21 Ağustos 2017

Dev ülke başkanının kaçınılmaz sonu geliyor

Watergate skandali nedeniyle Richard Nixon’un başına gelen ‘istifaya zorlanma’ olayı, Donald’ın başına gelmek üzere

Dev ülkenin cumhurbaşkanı zor durumda... Öylesine ki, bu kadar kısa zamanda yitirdiği güven ve saygı ve yarattığı kaos nedeniyle artık başkanlığının çok sürmeyeceği ve bir şekilde görevden uzaklaştırılacağı söylentileri artıyor. Ben kendi adıma, bunun artık çok ciddi ve yakın bir olasılık olduğunu düşünüyorum.

ABD Başkanı’ndan söz ediyorum elbette... Dünyanın en önemli, en büyük ülkesinin başkanı böyle bir serüven yaşarsa, ilgilenmemek olası mı?

Gerçi şu günlerde siyasetle aram hiç iyi değil. Bu sütunlarda da uzunca zamandır sinemadan başka şey yazmadım. Geçen gün Mehmet Y. Yılmaz’ı okurken, anlattıkları bana ne yakın geldi!... O da Ertuğrul Özkök’le çok uzun dostluğundan söz ederken, onca yıldır gazete dışında siyaset konuşmadıklarını yazdı; akşamları biraraya gelince konuştukları ‘uçarı’ konulara değindi. Özellikle son dönemde, bunun tanıdığı tüm dostları için geçerli olduğunu da farketmiş.

Ama bu sanırım geçici ve yüzeysel bir  karamsarlık krizi. Yalnız bizde değil, tüm dünyada çok kişiyi sarmış olan... Ama elbette kurtuluş bu gerçeklerden kaçarak değil, tersine onların üzerine gidip eyleme geçerek gelecek. Yoksa nasıl çıkarız bu belanıın içinden?

ABD’ye dönersek... Orada yaşananlar her türlü tahmini çoktan aştı. Bu kadar kısa zamanda bir başkanın böylesine çıkmaza girmesi ve kendisini her gün daha aşağıya çekmesi nasıl oluyor?  

Çünkü insanlar, en tepeye tırmansalar da sonunda kişiliklerinin esiri oluyorlar. Genetik özelliklerine eklenen eğitim, bilgi, olayları yorumlama, çağını kavrama yetisi. Doğru kararlar verme, hukuka ve demokrasinin evrensel kurallarına uyma, ortak bir vicdan duygusuna saygı yeteneği. Bunlar yoksa, olmuyor. Ve düşüş kaçınılmaz hale geliyor.

Donald Trump bu deneyimi yaşıyor. Tepkiyi toplumun giderek çoğalan kesimleri kadar, kendi adamlarından da alarak...Ünlü Başkanın Adamları tanımlamasına girenlerden kaç kişi kaldı?

Ve onun yandaşlarına “kibar, nazik”, geriye kalan herkese, özellikle de muhalif medyaya “kötüler” sıfatlarını açıkça yakıştırmasından sonra kimler karşısına geçti?

Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Flynn, Beyaz Saray sözcüsü Sean Spicer,  FBİ başkanı James Comey, Özel Kalem Müdürü Reince Priebus... Spicer’in ayrılmasına neden olan ve unvanı ’çıkarcı’ olan medya danışmanı Antony Scaramucci. Ki o da sadece on gün dayanabildi!...

Tüm bu adamlar ya bizzat Trump tarafından görevden alındılar. Ya de kendileri istifa ettiler.

Ve en son, onu Hillary’ye karşı beklenmedik biçimde iktidara taşıyanların başında gelen, aşırı sağcı ve popülist Breitbart haber sitesinin başındaki Steve Bannon. Kabinede görevi ‘baş stratejist’ olarak tanımlanıyordu. Ve de o “aşırı sağcı”  bile Charlottesville’de yaşanan ırkçı faciayı ağır sözlerle eleştirmişti. Trump’ın açık ve güçlü olarak yapamadığı biçimde!...

Sırada sadece başkan yardımcısı Mike Pence ve de yeni Özel Kalem Müdürü general John Kelly kalıyor. Onlar da çok dayanamayabilir!

Ama sorun sadece Başkanın Adamları değil. Kamuoyunun çok iyi tanıdığı ünlüler de ona karşı. Tanınmış basketbolcular 

Leabron James ve Kevin Durant’dan sayısız Hollywood yıldızına, herkes ağzına geleni söylüyor. Ki çok açık ve ağır bir muhalefet yürüten The Tonight Show’un yıldızı Jimmy Fallon’un programında, bizzat kendisi ve konukları bunu hemen her gece yapıyor.  Geçen akşam konuk olan Susan Sarandon bunun son örneğiydi

Ve buna en son Beyaz Saray Kültür Komitesi’nin 16 üyesi de eklenmiş. 1982 yılında başkan Ronald Reagan tarafından kurulan komitede ülkenin tüm sanat alanlarından seçilmiş isimler buluyor.  Ve karar oybirliğiyle alınmış. İlginç değil mi?

Demek ki final yaklaşıyor. Çünkü dünyanın en güçlü adamı diye bilinen ABD Başkanı aslında o kadar da güçlü değil. Onu ciddi olarak denetleyen kurumlar var. Başta Kongre, ardından Anayasa Mahkemesi ve bağımsız yüksek yargıçlar olmak üzere...

Üstelik son ırkçılık olayında olduğu gibi, beceriksiz yönetimi ABD gibi dev bir ülkeyi bile neredeyse ikiye böldü. Allah’tan ki büyük çoğunluk sağduyunun yanında gözüküyor.

Böylece yıllar önce Watergate skandali nedeniyle Richard Nixon’un başına gelen ‘istifaya zorlanma’ olayı, Donald’ın başına gelmek üzere. 

Bunun artık kesin, önlenemez ve kaçınılamaz bir şey olduğuna  inanıyorum. Biraz sabredin, görecesiniz.

Ve o zaman, hatta belki şimdiden, dünyadaki tüm siyasetçilerin bundan alacak dersleri olmalı. 

Yazarın Diğer Yazıları

Aksiyon sinemasında çekici ve modern bir zirve

'Avcı Kraven'de pek uyum sağlamayan, karmaşık ve biraz zıt motifler olduğunu biliyorum. Ama belki bu filmin gücünü oluşturan asıl öge. Bunca tema içinde böylesine çekici bir filme ulaşmak... Kolay olabilir mi?

Son dönemin en büyük düş kırklığı getiren filmi

Her şeyin sonuç olarak bir özenti gibi durduğu "Hain"de, cesetler birbiri ardına geliyor. Sonu yok sanki... Sonunda bir tek başkan, yani Haldun Dormen sağ kalıyor. Acaba ona olan saygıdan mı dersiniz?

Kadın özgürlüğüne adanmış çok özgün bir komedi

Mukadderat; bir yandan yalnız bizde değil, tüm dünyada da var olan aile kurumunun miras denen olayla boğuşmasını ele alır. Öte yandan bu yaşlanmayı kabul etmeyen bir kadının portresidir

"
"