Uyarı; ‘Kaza geliyorum demez’ şeklinde ancak dün geceki ‘geliyorum’ diyen türdendi! Son iki maçında sahadan yengiyle ayrılan taraf olsa da Adanaspor’dan 2, Trabzonspor’dan 3 gol yiyen Beşiktaş’taki sorunlar belirgindi, ne var ki teknik kadro üzerinde durmaya gerek görmemiş…

‘Gazozuna maçlarda’ dahi dinlendirme gereği duyulmayan Atiba Hutchinson sona yaklaşırken tükendi, ki yaşı itibariyle son derece doğal. Sezon başından bu yana üç maç görevini kusursuz yapıp ardından ‘yan gelip yatmayan’ ama pasları takım arkadaşları yerine rakiplere dağıtan ‘sıradan’ Oğuzhan Özyakup’a ‘yıldız’ muamelesi yapıldı. Sahada ‘pimi çekilmiş bomba’ enleminde performans sergileyen, yetisi sınırlı Dusco Tosic’e fazlaca müsamaha gösterildi. Rüştünü ispatlayan Vincent Aboubakar’a kendini yere bırakma tikinden sıyrılmayı başaramayan Cenk Tosun kadar şans tanınmadı.  Yönetimin ödediği ‘astronomik bonservis bedeli’ nedeniyle Matej Mitrovic ‘istenmeyen eleman’ ilan edildi. Ömer Şişmanoğlu çoğu maçın kadrosuna dahi alınmadı. Tolgay Arslan, genelde yedek kulübesinde oturtularak ‘sen ikinci sınıf oyuncusun’ mesajı iletildi. Gökhan İnler ile bağlantı kurulamadı! Doğal olarak kaçınılmaz kaza da geliverdi…

Dakika 44, Başakşehir 3-0 önde ve Emmanuel Adebayor kendi sağı, Beşiktaş’ın sol kanadında topla buluştu. Oğuzhan Özyakup Nijerya orjinli Togolu deneyimli futbolcuyu hayranlıkla izlerken Adebayor, Adriano Correia ile Marcelo Guedes’i ‘göstere, göstere’ geçip gitti. Gecenin, maçın, skorun ve Beşiktaş’ın çaresizliğinin en kısa özetiydi bu enstantane dün gece…

Yitirilen tek maç için Şenol Güneş’i ‘yerden yere vurmak’ insafsızlık olur, bizimki sadece eleştiri! Tartışmasız sevgili Şenol Güneş bizlerden çok daha iyi biliyordu Atiba Hutchinson’ın tükenişini, Oğuzhan Özyakup’un isteksizliğini, Cenk Tosun’un bu maç için yetersizliğini… Beşiktaş’ta oyuncu değişimleri de alternatifsizliğin göstergesi oldu. Ancak alternatifleri tek tek eleyen kimisini ise küstüren Şenol Güneş’ten başkası değil. Beşiktaş’ın sorunu kale önünde değildi, Başakşehir karşısında. Savunmada ama daha çok orta alandaydı. Ne top tutabildiler, ne topa sahip olabildiler, ne de oyuna yön verebildiler…

Abdullah Avcı, Şenol Güneş’e Başakşehirli futbolcular da Beşiktaşlı meslektaşlarına öylesine bir ders verdiler ki dün gece uygulamalı olarak, sadece sahada mücadele edenler değil tribündekiler de, ekran başındakiler de kolay kolay unutamazlar!

Şenol Güneş geriye kalan beş haftada ‘şablonundun’ ödün verir mi bilinmez, neyse ki ligin bitimine sadece beş hafta var. Bu Şenol Güneş’in mi yoksa Beşiktaş’ın şansı mı zaman karar verecek!

Cüneyt Çakır ve yardımcılarının hataları Başakşehir’in haklı yengisini gölgelemez, sadece popülist yaklaşıma yenilgiye kılıf aramak olur. Önemli eksiklerine karşın sonuca giden başarılı oyunu nedeniyle hem Başakşehir’i hem de Abdullah Avcı’yı kutlamalı. Ve unutmamalı; deveden büyük fil var…