Özel yetkili mahkemelerin kaldırılması ve uzun tutukluluk sürelerinin kısaltılmasıyla birlikte ardı ardına gelen tahliyeler birkaç gün daha Türkiye'nin gündemini meşgul edecek gibi.

Bu tahliyelerden yararlanan ilk isimlerden biri İlker Başbuğ oldu ama ondan da önce savcıların otomatik olarak tahliye ettiği biri vardı:

Hrant Dink cinayeti davasının 'büyük ağabeyi' Erhan Tuncel.

5 yıllık uzun tutukluluk süresini dolduran birçok farklı davadan tutuklu sanıklar için tek tek başvuruları yapılırken başvurusu olmadan çıkışı yapılan kişi Erhan Tuncel oldu.

Gazetelere verdiği demeç, Mehmet Ağar'ın sözlerini hatırlatıyordu:

“Devletimiz yat dedi yattık çık dedi çıktık”

Devletin kendisi sormadan ilk olarak Erhan Tuncel'i tahliye etmiş olması sizce de anlamlı değil midir?

Aralık 2013'teki duruşmada “tutukluluk halimin sona ermesini istiyorum” demiş olmasa neredeyse kendi talep etmeden Tuncel'i saldılar diyeceğiz.

Tam 5 yıl 5 ay olmuş, dile kolay, “gün sektirmeden çıkartmak lazım artık” demiş savcılar belli ki.

Hemen ardından da Malatya'daki Zirve Katliamı'nn 5 sanığı tahliye edildi.

Devlet, araçlarının nasıl çalıştığını bir kez daha göstermektedir.

Devletin ‘AK’lanacak katiller sıralamasında belli ki başta Hrant Dink'inkiler gelmektedir.

Böylelikle yargılama devam etse dahi Erhan Tuncel, bir anlamda temizlenmiş oluyor.

İçeri giren Ergenekon sanıkları gibi o da 'aslanlar' gibi dışarıda.

Avukatı memleketi Elazığ'a gittiğini söylüyor.

Ogün Samast'lara methiyeler dizilen bir ortamda herhalde krallar gibi karşılanmıştır.

AB uyum yasalarını bile kendi çerçevesine uydurmayı başaran bu hükümet ve ustalık dönemindeki Başbakan, uzun tutukluluk halleri ile ilgili AB'nin daha çok KCK'yi kast ederek yaptığı uyarıları dikkate almış gözüküyor.

Ama kendince yorumlayarak...

AB istedi diye bir süredir ombudsmanımız var.

Ama daha çok, AİHM'ye gitmeyelim diye iş görüyor.

AB istedi diye uzun tutukluluk süreleri kısaltıldı.

Ancak ilk olarak katiller çıkıyor.

Yasanın samimiyetini, KCK'den tutuklu bulunan ve 5 yıllık süreyi geçmiş olanların ne kadarının tahliye olacağını önümüzdeki günlerde göreceğiz.

Agos'un önünde “Yaşasın Ogün Samastlar, kahrolsun Hrant Dinkler” pankartının ardına saklananlar şimdilerde daha belirgin olmaya başladı.

Önceleri davalarda “Katili tanıyoruz!” diyordu Hrant'ın arkadaşları şimdi artık katiller resmen aramızda...