25 Eylül 2020

Tedbirsiz çocukların okulundandı

a da benzetme olsun diye değil ama O'nun bizdeki karşılığının Tomris Uyar olduğunu düşünmüşümdür hep. İlham verici, uçup gidici...

Juliette Greco, varoluşçuluğun ilham perisi, Fransız şarkısının simgesi, döneminin stil ikonu, TV dizisi Belfagor ile de kitlelerin sevgilisi olmuştu...

93 yaşında Romatuelle'deki sevgili evinde, sevdikleri başucunda dünyaya veda eden Greco ile ilgili açıklama yapan aile "O'nunki sıradışı bir hayattı" dedi.

Gerçekten de sıra dışı bir dönemin sıra dışı tanığı, katılımcısı olmuştu Juliette Greco. Kendisini "tutku, savaşlar, aşk ve yoğun kahkaha" olarak tanımlayan sanatçı sahne üstünde olduğu kadar sahne dışında da çok özeldi. Paris'teki Saint-Germain des Pres'in bohem kafelerinde 1940'ların ortalarında başlayan kariyerinde Miles Davis'ten Jean Paul Sartre'a, Jacques Prevert'ten Serge Guinsbourg'a, Boris Vian'a pek çok sanatçının ilham kaynağı olmuştu.

Tedbirsiz çocukların okulundandı, avluların siyah gülüydü...

Greco 27 şubat 1927'de, Montpellier'de doğmuştu. Korsika kökenli babası ile annesi onlar çok küçükken ayrılmışlar, iki kız kardeşi anneanneleri ile dedeleri büyütmüştü. Politik fikirlerinin çok erken yaşta gelişmesini sağlayan kız kardeşi Charlotte ile Juliette Nazi işgali altındaki topraklarında Gestapo tarafından tutuklandığında henüz 15 yaşındaydı. Anneleri ise sınır dışı edilmişti. Tutukluluğunun uzun sürmesini daha sonraları kız kardeşi şöyle açıklayacaktı: "Bir çocuktan daha fazlası olduğunu anlamışlardı."

Annesi Çinhindi'ne giden Juliette, Paris'e taşındığında ise henüz 20 yaşında bile değildi.

Huzursuz ve canlıydı Juliette... Çevresi şairler, ressamlar, yazarlar, müzisyenler ile dolmuştu bir anda. Sartre'la arkadaş olmuş, O'nun yazdığı müzik sözleri Joseph Kosma'nın besteleri ile birleşince şöhret kapısı sonuna kadar açılmıştı. Varoluşçuluğun şarkıları da böyle başlamıştı. Ama o müzik ile yetinecek birisi değildi, aklında oyunculuk vardı. Dramatik sanat dersleri alıp Comédie-Française sahnesine atladı.

1947 yılında yaslandığı korkuluğun kırılması ile merdivenlerden yuvarlanan Juliette, merdivenin son basamağına varıp kafasını kaldırdığında tünele açılan mahzen gibi bir şey görmüştü. İşte bu mahzen, varoluşçuların felsefe tartıştığı, müzik yaptığı, dans ettiği, kısaca varoluşçuların var olduğu mekan olacaktı...

Felsefe, dans bir yere kadar. Ekmek parası da lazımdı tabii... Juliette, 1949 yılında henüz 22 yaşında popüler bir kabarede şarkı söylemeye başlar. Sesi dışında ince vücudu, tutkulu edası, saç kesimi ile çok ilgi çeker. Kısa sürede dar siyah elbisesi, makyajı taklit edilen bir stil ikonuna dönüşür.

Para kazanmaya başlayınca sıcak suyu olan bir otele taşınır, Saint -Germain'deki La Lousiana'ya. Odasına izinsiz girebilen tek kişi otelin müdavimlerinden Sartre'dır. 10 numarada ise trompetçi Miles Davis kalıyordu. Greco ile Davis birkaç hafta tutkulu bir beraberlik yaşarlar ama genç adam bir gün vedalaşmadan çekip gider, New York 'a döner.

Feminist, modern kadının arketipi Juliette Greco kendisi ile yapılan bir söyleşide: "Zamanımın çok ilerisindeyim, skandalların nesnesiyim. Böyle şeyler yaşamak istediğimden değil, başka türlüsü elimden gelmediğinden" demişti. Gerçekten de başka türlüsünü yapamıyordu, sıkılıyordu... İlla da benzetme olsun diye değil ama O'nun bizdeki karşılığının Tomris Uyar olduğunu düşünmüşümdür hep. İlham verici, uçup gidici...

Kırklı yıllardan 50'lere gelindiğinde de Juliette Greco pek durulmadı yine de anne olmayı ihmal etmedi. Tek kızını 1954 yılında doğurdu, (O'nu 2016 yılında kanserden kaybedecekti.) babası aktör Philippe Lemaire'idi. Bir süre sonra ondan sıkılınca 20th Centruy Fox'un kendisinden 25 yaş büyük kurucusu ve sahibi iş adamı Darryl Zanuck ile tutkulu bir aşk yamaya başladı. Bu aşk ona Hollywood'un kapılarını da açtı. Birbiri ardı sıra birkaç film çekti...

Greco çok şey yapmıştı ama hâlâ geniş kitleler ile buluşmamıştı. Onu geniş kitlelerle buluşturan, toplumun sevgilisi yapan 1965 'te yayınlanan bir Tv dizisi oldu, "Belfagor". Bunu "Louvre'daki Hayalet" izledi.

Juliette Greco kızının babasından sonra ikinci evliliğini "Çok sıkıcı bulduğu" için terk edeceği Michel Piccoli ile yapar. (Tomris Uyar da Cemal Süreyya'yı aynı nedenden terk etmemiş miydi?)

İkonik sanatçı makus kaderini 70'li yıllarda üçüncü kocası olan Jacques Brel ile yener. Tutku yerini bu sefer gerçek bir Aşk'a bırakmıştır, 30 yıl birlikte kalırlar...

Fransız sinemasının ve müziğinin bu büyük efsanesi emekliliğini sakin bir aşk ile sevdiği besteci Gerard Jouannest ile Ramatuelle'de geçirir...

Juliette Greco, tıpkı Sartre'ın sözlerini yazdığı, onu dünyaya tanıtan ilk şarkısı "Si tu l'imagines" gibi, düşlenemeyecek bir hayatı gerçek kılıp gitti!

Yazarın Diğer Yazıları

Hükümetlerin, savaşların zulmüne uğrayan yazarlar, şairler

Uluslararası PEN hükümetlerin - savaşların zulmüne uğrayan yazar ve şairler hakkında bir rapor yayımladı

"Tutti Frutti"den Kızılcık Şerbeti'ne

Diğer her şey hayatın olağan seyrine uygunmuş gibi, laikçi görünümlü siyasal İslam propagandası pompalanıyor, diye isyan eden edene

Mazisi silinenlerin ülkesi olduk

Niyetim bıkmadan usanmadan yaşadığımız topraklarda insanların giderek sığınabilecekleri rutinlerinin, mekanlarının elinden alınmasına dem vurmak