Karşılaşmanın ilk yarım saatlik periyodunu izleyen futbol tutkunlarının Beşiktaş’ın sahadan yengi ile ayrılacağını düşündüğünü hiç sanmıyorum, elbette ‘fanatikler’ dışında. Bu zaman diliminde Bursapor’un bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi ve baskısı vardı Beşiktaş karşısında. Öylesine baskı kurmuştu ki ev sahibi ekip, siyah-beyazlı formayı giyen oyuncular bocaladılar, oyun kuramadılar zaman zaman da oyunu kendi yarı alanlarına kabullenmek zorunda kaldılar. Beşiktaş’ın ‘kilit’ oyuncusu Atiba Hutchinson ilk kez ileri çıkıp dağıtıcılık görevini yerine getiremedi, ta ki Necip Uysal’ın Jose Sosa’nın yerine oyuna dahil olup Oğuzhan Özyakup’un orta üçlüye katıldığı dakikaya kadar. Karşılaşmanın ikinci bölümünde Beşiktaş rakibinin baskısından kısmen sıyrıldı ve Bursaspor’un çok başarılı ‘oyun bozma’ taktiğini tümü ile olmasa da aşmayı başardı. Ancak istediği pozisyonları üretemedi sadece rakip ataklara gem vurabildi. Bunun önemli nedenlerinden birisi ne yazık ki yeteneği tartışılmaz Gökhan Töre! Gökhan, süredir Beşiktaş’ta ‘kontenjan’ oyuncusu niteliğinde görev yapıyor. Müthiş fizik gücünü sanıyorum kendisinin de anlamakta güçlük çektiği biçimde yersiz kullanıyor. Topu önüne alıyor, sürmeye başlıyor ancak kafasını kaldırıp da pas vereceği takım arkadaşını aramıyor çoğu kez. Topla oynadıkça oynuyor, topu yitiriyor attığı paslar yerine gitmiyor. Dün gece de durum hiç farklı değildi Gökhan Töre adına. Tükenmek bilmeyen enerjisini ‘akılcı’ şekilde kullanana kadar sabırla beklemekten başka alternatifi yok gibi Şenol Güneş’in, elbette Cenk Tosun’un varlığını bir yana bırakırsa!
Beşiktaş’ın ‘kronikleşen’ sorunu Bursaspor karşısında da nüksetti. Kanatlar yine çalışmadı, Beşiktaş yandaşının‘gol makinesi’ gözü ile baktığı Mario Gomez de doğal olarak duruverdi. Ricardo Queresma oyunda kaldığı süre içinde Mario Gomez’i bir kez topla buluşturabildi onda da olası gol, son anda önlendi. Mario Gomez’in durumu ‘Vermeyince Mabut, Neylesin Mahmut’ söylemi ile özdeş şimdilik. Son dakikada Olcay Şahan’ın akılcı pası, Atiba Hutchinson’ın topu saklayıp Oğuzhan Özyakup’a bırakması, Oğuzhan’ın da ‘mükemmel’ vuruşu Beşiktaş için fazlaca önemli golü getirdi. Oğuzhan Özyakup attığı gol sonrası saha içinde haklı coşkusunu yaşarken önemli bir enstantane dikkatimi çekiverdi. Bitime beş dakika kala yerini Cenk Tosun’a bırakan Mario Gomez’in yedek kulübesinden üzerindeki montla fırlayıp genç oyuncuyu kucaklaması yabana atılmamalı! Bu, maç sonrası futbolcuların uzatılan mikrofona, ‘önemli olan golü kimin attığı değil’ şeklindeki ‘klişe’ açıklamalarından öte fotoğraftı! Mario Gomez sadece siyah-beyazlı formayı giymiyor artık o da Beşiktaşlı…
Twitter: @asenaozkn