Dakika 74; Beşiktaş, Trabzonspor karşısında 2-1 önde…

Sarı kartı bulunan Trabzonsporlu Okay Yokuşlu, Cenk Tosun’a sarılıp çekiyor hakem Fırat Aydınus faulü veriyor ama ‘kırmızı kartını’ çıkarmıyor. Dakika 77; Beşiktaşlı futbolcular, topun ceza alanı içinde Yusuf Yazıcı’nın eliyle temas ettiğini iddia ediyor, hakem Fırat Aydınus ise baldırını gösterip ‘devam’ diyor. Dakika 79; Anderson Talisca topu Jeremain Lens ile buluşturuyor, Hollandalı futbolcu da savunmanın son elemanını geçip kaleci Onur Kıvrak ile karşı karşıya kalıyor. Sıradan bir vuruş yapsa Beşiktaş’ın aradaki farkı ikiye çıkarması büyük olasılık ancak o, zoru başarıp çerçeveyi dahi bulamıyor. Akabinde dakika 80; Hugo Rodallega attığı golle skoru belirliyor: Beşiktaş 2 – Trabzonspor 2… Doksan dakikanın kırılma anı da, yapışma anı da 7 dakikalık periyodun içinde gizlendi…

Başa saralım; Necip Uysal ile Dusko Tosic’in birlikte görev yaptığı maçta Beşiktaş gol yememe lüksüne sahip değil, bunun altını özenle çizmeli öncelikle. Olcay Şahan’ın attığı ve skoru 1-1’e getirdiği golde Dusko Tosic, ceza alanı içinde ‘konu mankeni’ görünümündeydi. Anderson Talisca’nın pasında Beşiktaş’ı ikinci kez öne geçiren Jeramain Lens içinse ‘sağ kanattan ilk ortasını karşılaşmanın 34’üncü dakikasında yapabildi’ bu anekdot, yanıltıcı olur! Ricardo Quaresma’nın yokluğuna ‘yama’ olamadığı gibi ceza alanı içinde oynama istemi oyuna katkısını da engelledi. Beşiktaş sonuca giden, göze hoş gelen güzel futbolu her iki kanattan yapılan ortalarla sergiliyor 3 sezondan bu yana. Ricardo Quaresma yok, sağ kanat da yok. Ne Jeremain Lens, ne de Gökhan Gönül, zaman zaman da ‘tutuk’ Necip Uysal, Portekizli futbolcunun bireysel becerisine yaklaşamadılar.

Trabzonspor karşısında Beşiktaş adına ‘hayal kırıklığı’ yaşatan ve de yaşayan öncelikli eleman tartışmasız sayamadığımız kadar top kaybı yapan Tolgay Arslan oldu. Tolgay dün gece sağ eliyle sol kulağına ya da sol eliyle sağ kulağını tutmaya çabaladı oysa yapması gereken; sağ eliyle sağ kulağını veya sol eliyle sol kulağını tutmaktı. Futbolu ‘basit’ ve ‘akılcı’ oynamadığın sürece bunlar olağan gelişmeler elbette!

Şenol Güneş cezalı, Ricardo Quaresma cezalı, Atiba Hutchinson cezalı Oğuzhan Özyakup cezalı…Alvaro Negredo’nun kendisine verdiği ceza ise ne zaman bitecek belirsiz!  Kaleci Fabricio Agosto Ramirez fazlaca kurtardı ancak çok ‘öne çıktığı’ gerekçesiyle eleştirilerden bir kez daha payını aldı bu arada da öne çıkarak iki kez olası gole engel olduğu gözlerden kaçıverdi. Gökhan Gönül’ün oyuna katımıyla savunmanın önüne (yerine) geçen Necip Uysal’ın futbolunun düzeleceğini varsaymak ise sadece Beşiktaşlıların yanılgısı olmadı! Beşiktaş’ı Trabzonspor karşısında sırtlayan isimse Anderson Talisca oldu… Attı, attırdı ve atsınlar diye ileri uç elemanlarını çok kez topla buluşturdu daha fazlasını yapamazdı…

Trabzonspor kötü mü oynadı elbette ki hayır, skoru lehlerine çevirebilecekleri pozisyonları onlar da ‘cömertçe’ harcadılar, tıpkı Beşiktaş gibi.  

Beşiktaş iki haftada beş puan yitirip geriye düştü, elbette bu düşürenlerin (!) sorunu değil...