09 Eylül 2021

HDP konuştu, sıra sizde…

Çağdaş Anayasa anlayışı “Yurttaşın devlete karşı görev ve ödevlerini değil, devletin yurttaşa karşı görev ve ödevleri”ni tanımlayan hukuk metinleridir. Muhalelefet partilerinin tümünde az ya da çok devlet tapıncı egemenken, siyasal reflekslerini belirlemekteyken çağdaş Anayasa ilkelerinde buluşabilecekler mi?

Başlıktan hemen anlaşılıyor sanırım. Sözüm CHP’ye,  İyi Parti’ye, hatta Saadet DEVA ve Gelecek partilerine…

Görmemiş olamazsınız. HDP Eş Başkanı Mithat Sancar Fox TV’de sözcükleri gevelemeden konuştu:

“…HDP ortak aday çıkarılması fikrine açıktır ama isimleri şimdi tartışmayalım. Önce ilkeler ve seçim güvenliği konuşulmalı…”

Sancar’ın “ortak aday” dediği besbelli muhalefetin erken ya da olağan seçimde göstereceği cumhurbaşkanı adayı. AKP Reisini tahtından indirip, yerine bir “taht”a kurulmayacak, parlamenter sistemde devleti temsil edecek kişin muhalif, daha önemlisi demokrat olan herkesin eli titremeden ve güvenerek oy vereceği sözünün eri biri olmalı.

Bu tamam. Ama o kişi ve onu aday gösterecek muhalefet güçlerinin, haydi bu yazı bağlamında daraltalım, muhalefet partilerinin seçim sırasındaki ve sonrasındaki (evet: Sonrasındaki) güvenlik konusunu enine boyuna tartışmaları, mutabık kaldıkları önlemlerde kararlı ve dirençli olmaları, “Adam kazandı” diye havlu atmamaları gerek.

Şu seçim sonrasında vurgusunu biraz daha açalım:

Artık iflah olmaz ölçülerde  “iktidar bağımlısı” olmuş AKP Reisi’nin, siyasal varlıklarını ve geleceklerini ona bağlamış siyaset bezirgânlarının, medyada çöreklenmiş, meslek ahlâk ve yetenekleri yerlerde sürünen gazeteci sürüsünün, hele hele 1826’dan başlayan 1923 sonrasında iyiden iyiye kesinleşin iktidar susuzluklarını 19 yıldır kana kana dindiren tarikatların seçim akşamı “N’apalım, millet bizi seçmedi, muhalefet görevi verdi. Demokrasinin gereği bu” deyip uslu uslu bir yana çekileceklerini umacak kadar saftirik değiliz değil mi?

*   *   *

Seçim güvenliği üstüne bu kadarı yetsin.

Gelelim ilkelere…

Mithat Sancar’ın vurgusu boşuna değil. Diyelim AKP takımı cumhurbaşkanlığı seçiminde koltuk değnekleri MHP, BBP ve Oğuzhan Asiltürk in oy desteğine  rağmen yenik çıktı.

Peki yeni cumhurbaşkanının önünde duran acil ödevler ne?

Bunlar belli mi?

Şimdiki kuvvetler ayrılığı ilkesini fiilen yok etmiş gülünç ve ayıp “Başkanlık sistemi” yerine söylenen “Demokratik parlamenter sistem” teriminden ibaret. İyi de üç sözcükle bir sistem tanımı yapılamaz. Kuvvetler ayrılığı, iktidarın denetimi, parlamentonun yetkileri, yargının tam bağımsızlığı gibi çok temel ilkelerin ayrıntılanması ve üstünde sağlam bir mutabakata varılması gerek değil mi?

Çağdaş anayasa anlayışı “Yurttaşın devlete karşı görev ve ödevlerini değil, devletin yurttaşa karşı görev ve ödevleri”ni tanımlayan hukuk metinleridir. Bu yazı bağlamında seslendiğimiz “muhalelefet partileri”nin tümünde az ya da çok devlet tapıncı egemenken, siyasal reflekslerini belirlemekteyken bu Anayasa ilkelerinde buluşabilecekler mi?

Bütün bunları, ortak aday çıkaracak muhalefet partileri şimdiden yani pek meraklı oldukları erken seçimden önce tartışıp bir sonuca varmak hükümündeler. Yoksa “Hele bir AKP’yi devirelim, sonrasını sonra düşünürüz” diye siyaseti siyasal cambazlık sanan bir sefil zihniyet sürecekse “AKP’nin günahı neydi” derler ve haklı olurlar…

*   *   *

Mithat Sancar HDP’nin sözünü söyledi, tutumunun çerçevesini çizdi.

Muhalefetteki irili ufaklı partilerin ortak aday belirlemeden önce bu sözlere cevapları ne?

HDP önce terörle arasına mesafe koysun... Biz millet ittifakını kurduk…  HDP buna katılmadan seçmen kitlesiyle bu ittifakı desteklemezse sorumlusu o olur… Hem bizim tabanımız HDP ile açık ve şeffaf bir seçim ortaklaşmasını kabul etmez. HDP oylarını kazanalım derken tabanımızın oylarından oluruz” gibi yaveleri ısıtıp ısıtıp önümüze mi koyacaklar.

O zaman HDP dışında kalan muhalefet partilerinin tümüne seslenen bu yazıyı unutun, çöpe atın.

Çünkü o durumda muhalefet partilerinin lider ve yöneticilerinin öncelikle çocuklarının, torunlarının “sayıların bilimine” giriş değeri taşıyan ilkokul aritmetik kitabını ellerine alıp “toplama, çıkarma, oran, orantı” gibi temel aritmetik bilgilerini öğrenmeye başlamaları gerekiyor.

Yüzde 50+1 oy gereken Cumhurbaşkanı seçiminde güvenilir kamuoyu şirketlerinin verilerini alsınlar. Edindikleri aritmetik bilgileri ile alt alta yazıp toplasınlar, çıkarsınlar, oranlasınlar…

Sonra külahlarını önlerine koyup bir kez daha düşünsünler…

Yazarın Diğer Yazıları

Bitirilmeyen bir Tırmık ve bir kişisel not

Hiç günü kurtarmak için yazmadım. Bundan sonra da yazmam

Reis boşa koysa dolmaz, doluya koysa almaz

Reis'in derdi büyük. Eğer "Seçim zamanında yapılacak" sözünü ve iddiasını yalayıp yutmayacaksa Anayasa'yı değiştirmek zorunda. Anayasayı değiştirmeye ise Meclis'teki AKP ve MHP milletvekillerinin sayısı yetmiyor. O zaman geriye tek seçenek kalıyor. Erken seçim

Bir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden

MHP Başbuğu partisinin Kızılcahamam kampının kapanışında konuştu. Valla kampa katılan MHP yiğitleri ne düşündüler bilemem. Zaten düşündükleri olumsuzsa dile getirmek MHP çatısı altında pek mümkün değildir. Parti disiplini değil, Başbuğ disiplini olsa gerek. Ama ben elbette her türüyle milliyetçiliğe, dolayısıyla MHP’ye de, onun Başbuğ’una da çok ama pek çok uzağım, öyleyse Başbuğ’un sözleri üstüne düşündüklerimi dile getirebilirim