28 Aralık 2022

Geçen yılın en iyi filmleri

2022'de yıl boyu özenle verdiğim yıldızlara dayanarak hazırladığım seçki...

Geçtiğimiz 2022 yılı sinema açısından bence iyi geçti. Pandeminin bir türlü tam bir sona ulaşmayan serencamı, etkisini yine belli ölçüde sürdürdü. Yeni film izleme platformları -başta Netflix, ardından başka ikincil siteler- sinema salonlarını tek buluşma yeri olmaktan çıkardı gerçi... Ama öte yandan öylesine çekici filmler, öylesine değişik yapımlar oynadı ki, kalabalıklar yine eskisi gibi salonların yolunu tutmaya başladı.

Bendeniz görevimi yine yerine getirmeye çalıştım. Salonların yanı sıra Digiturk ve Netflix'ten bu bitmez açlığımı doyurmaya çabaladım. Sonuçtan özellikle yabancı filmler açısından memnunum. Ama bizim filmler doğrusu o kadar tatmin edici olmadı. Birkaçını da göremediğimi söylemeliyim. Böylece on iyi filmden ötesine geçemedim.

Yabancı filmlerin hemen hepsi sinemalara geldi. Birkaç Netflix yapımı dışında... Onlar kendi yapımlarıydı ve orada açılışlarını yapmışlardı.

Şimdi yıl boyu özenle verdiğim yıldızlara dayanarak, önce ilk on film; adları ve yönetmenleriyle:

1) Bergman Adası - Bergman Island / Mia Hanson-Love

2) Drive My Car / Ryusuke Hamaguchi

3) Batman - Matt Reeves

4) İyi Şanslar, Leo Grande / Good Luck to You, Leo Grande / Sophie Hyde

5) Yüzücüler - The Swimmers / Sally El Hosaimi

6) Kaçış - Flee / Jonas Poher Rasmussen

7) Moonage Daydream: David Bowie / Brett Morgan

8) Mönü - The Menu / Mark Mylord

9) Cyrano de Bergerac / Joe Wright

10) Belfast / Kenneth Branagh

Bir ikinci on filme geçelim şimdi:

11) Köpeğin Pençesi- Power of the Dog/ Jane Campion

12) Licorice Pizza/ Paul Thomas Anderson

13) Ambulans- Ambulance/ Michael Bay

14) Kya'nın Şarkı Söylediği Yer- Where the Crawdads Sing/ Olivia Newman

15) Davet- The İnvitation/ Jessica M. Thompson

16) Whitney Houston: I Wanna Dance With Somebody/ Kasi Lemon

17) Minari/ Ling İsaac Chung

18) Vortex / Gaspar Noe

19) Top Gun: Maverick/ Joseph Kosinski

20) Peter Von Kant/ François Ozon

Ve meraklıları için, bir üçüncü ve son on film

21) Hüzün Üçgeni - Triangle of Sadness/ Ruben Östlund

22) Öğle Güneşinde Yıldızlar / Stars at Noon/ Claire Denis

23) Black Panther - Yaşasın Wakenda- Wakenda Forever/ Ryan Coogle

24) Kadın Kral - The Woman King/ Gina Prince Bythewood

25) Domuz- Pig / Michael Sarnoski

26) Karanlık Kız - The Lost Daughter/ Maggie Gyllenhaal

27) Paralel Anneler - Parallel MotHers/ Pedro Almodovar

28) Nil'de Ölüm - Death on the Nile/ Kenneth Branagh

29) Nightmare Alley - Kabus Sokağı/ Guillermo del Toro

30) Canavar - Beast/ Baltasar Kormakur

Bu arada bir film üzerine not düşmek isterim. Yılın son büyük sürprizi olarak sunulan Avatar: Suyun Yolu filmi kimilerinin başını döndürdüyse de bana hiç hitap etmedi. Ve bu uzun listelerime bile girmedi.

Yılın en iyi yerli filmleri

Yılın yerli filmlerine gelince... En başa aldığım Derviş Zaim imzalı Flaşbellek aslında 2021'den kalma. Ama birkaç festivale gitmiş, iyi-kötü ödüller almış ve nedense bizde gösterime girmemiş. Ben filmi öylesine beğendim ki, en yüksek notu verdim. Böylece umarım hakettiği yeri almasına bir nebze desteğim olmuştur.

İşte yılın en iyi on Türk filmi:

1) Flaşbellek / Derviş Zaim

2) Kurak Günler / Emin Alper

3) Bergen / Caner Alper, Mehmet Binay

4) Her şey Dahil / Hakan Eser

5) Akis - Reflexion/ İlker Savaşkurt

6) Benden Ne Olur? / Murat Şensoy

7) Kim Bu Aile? / Bedran Güzel

8) Barış Akarsu - Merhaba/ Mert Dikmen

9) Dilberay / Hakan Kırvavaç (Ketche)

10) Dijital Esaret / Emre Kavur

İyice yaklaşan yılbaşı dolayısıyla tüm okurlarıma en iyi yeni yıl dileklerimi sunuyorum. Bu sütunlarda daha uzun zaman buluşmayı umarak...

Atilla Dorsay kimdir?

Atilla Dorsay 1939 İzmir, Karşıyaka'da doğdu. Çocukluğu zor savaş yıllarında geçti. O yıllardan her şeyin karneyle alındığını, radyolardan yayılan savaş haberlerini ve ilk sinema deneyimlerini oluşturan savaş üzerine filmleri hatırlıyor.

On yaşındayken ailesi sırf onu Galatasaray Lisesinde okutabilmek için İstanbul'la göç etti. Böylece Fransız kültürüyle yetişti.

Güzel Sanatlar Akademisi'nde (şimdiki Mimar Sinan Üniversitesi) mimarlık okudu. Hayatta her koşulda koruduğu estetik bakışını bu temele borçlu olduğunu söyler.

Rehberlik, gazetecilik ve eleştirmenlik yaptı.

1966 yılında başladığı Cumhuriyet gazetesindeki yazılarını 27 yıl boyunca sürdürdü.

Bu aralıkta Leman Dorsay'la evlendi. İki çocuk ve üç torunu oldu.

Sonraki yıllarda Cumhuriyet'ten kendi isteğiyle ayrıldı. Kısa bir süre için Milliyet'te devam eden ve hâlâ süren dergi yazarlığı yaptı.

Yeni Yüzyıl'da yepyeni bir gazeteyi yaratmanın keyfini yaşadı. Daha sonra Sabah gazetesinde devam etti. Buradan kendi deyimiyle "ilkesel bir tavırla" ayrıldı: Bir yazısında (Emek Yoksa Ben De Yokum) okuruna Emek sineması üzerine verdiği bir sözü tutmak için.

Atilla Dorsay, 2013 yılından beri "Özgür, serbest, hiçbir konu, yer ve zaman kısıtlamasına tabi olmadan... Ama artık maaşsız!.. Ve çok yakında tam on yılını dolduracak olan..." sözleriyle işaret ettiği T24'te yazıyor.

Atilla Dorsay'ın kültür-sanata dair birçok alanda çabaları oldu. İKSV'de çalışıp yıllar boyu İstanbul Sinema Festivali'nin kadrosunda yer aldı. Dünya çapında sayısız ünlüyü basın toplantılarında sundu, söyleşiler yaptı, fotoğraflarını çekti.

TRT'de hem haftalık müzik programları yaptı, hem de filmler sundu. Özellikle sinemanın 100. yılının kutlandığı 1995 yılı ve sonrasında sayısız klasiği Murat Özer, Alin Taşçıyan, Müjde Işıl gibi genç meslektaşlarıyla birlikte tanıttı.

Sinema Yazarları Derneği'ni (SİYAD) kurdu ve uzun yıllar başkanlığını yürüttü. Ödül gecelerini özenle seçilmiş sunucular ve müzisyenlerle sundu. Yine kendi sözleriyle; "zamanı geldiğinde tüm bu görevleri genç arkadaşlarına bırakmayı da ihmal etmedi".

Dorsay'ın en büyük üretimleri kitapları. 1970'lerden itibaren eleştirisini yazdığı tüm filmleri Türk ve yabancı sinema olarak tasnif ederek pek çok kitapta topladı. Bu kitaplar son 50 yılın bir dökümü niteliği taşıyor.

Aynı zamanda İstanbul, Beyoğlu, şehircilik; biyografiler (özellikle Türkan Şoray ve Yılmaz Güney), söyleşiler, seyahat notları, hikâye, hatta şiirler de yazdı.

Müzik merakını görkemli bir arşivle birlikte sunduğu bir eser yayımladı. Ne Şurup Şeker Şarkılardı Onlar adıyla yayımlanan bu kitap, 20. yüzyıl pop-müzik tarihini anlattıyor.

Kitaplarının sayısı şimdilerde 60'ı aştı, ama daha sayısız projesi var. Son olarak Tartışmalar, Polemikler, Kavgalar adı kitabı Eylül 2022'de okurla buluştu. Ardından daha birçoğu da gelecek. Kendisinin dediği gibi "Allah kısmet ederse!"...

 

Yazarın Diğer Yazıları

Bir kadın casusun inanılmaz marifetleri ve gerisi

Temposuyla ve kadıncıl yanıyla olduğu kadar içerdiği teknoloji, giysilerin özenli zenginliği ve teknolojisinin gücüyle göz dolduran bir film...

Roma tarihine ‘Güç ve Onur’ sloganı eşliğinde yolculuk

Film, belki çok uzun (148 dakika), çok karmaşık, aşırı dramatik gözüküyor. Ama yine de görmeye değer...  

İstanbul güzellikleri önünde özel bir motorla tanışmak

Rahat ve olgun bir kamerayla çekilmiş, müziğe başvurmayan bir film. Belki çok akışkanlığı olmayan, sakin ve özgün bir yapım. Ama bu özgünlüğün birçok sinefili çekeceğine inanıyorum

"
"