Caner Erkin’i kadro dışı bırakmak, Anderson Talisca’yı yedek kulübesinde oturtmak sıradan maçlar için ‘olağan’ nitelemesi ile örtüşür de rakip Monaco olunca, ‘radikal kararlar’ olup, çıkar karşınıza. Beşiktaş, bu kez Monaco ile yenişemedi ama Şenol Güneş verdiği ‘kritik’ kararlar ile gecenin kazananı oldu…

Monaco’nun teknik patronu Leonardo Jardim, Beşiktaş’ı nasıl durdurması gerektiğini ilk maçın ardından ‘kısmen’ çözmüş. Savunma elemanları sağ kanatta Ricardo Quaresma ile sol kanatta da Ryan Babel ile ‘bire bir’ oynayıp, sıkı markaj yaparsa Beşiktaş’ın hücum gücü büyük oranda sekteye uğrar… Monaco da maça bu taktikle başladı ve konuk ekibin savunma elemanları iki kanat adamıyla ‘bitişik’ oynadılar. Ryan Babel’i çoğu kez engellemeyi başarsalar da Ricardo Quaresma, Gökhan Gönül ve Oğuzhan Özyakup’un desteği ile ‘markajı’ büyük oranda aşmayı başardı. Monaco’nun oyunu kontrol altına alma istemi ilk bölümde sonuç vermedi ancak Adriano Correia Claro’nun hatasında golü bulmalarını sağladı. Oysa Beşiktaş karşılaşmanın ilk yarısında, ikinci bölüme oranla çok daha üretken ve üstün oynadı. İlk bölümde Beşiktaş’ın yararlanamadığı pozisyonların sayısı yabana atılacak gibi değildi. Buna karşın ‘siyah-beyazlı formayı giyen futbolcular neden gol veya golleri bulamadılar?’ sorusunun yanıtı ise direkt Şenol Güneş’in oyuncu seçimiyle bağıntılı. Oğuzhan Özyakup, Anderson Talisca değil ne var ki genç futbolcu dün gece kötü de oynamadı, üstüne üstlük Beşiktaş’ın kazandığı penaltıda topu Ricardo Quaresma ile buluşturma beceresini gösteren isim de oldu ama… Beşiktaş rakip ceza alanı içinde Anderson Talisca ile çok daha ‘tehlikeli’ oluyor. Kaldı ki sadece tribündekilerin değil saha içindekilerin de kanıksadığı bir sistem mevcut Beşiktaş’ta; sağda Ricardo Quaresma, solda Ryan Babel, ortalarında da Anderson Talisca… Oğuzhan Özyakup’un becerisi farklı, Andersan Talisca’nın deneyimi başka!

Oyunun ikinci bölümünde Ryan Babel’in saniyenin onda biri süre içinde veremediği karar, Beşiktaş’ı olası golden etti ama Ricardo Quaresma’nın topu boş kaleye göndermeyi başaramadığı pozisyon sonrası oyunun dengesi değişiverdi. O dakikadan sonra Monaco’nun baskısı başladı, Beşiktaş kazanabileceği maçı yitirme tehdidi ve de gerçeği ile mücadele etmeye başladı sahada. Bu sırada da sakatlanan Dusko Tosic’in yerini Gary Medel, Tolgay Arslan’ın yerini de Matej Mitrovic alıverdi. Bir sonraki adımda ise ilerleyen yaşına karşın sergilediği performansla örnek teşkil eden Atiba Hutchinson ile Andersan Talisca yer değiştiriverdi. Beşiktaş, Monaco karşısında yine üstün oynayan ancak bu kez kazanamayan taraf oldu. Bir kez daha altını özenle çizmeli, konuk ekip de ikinci yarının belirli bölümünde öne geçecek hayli fırsatı kullanamadı…

Oyuncuları tek tek irdelersek bol sayıda hata buluruz ama en önemli yanlışı rakibine açıkça tekme atan Ricardo Quaresma yaptı! İtalyan hakem kartını ‘sarı’ değil de ‘kırmızı’ çıkarsaydı hiç kimse itiraz edemezdi. Belleklerde fazla iz bırakmayan bir maç oldu ama iyi de oldu. Zira Şenol Güneş ‘Bostan Korkuluğu’ olmadığını otoritesi ile ortaya koyuverdi…