Adettendir, ‘başkanlık koltuğuna’ oturanların bol keseden dağıtması!  Parapsikoloji ile ilgilenen İngiliz düşünür, yazar Aldous Leonard Huxley, ‘Doğa, insanların verdiği sözlere önem vermez’ demişse de ne yazık ki doğaya pek duyarlı olduğumuz söylenemez bunun yanında yaşam felsefemiz de, ‘söz ağızdan çıkar’ deyişi ile örtüşür!

Ancak söz bu kez, Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman için klavyeden çıkıveriyor! Sayın başkan, yönetim kurulu mutat  toplantılarını üç aydan bu yana neden yapmıyor? Daha önemlisi Beşiktaş Kulübü’ndeki emekçi personelin maaşları üç aydan bu yana niye ödenmiyor? Beşiktaşlılar kime kulak vermeli, kime inanmalı yoksa spekülasyonlara mı kanmalı? Rivayete göre; kendi başınıza yaptığınız transferler nedeniyle yönetim kurulu üyelerinin tepkisinden çekiniyor ve olası sürtüşmelerden sakınmak için yönetim kurulu toplantılarını sudan bahaneler üreterek, sürekli erteliyormuşsunuz. Özellikle de çekindiğiniz ismin destekçiniz ikinci başkan Ahmet Nur Çebi olduğu iddialar arasında yer alıyor. Bir kısım yönetim kurulu üyesi kendilerine danışmadan gerçekleştirdiğiniz transferleri sineye çekmiş çekmesine ancak Ricardo Querasma’nın dönüşü, bardağı taşıran damla olup çıkıvermiş. Söylenti bu ya, Ricardo Queresma’yı ‘bazı’ yönetim kurulu üyelerinin tepkilerine karşın transfer etmenizin nedeni ise aranızın pek de iyi olmadığı tribün sakinlerine sevecen gözükmekmiş! Elbette ki bunlar söylentiden ibaret, şayet gerçeklik payı varsa da sizin ve yönetim kurulunuzda yer alan diğer isimlerin bileceği doğrular ya da yanlışlar! Benim ki sadece merak, çalışan emekçilerin maaşlarının üç aydan bu yana ödenmemesinin nedenini nasıl açıklayacaksınız? ‘Herkes gibi bizde maddi sıkıntılar yaşıyoruz’ derseniz, emekçiler de son derece haklı olarak size, ‘bu ne perhiz bu lahana turşusu’ yanıtını verir.

Sayın başkan, bulduğunuz her fırsatta Süleyman Seba’dan feyz aldığınızı dile getiriyorsunuz ancak ne yaptıklarınız ne de politikanız Süleyman Seba’nın yönetim şekli ve kişiliği ile örtüşüyor. Belki rahmetli babanızdan dinlemişsinizdir, Süleyman Seba kulüp binasında pişen karavanayı, çalışanlarla birlikte yerdi. Emekçilerin parasını da bir gün dahi geciktirmez, gerektiğinde emekli maaşını çalışanlar arasında bölüştürürdü. Siz bunları da biliyorsunuzdur mutlaka ancak ben anımsatmış olayım!

Mavi boncuğa gelince…

Süleyman Seba’nın ardından Serdar Bilgili de, Yıldırım Demirören de aynı yanılgıya düştü. Tanıklık ettiğiniz halde siz neden benzeş hatayı yineliyorsunuz? Herkese, fütursuzca dağıttığınız ‘mavi boncuklar’  gün gelir sizi ve de bulunduğunuz koltuğu tırmalar ki zaten şu anda yaşanan kaosun ardındaki neden de bu. Sayın Fikret Orman, ‘birlik, beraberlik’ dediniz bunu henüz yönetim kurulunuzda sağlayamadınız. ‘Borçlar azalacak’ dediniz, Yıldırım Demirören’in bıraktığını eritmek bir yana nerede ise ikiye katladınız. ‘Stat’ dediniz, Beşiktaş üçüncü sezon panayırcılarla özdeş biçimde dolanıyor. Tabii ki kişi dilediğine  gönlünden geçtiği oranda mavi boncuk dağıtır ama kişi, sözünün eri olur ya da bize öyle öğrettiler!
 

@asenaozkn