Önce; Rıza Çalımbay’ı yerecek Beşiktaşlı sayısı bir elin parmağını geçmez, geçemez! Sonra; Elbette ki Dusko Tosiç’in Charles Fernando Basilio da Silva’ya yaptığı hareket faul içeriyordu, belki de kart gerektiren cinsinden. Hakem Barış Şimşek’in düdüğünü çalmaması pozisyonun faul olmadığı anlamı taşımayacağı gibi yansız aktarım yapmakla yükümlü bizlere de ‘3 maymun’ olma olanağı sağlamıyor…                

Bir sonrası mı? Vincent Aboubakar’ın tartışmalı pozisyonun ardından attığı gole şapka da çıkarılır, ceket de, hatta döpiyes de! Ferhat Kaplan, kalesinde Kızılmaske ‘Phantom’  bağlamında ’10 kaplan gücünde’ olsa bile nafileydi, yapabileceği hiçbir şey yoktu, yan ağlarla buluşan topu izlemek dışında. İtirazlar devam ederken Diego Angelo’nun kırmızı kartla oyun dışında kalması Antalyaspor için yediği golden daha büyük darbe oldu haliyle. Ancak özenle altını çizmek gerek, Rıza Çalımbay’ın işi zordan da öte zira Antalyaspor’da sorun futbol değil Samuel Eto’o! Kamerunlu futbolcu, Antalyaspor’un fazlaca önünde. Mahalle takımına rica minnet ile katılmış, deneyim ve şöhrete sahip ‘abi’ bitişiğinde görünüm sergiliyor, yok sergilemekle yetinmiyor çekinmeden direkt öyle yapıyor. Tamam sen Samuel Eto’o’sun kimsenin itirazı olamaz ancak Antalyaspor da Eskimoların forma giydiği Yupikler liginde oynayan takım değil! Anderson Talisca skoru önce iki ardından da üç farka taşıdı ve Beşiktaş kazandı. Bitti mi, olası mı?  Her şeye karşın oyunu kendi yarı alanında kabul etmeyip sürekli gol arayan konuk ekibi kutlamalı, Diego Angelo gördüğü kart nedeni ile takımını eksik bırakmasa Beşiktaş rahat kazanabilir miydi? Benim yanıtım ‘evet…’ Hem de Şenol Güneş’in  zorunlu olarak yaptığı değişimlere karşın. Geniş kadroya sahip Şenol Güneş zorlanıyor, Trabzonlu teknik adamı izlerken lunaparkta ‘benim çocuğum da bir kere binsin’ söylem ve eylemi ile ‘atlı karınca’nın etrafına sıra sıra dizilmiş ebeveynler geliyor aklıma nedense!  Onu oynatmasan küser, bunu oynatmasan gücenir…

Cenk Tosun ise ‘konu mankeni’ olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Efendi ve terbiyeli çocuk bu olanağı sana kimse bir daha sunmaz emin ol ve bu nedenle bin kere düşün bir kere oyna! Tolgay Arslan belki yorgundu belki de ileri üçlünün ortasında oynamak istedi ama istenileni Antalyaspor karşısında veremedi. Gökhan Gönül’deki sorun ise ‘muamma’ kanımca! Futbolculara da güven olmuyor ki… Eleştiriyorsun, eleştiriyorsun ardından bir oynamaya bir de goller atmaya başlıyor ‘rezil’ oluyorsun! Bu konuda Beşiktaş’ta güven ihtiva eden tek adam Ricardo Quaresma. Portekizli oyuncu hakkında olumsuz tek kelime yazmam, yazamam. Ne zaman ne yapacağı belirsiz, bir maçın en iyisi de olabilir, en kötüsü de tamamen keyfine kalmış! Vincent Aboubakar mı? Bir daha onu eleştirmek, yermek mi kimin haddine!..

Beşiktaş iyi gidiyor bunu zaten rakip takım yandaşları da biliyor ve de görüyor, kötüsü Caner Erkin’in başına gelen. Empati; en verimli döneminde kopan aşil tendonu… Ne desek, ne yazsak boş aylarca sürecek sancılı süreç onun için hiç kolay olmayacak. Ancak herkes biliyor ki, Caner Erkin zorlu süreci aşar ve formasını en kısa sürede giyer. Sevgili Caner Beşiktaş ve Beşiktaş tribünleri dönmeni bekliyor…