17 Nisan 2013

Akillere Benden Bir Destek: Bûka baranê

Akil ve akile arkadaşlar, biliyorum işiniz zor. Baskın (Oran) eniştemi Ege'de bağırlarına basan (!) milliyetçi tosunlar korkarım önümüzdeki günlerde seyredeceğimiz filmin 'fragman'ı…

Akil ve akile arkadaşlar, biliyorum işiniz zor.  Baskın (Oran) eniştemi Ege’de bağırlarına basan (!) milliyetçi  tosunlar korkarım  önümüzdeki günlerde seyredeceğimiz filmin “fragman”ı…

Sizleri “akil insanlar” olarak seçen Hükümetin ise “Saldım çayıra mevlam kayıra” demesi de ihmal edilecek bir olasılık değil.

Oysa bu ülkenin barışı kazanmasına bir damlacık bile katkınız olacaksa o “bir damla”nın önemsenmesi, desteklenmesi gerektiği kanısındayım.

Görevli olduğunuz bölgelerde  toplantılar düzenliyor, barışın önemini ve ona nasıl ulaşılacağını dilinizin döndüğü, aklınızın erdiği kadar anlatmaya çabalıyorsunuz.

Karşınıza belki barışa susamış ama besbelli kırılması, aşılması güç önyargı ve korkularla donatılmış, bilinçleri karartılmış insanlar çıkıyor, çıkacak.

Önyargılar karşısında sözün ne  kadar yetersiz kalabildiğini, dinlediğini anlamayan, hatta anlamak bile istemeyenlere seslenmenin ne kadar zor olduğunu kendi kişisel deneyimlerimle biliyorum.

Size destek vermek istedim.

Hayır, T24’de yazarak değil. Onu zaten siz olmasanız da yapmaya çabalıyorum.

Ama ben çok daha somut bir destekten söz ediyorum.

*    *    *

Sözü uzattım. Size bir film önereceğim. 68 dakikalık bir belgesel. Yönetmeni Dilek Gökçin. Ben tanırım, iyi tanırım ama sizin ille de tanımanız gerekmiyor. Yapım sorumluluğunu Hafıza Merkezi adlı bir sivil toplum kuruluşu adına Murat Çelikkan üstlenmiş. Ben tanırım. İyi tanırım.  Sizin ille de tanımanız gerekmiyor. Belgeselin metnini İrfan Aktan yazmış. Ben tanırım. Sizin ille de tanımanız gerekmiyor.  Belgesele emek harcayan, katkı sunan onlarca kişi var. Kimilerini tanıyorum, kimilerini tanımıyorum. Sizin herhangi birini tanımanız gerekmiyor.

Sizi ortaya konan ürün, 68 dakikalık belgesel film ilgilendirsin.

Filmin adı Bûka baranê. Kürtçe gökkuşağı demek(miş).Türkçe’de filme bir ikinci ad daha koymuşlar: Gökkuşağının Peşindeki Çocuklar.

68 dakika boyunca şimdi yetişkin erkek ve kadınlar olmuş 10 çocuk, 10 Kürt çocuğu size hayatlarını anlatacaklar. Türkiye – İran – Irak üçgeninde her üç ülkeye de en yakın bir köyün, Kürtçe Befircan, Türkçe Karlı köyünün 10 çocuğu.

Film 1989 yılında Befircan ilkokulunun bahçesinde çekilmiş bir fotoğrafla başlayacak. İri kara gözleriyle bize bakan küçücük Befircan çocukları ve arkalarında, gökyüzünde harikulade bir gökkuşağı ile taçlanmış bir fotoğraf.

Türkçe ile o okulda tanışmış, anadilleri o okulda unutturulmaya çalışılmış çocuklardan 10’u, Alaattin, Azad, Aysun, İrfan, Kenan, Mensur, Necip, Özay,Özgen, Rifat, Rojhat 1989’dan bugüne  yaşamlarını, yaşadıklarını, yaşamak zorunda kaldıklarını anlatacaklar. Kimi Türkçe. Kimi Kürtçe…

Fotoğrafta 10 değil, 27 çocuk var. Kimilerine ulaşılamamış; kimileri kamera karşısına çıkıp konuşmak istememiş; kimileri…

Evet kimileri de dağdaymış

*    *    *

Ey akil insanlar, bir yolunu bulun bu filmi edinin. Düzenlediğiniz her toplantıda önce bu filmi gösterin. Sonra…

Sonrasında işiniz o kadar kolaylaşacak ki filmi izleyenlere başka herhangi bir söz söylemenize gerek kalmayacak.

Abartıyor muyum ?

Hayır. Filmi izleyince bana hak vereceksiniz ve bu bu desteğim için teşekkür edeceksiniz.

Ama bana değil Befircan’ın 10 çocuğuna teşekkür edin. Bağırmadan, içi boş ajitasyon cümlelerine tenezzül etmeden, mağduru oynamanın kolaylığına kendilerini kaptırmadan, kendileriyle dalga geçmeyi ihmal etmeden yaşamlarının son 23 yılının öyküsünü  anlatacaklar size.

Filmi izletikleriniz ülkemizin neresinden olurlarsa olsunlar, eğer vicdanları bir daha düzelmeyecek ölçüde kararmamışsa, milliyetçi önyargıları ne kadar güçlü olursa olsun  Befircan’ın 10 çocuğunun anlattıklarını kavrayacaklardır ve sizin tek bir cümle daha eklemenize belki gerek kalmayacak.

Siz akil insalar ve siz bu yazıyı okuyanlar, sakın ola ki “Bir sinemada izlerim nasıl olsa” gibi bir düşe kendinizi kaptırmayın. Bu film hiçbir sinemada oynamayacak. 68 dakikalık, üstelik Befircanlı 10 çocuğun  anlattıklarından ibaret bir belgesel filmi hangi sinema salonu gösterime sokar, hangi TV kanalı gösterir ?

Yani sizlere desteğim bu filmden haberdar etmekle sınırlı. Bu yazıyı sahiden ciddiye alır, ki bence alın, görevli olduğunuz bölgelerde sahiden göstermek isterseniz, ki isteyin, şu linke tıklayıvermeniz yeter: http://www.bukabarane.com/

Yazarın Diğer Yazıları

Bitirilmeyen bir Tırmık ve bir kişisel not

Hiç günü kurtarmak için yazmadım. Bundan sonra da yazmam

Reis boşa koysa dolmaz, doluya koysa almaz

Reis'in derdi büyük. Eğer "Seçim zamanında yapılacak" sözünü ve iddiasını yalayıp yutmayacaksa Anayasa'yı değiştirmek zorunda. Anayasayı değiştirmeye ise Meclis'teki AKP ve MHP milletvekillerinin sayısı yetmiyor. O zaman geriye tek seçenek kalıyor. Erken seçim

Bir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden

MHP Başbuğu partisinin Kızılcahamam kampının kapanışında konuştu. Valla kampa katılan MHP yiğitleri ne düşündüler bilemem. Zaten düşündükleri olumsuzsa dile getirmek MHP çatısı altında pek mümkün değildir. Parti disiplini değil, Başbuğ disiplini olsa gerek. Ama ben elbette her türüyle milliyetçiliğe, dolayısıyla MHP’ye de, onun Başbuğ’una da çok ama pek çok uzağım, öyleyse Başbuğ’un sözleri üstüne düşündüklerimi dile getirebilirim

"
"