‘Beşiktaş puan yitirmedi, kazandı’ maçın değil gecenin en kısa ve gerçekçi aktarımı, sergilenen futbol için iki takım oyuncularına teşekkür etmek ise yerinde olur…
Kayserispor öylesine rahat ve kendinden emin oynadı ki karşılaşma boyunca, deplasmanda; üstüne üstlük Beşiktaş yandaşları ile dolu tribünler önünde mücadele ettiğini unuttu ve de unutturdu. Bu nedenle gole ilk yaklaşan da konuk ekip oldu.
Deniz Tueruec vurdu Fabricio Agosto Ramirez’in olmadığı kaleye girmek üzere olan topa son anda dokunan Atiba Hutchinson tehlikeyi savuşturdu. Ve Kayserispor karşılaşmanın Beşiktaş adına ne denli zorlu geçeceğinin sinyalini vermiş oldu.
Beşiktaş’ın alışagelmiş baskılı, tempolu ama daha önemlisi sağdan bol ortalı oyunu gitti yerine, pas hataları ile bezenmiş, beceri noksanlıkları ile bütünleşmiş oyunu geldi! Bunun tek nedeni kart cezalısı Ricardo Quaresma’nun yokluğu muydu, kısmen evet… Ancak Quaresma’nın görevini üstlenen Vincent Aboubakar’ın dün gece Portekizli futbolcudan daha istekli ve çalışkan olduğunu belirtmekte de yarar var. Zaten Beşiktaş’a bir puanı kazandıran iki golü de kaydederek bunu somut olarak ortaya koydu. Bir diğer kart cezalısı Gökhan Gönül’ün yerine görev yapan Andreas Beck’i, ters vuruşla kendi kalesine gönderdiği top için yermek ise haksızlık olur. Zira, Beşiktaş’ın yediği iki golde de sakatlanarak yerini Matej Mitrovic’e bıkaran Marcelo Guedes’in yokluğu ile Dusko Tosic’in varlığı belirleyici oldu. Elbette buna bir de Olimpyakos yorgunluğu eklemeli, ki eleştiri gerçekçi olsun!
Şenol Güneş, Dusko Tosic ısrarını sürdürsün, patron ne derse o olur, lakin göz var, izan var! Şenol Güneş ister kabul etsin, ister etmesin Sırp futbolcunun topla buluştuğu her pozisyon Beşiktaş’a değil rakibe avantaj sağlıyor, gerisi teferruat!
Dusko Tosic’in futbol becerisinin sınırı belirli ya diğerleri? Orada bir muamma söz konusu! Ricardo Quaresma ile oynamaya fazlaca alışıp yokluğunda mı bocaladılar yoksa son haftalardaki düşüşün ardında başka neden mi var? Cenk Tosun fırsat buldukça Raheem Laval’ın yüzü kaleye dönük topu önüne alıp sürmesini bıkmadan, usanmadan izlemeli, izlemeli ki kendisini geliştirebilsin. Oğuzhan Özyakup formsuzluğuna neden olan sorunu nasıl aşacak belirsiz. Genç oyuncu sabah gazeteleri okuyor, 20 milyon Euro ödeyerek kendisini transfer etmek isteyen bir kulüp olduğunu öğreniyor. Kolaysa gel de sen ver kendini oyuna! Ryan Babel ne yapmalı? Ya her maçta üzerine oynayan en az bir, genelde iki savunma elemanının markajından kurtulma becerisini sergilemeli ya da eleştirileri göğüslemeyi olmadı bir süre yedek kulübesine oturmayı öğrenmeli.
Kayserispor karşısında göze batan, batmaktan öte rahatsız eden Anderson Talisca’nın ‘ukala’ oyunu oldu, ne yazık ki... Talisca, ilerideki tek adam Cenk Tosun’un arkasındaki golcü, diğer görevi ise ilerinin ortasında oynaması nedeni ile ‘dağıtıcılık.’ Brezilyalı futbolcu ‘dağıtmayı’ unutuyor veya sevmiyor topla her buluşmasında kaleyi gördüğü anda şutunu çekiyor. Bu konuda başarılı olmadığı da söylenemez ancak rakip takımların çoğu artık taktiği çözmüş durumdalar. Adriano Correira ise sıradan oyunuyla zaman zaman uyutuyor ve ‘Canen Erkin dön artık’ dedirtiyor.
Beşiktaş her maçı kazanacak şeklinde bir kuram yok kaldı ki Olympiakos yorgunluğu bir yandan, rövanş mücadelesi belleklere yerleşmiş diğer yandan… Ayrıca Kayserisporlu futbolcular ile teknik direktörü Sergen Yalçın’ın becerisini yabana atmak düpedüz edepsizlik olur. Futbol tutkunları keyifli bir doksan dakika izledi, bu nedenle de emeği geçenlere teşekkürler…