02 Ekim 2016

Şenol Güneş şanslı değil, çok şanslısın!..

Şenol Güneş, sen futbol zekâsı ve becerisi sınırlı Olcay Şahan’ı oynatmaktan usanmayacaksın ama ben seni eleştirmekten çok yoruldum..

Sevgili Şenol Güneş, belli ki sen futbol zekâsı ve becerisi sınırlı Olcay Şahan’ı oynatmaktan usanmayacaksın ama inan ben bu nedenle seni eleştirmekten kimi zaman da yermekten çok yoruldum...

Şunu da itiraf etmeliyim ki maç sonrası yaptığın açıklamayı dinlerken, şaşkınlığım kat be kat arttı!  Hocam, “ilk yarıda sahada yoktuk” cümlesini kurmadan önce düşünmediğin ortada, peki kelimeler ağzından çıktıktan sonra düşünme olanağın oldu mu? Sevgili Şenol Güneş, Rize deplasmanında sahaya sürdüğün kadroyu biz belirlemedik ki! Kerim Frei Koyunlu yerine inat ve ısrarla Olcay Şahan’ı oynatarak takıma ‘gem vuran’, Ömer Şişmanoğlu’nu tercih eden senden başkası değil ve sen bunu karşın ‘ilk yarıda sahada yoktuk’ cümlesini kuruyorsun, dam üstünde saksağan vur beline kazmayı enleminde, ayıptır yazması! Sevgili Şenol Güneş, yazının başlığı abartısız Çaykur Rizespor maçının gerçeğini içeriyor; şanslı değil çok şanslısın. Zira; sahaya sürdüğün ‘istikrarsız’ ve ‘senkron’ tutturmayı başaramayan kadroda, Atiba Hutchinson gibi ‘mükemmel’ oynayan bir elemana sahiptin. Tolgay Arslan ileri üçlünün ortasında aksamadı ve karşılaşmanın genelinde başarılı oyun sergiledi, Dosko Tosiç ile Mancelo Guedes ise ev sahibi ekibin yakaladığı iki önemli pozisyonda ‘doğru yer’ tutarak, tehlikeleri savuşturdu. Ama şansın, sonradan oyuna aldığın Adriano Correia’nın uzatma dakikalarında attığı ‘jenerik’ içeren gol ile tamamen dönüverdi…  

‘Olcay Şahan’ın yerine Ricardo Quaresma’yı Ömer Şişmanoğlu’nun yerine de Vincent Aboubakar’ı alarak hatanı kısmen telafi ettin’ diyeceğim ama diyemiyorum! Çünkü, Porto’ya 2.5 milyon euro ödeyerek Vincent Aboubakar’ı kiralamak senin fikrin değildi. Kamerunlu futbolcuya bir sezon için 3 milyon 300 bin euro ödemeyi ise kesinlikle sen istemedin, biliyorum ve bu konuda asla sana eleştiri sunmuyorum, sunamam da! Aboubakar oyuna dahil olduğu 45’inci dakikadan sonra 14 dakika içinde ‘dokunsa atacağı’ bağlamında 3 önemli pozisyonu öylesine ‘hovardaca harcadı ki, ‘bu işin içinde bir iş var’ dedirtti, hem de zorla! Bence aldınız Mustafa Pektemek’in ahını ve de çıkıyor aheste, aheste!..

Uzatma dakikalarında gelen gol Beşiktaş’a sadece ligde üç puan kazandırdı, ne var ki Beşiktaşlıların beklentisi puanların Şampiyonlar Ligi’nde siyah-beyazlı ekibin hanesine yazılması. Orta alanda ‘yok olan’ Beşiktaş’ı uzun aranın ardından Rize’de izledik. Caner Erkin sürekli üretti ve golün pasını veren isim de oldu ama önce Olcay Şahan ardından da Ricardo Quaresma gecenin tüketicileri oldu. Bu nedenle de ‘rotasyon’ yerine ‘rektifiye’ gereksinimi belirginleşiyor!

Ne yazık ki Ricardo Quaresma ‘şımarık’ ve ‘sorumsuz’ günlerinin hasretini çektiğinin işaretlerini veriyor, hatta vermekle de yetinmeyip, ‘bas, bas’ bağırıyor. İstikrarın Beşiktaş’taki adı Atiba Hutchinson ise kanımca Çaykur Rizespor maçındaki oyunu ile ‘yanımda Gökhan İnler oynamasın böyle çok daha iyiyim’ mesajını gönderdi, elbette anlayana. Zorlu maçlar öncesi Beşiktaş’ta Fabricio Agosto Ramirez kalesinde, defans elemanları da savunma hattında güven veriyor, kanat elemanları ile ‘golcü’ kimliğine sahip isimler ve orta alanda takımı yönetip, yönlendirecek elemanlar sorun yaşıyor ya da seçimler nedeniyle böyle oluveriyor! Bu arada Cenk Tosun’un da özeleştiri yapması gerekiyor. Genç kardeşimiz Beşiktaş tarihini birazcık okursa kimlerin geldiğini, kimlerin geçtiğini rahatça görür ve ayağına gelen fırsatı belki de değerlendirir! Cüneyt Çakır, düdüğünü çalıp ev sahibi takım için penaltı noktasını gösterebilirdi ama pozisyona herkesten yakın olan isim oydu, bize de bu kez oturduğumuz yerden ahkam kesmemek düşer!

Maç sonrası birisini kutlamak gerekliyse benim alkışlarım Çaykur Rizezpor başkanı sevgili Metin Kalkavan’a… Kalkavan’ın maç sonrası yaptığı açıklamada kullandığı cümleler ‘en edepsizler için’ kusursuz ders niteliğinde. Tebrikler sevgili başkan, futbolun oyundan ibaret olduğunu herkese anımsattığın için… 

Yazarın Diğer Yazıları

Kirli oyun!

Değerli hakem, Fenerbahçe forması giyen Alexander Djiku’ya kaç sarı kart göstermen gerekiyordu? Çok net şekilde ikisini gördün ve kayıtsız kaldın. Bunu neden yaptın?

Benzin döker yakarım!

Bu arada teknik direktörlük için İbrahim Üzülmez ile görüşme yapıldığı haberi dilerim spekülasyondan ibarettir, Hüseyin Yücel böyle bir hata yaparsa Serdar Topraktepe’nin yerinde olsam Ümraniye’ye benzin döker yakarım!.. 

Brutus’ün hançeri!

Aman dikkat edin, futbol takımını yönetmek Hasan Arat’ı arkadan hançerlemeye kalkışmak kadar kolay değildir!

"
"