siz hâlâ Libya’da Safter denen saftirik darbeci, vatan hainine icabında dersini nasıl vereceğinizi, İdlib’de sıkışıp kalmış, islamın nihai zaferi için cihada çıkmış, canını dişine takmış din kardeşlerimizin iki yüzlü Rusya ve alçak Esad askerlerince imha edilmelerini nasıl önleyeceğinizi söyleyip duruyorsunuz.

Tamam bunlar Mühim meseleler. Elbette onlarla da ilgilenmek lâzım. Lâkin burnunuzun ve burnumuzun dibinde atağa kalkmış ihanet ve hain işbirliği konusunda tek cümle söylemediniz…

Sayın Cumhurbaşkanım,

Şu terör örgütü iltisaklı 'sözde' Selahattin Demirtaş adlı Kürt’ün yazdığı 'sözde' hikaye kitabı bahanesi ile 'okuma tiyatrosu' adı altındaki kirli bir oyun sahneye kondu.

Bir sivil darbe hazırlığı bu sayın Cumhurbaşkanım; hiç kuşkuya yer bırakmayacak kadar açık bir 'sivil darbe' hazırlığı. Bilerek 'sivil darbe ' dedim, çünkü netice itibariyle o tiyatro bahane idi. Orada AK partimizin iktidarını ve Reisimizin makamını yıkmaya yeminli olanlar bir araya geldi.

O yüzden bu mevzuda sizin mübarek ağzınızı açıp iki çift lâf söylemenize fevkalâde çok ihtiyaç var sevgili Reisim…

Anlıyorum, bir dünya lideri olduğun için ilk bakışta çok da mühim görünmeyen bu hadiseye, bu sivil darbe hazırlığına zaman ayıramadın; belki gözünden kaçtı. Ama hayır Reisim, gözünden kaçmasın. Bu çok mühim bir hadisedir.

Beka meselesidir yani. Zatıalinizin ve partimizin beka meselesi…

Şimdi muhterem cumhurbaşkanım, o tiyatro salonunda en ön sırada yan yana sıralananlar kimlerdi?

Görmediysen ben söyleyeyim:

Bir: Hahamoğlu Ekrem’in eşi, batının namlı gavur dergilerinin kapağına sanki artistmiş gibi fotoğrafı basılmış Dilek İmamoğlu,

İki: Domuz eti yediğini ispatlanmış olan ve CHP’nin İstanbul il başkanlığı gibi fevkalede mühim bir makamı zapt etmiş Canan Kaftancıoğlu.

Üç: 'Sözde' Selahattin Demirtaş’ın 'sözde' eşi Başak Demirtaş.

Dört: Terör örgütü PKK’nin Meclis'teki tam yetkili temsilcisi 'sözde' milletvekili Pervin Buldan.

Beş: Sizin pek güzel ifade ettiğiniz 'Bay Kemal' var ya, işte onun eşi, Dersim Alevisi yani gayrimüslim Selvi Kılıçdaroğlu.

Çok kıymetli büyüğüm,

İşte o tiyatro maskesi altındaki sivil darbe hazırlığının ayan beyan olduğu o akşam bu beş kadın aynı fotoğraf karesinde bir arada idiler. Bu açık bir mesaj, sivil darbenin başladığının ilanındır…

Sakın ola ki bu beş kadını küçümsemeyin sayın Reisim. Bunlar sizin muhterem eşiniz Emine Hanımefendi'ye benzemezler. Yani 'vur ağzına al lokmayı' denen sahici Müslüman hanım kardeşlerimiz, bacılarımız, zevcelerimiz gibi değillerdir. Dilleri çarık gibidir ve evde kocalarına, yolda belde, salonda, meydanda erkeklere daima ayar ve akıl verirler.

Haddimi aştımsa beni affedin muhterem sayın Reisim. O akşam orada CHP - HDP işbirliği ele güne ilan edildi. Şimdi muhtemel bir seçimde olacakları tahmin etmek için sizin gibi bir siyaset dehası, bir dünya lideri olmaya ihtiyaç yok. Sakın ola ki etrafınızdaki laf cambazlarının "Efendim yüzde 23 CHP, yüzde 11 de HDP. Ne etti? Yüzde 34. Böyle bir siyasi nikaha Saadet ve İyi Parti uzak durur, yoksa silinir giderler. Demek ki korkacak, büyütecek bir vaziyet yok" yollu zevzeklikleri sizi yanıltmasın. Öyle bir ittifakın, seçim işbirliğinin varacağı sonuç İstanbul belediye seçimleridir. Kalemizde bize 806 bin fark attılar o seçimde Başkanım. 31 Mart’ta alınan oyu, işte o HDP desteği ile 23 Haziran’da 59 kat artırdılar…

Ellllli dokuzzzzz kat muhterem saygıdeğer büyüğüm. Muhtemel bir seçimde o alçakça işbirliği tekrarlanacaktır. Yani bu defa bütün Türkiye’te 59 kat… Düşünmesi bile uykular kaçırtıyor Reisim…

Bu mevzuya eğilmeniz ve mübarek ağzınızı açıp bu komploya, bu darbe hazırlığına karşı iki çift laf etmenizi hassaten istirham eder, bu ittifakı behemal etkisiz hale getireceğinize, doğmadan boğacağınıza inancımı tekraren arzederim hem sayın, hem muhterem büyüğüm…

Yazarın Diğer Yazıları

Bitirilmeyen bir Tırmık ve bir kişisel not

Hiç günü kurtarmak için yazmadım. Bundan sonra da yazmam

Reis boşa koysa dolmaz, doluya koysa almaz

Reis'in derdi büyük. Eğer "Seçim zamanında yapılacak" sözünü ve iddiasını yalayıp yutmayacaksa Anayasa'yı değiştirmek zorunda. Anayasayı değiştirmeye ise Meclis'teki AKP ve MHP milletvekillerinin sayısı yetmiyor. O zaman geriye tek seçenek kalıyor. Erken seçim

Bir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden

MHP Başbuğu partisinin Kızılcahamam kampının kapanışında konuştu. Valla kampa katılan MHP yiğitleri ne düşündüler bilemem. Zaten düşündükleri olumsuzsa dile getirmek MHP çatısı altında pek mümkün değildir. Parti disiplini değil, Başbuğ disiplini olsa gerek. Ama ben elbette her türüyle milliyetçiliğe, dolayısıyla MHP’ye de, onun Başbuğ’una da çok ama pek çok uzağım, öyleyse Başbuğ’un sözleri üstüne düşündüklerimi dile getirebilirim

"
"