08 Eylül 2021

Sorunumuz yenilmenin çok ötesinde

Futbolda yıllar sonra yine aynı noktaya dönmüş olmak üzüntü verici, tek bir gol pozisyonuna bile giremeyen bir milli takımla yarım düzine gol yiyerek tam anlamıyla abandone olduk

Hollanda ile oynayan A Milli Futbol Takımımızın rakibi karşısında hiçbir varlık gösteremediği bir karşılaşmayı izledik. Her takım yenilir hatta bir adım daha ileri gidelim her takım farklı yenilebilir ancak yenilmenin ötesinde eğer sahada hiçbir olumlu hareket ortaya koyamıyorsanız o zaman işler hakikaten çok sorunlu bir noktadadır. Ne yazık ki Avrupa Şampiyonasından bu yana sahaya çıkan milli takımımızın oyununda tam da bu durum söz konusu olmakta. Şampiyonanın en kötü milli takımı olarak tarihteki yerimizi aldık ancak her ne hikmetse bu durum eleştiri konusu bile yapılamadı ve teknik direktörümüz istifaya bir gerek olmadığı düşüncesinde olduğunu söyleyerek, yola devam etti. Dünya kupası eleme karşılaşmalarında bu hafta içinde üç karşılaşma oynadık ve ortaya koyduğumuz daha doğrusu koyamadığımız futbolun duvara toslayacağı aşikardı ve bu gece tam da bu yaşandı.

Karadağ ile İstanbul'da oynanan karşılaşmayı 2-0'dan son dakika yediğimiz golle berabere tamamlamak durumunda kaldık. Cebelitarık karşılaşmasının ilk yarısında sahada varlık gösteremedik buna karşın üç puan zaten normal bir sonuçtu ve bunu elde etmesini bildik. Ve Hollanda karşılaşması ise aslında durumumuzun gerçekte ne olduğunu göstermesi açısından önemli bir sınavdı ve daha elli beşinci saniyede yediğimiz golle maça 1-0 yenik başladık. Şanssız bir golle maça başladık diye bilirsiniz ancak bütün bir ilk yarı boyunca bir kez bile rakip kalede pozisyon üretemeyen bir milli takımın sahada olduğunu ve rakibin adeta her atağında milli takımı abluka altına aldığını gördüğünüzde yaldızın döküldüğünü de hissediyorsunuz.

Hollanda Milli Takımı karşısında sahada iyi futbol oynayan hiçbir futbolcumuzun olmaması dikkat çekiciydi. Oynadığımız son altı karşılaşmanın altısında da futbol aklı olmayan ve sahada ne yaptığını bilmeyen bir milli takımımız vardı. Galatasaray'ın PSV Eindhoven karşısında maça nasıl başladığını ve maçın nasıl bittiğini hatırladığımızda bu gece Hollanda karşılaşmasının başlangıcının ve ardından yaşananların çok da şaşırtıcı olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Galatasaray maçı sonrasında bu geceyi bir yere not edin diye yazmıştım, aslında sadece kulüp takımlarımızı değil milli takımımızı da kastediyordum. Bu gece oynadığımız futbolu bu gözle yeniden izlediğimizde durumun neden sıkıntı verici olduğunu da daha iyi anlayacaksınız. Karşılaşmanın yetmiş yedinci dakikası oynanırken ekranlara yansıyan istatistikler durumu net bir biçimde ortaya koyuyordu. Atak girişiminde Hollanda'nın yirmi atağına karşılık milli takımızın sadece beş atağı vardı. Sekiz şutuna karşın sadece bir şutumuz vardı. Ve sonuç sekseninci dakika itibariyle 5-0 olmuştu.

Sahanın kenarında oyuna herhangi bir müdahale de bulunamayan bir teknik direktörümüz var ve bu farklı sonuç sonrasında muhtemelen yine istifa edip etmeme tartışmalarını konuşuyor olacağız. Dikkatinizi oynadığımız karşılaşmalardaki içten bölünme meselesine çevirmek durumundayız. Kalede Altay'ın oynadığı Karadağ maçı sonrasındaki sosyal medyaya yansıyan ifadeler aslında oynanan oyunu değil oyuncuları tartışmanın ötesine geçemediğimizi ortaya koyuyordu. Fenerbahçeli taraftarlar Altay'a yönelik desteklerini iletirlerken Trabzonlu taraftarlar Uğurcan'a destek veriyorlardı. Teknik direktör Şenol Güneş'in kadro tercihleri ve takım içerisindeki oyuncu ısrarlarının takımımızı getirdiği noktanın Avrupa şampiyonası öncesinde avantajlı olduğumuz Dünya Kupası elemelerinde yedi puan beklediğimiz üç karşılaşmada sadece dört puanla yola devam etmek zorunda kaldığımızı gördük. Elimizde iyi bir kadro bulunduğu muhakkak fakat saha kenarında aynı oranda formda bir teknik direktörün olmadığı gerçeğini göz ardı etmemeliyiz. Sorunumuzun yenilmek olmadığını futbol adına ortaya hiçbir olumlu hareket koyamamak ve rakip karşısında ezilmek olduğu gerçeğini tartışmak durumundayız. Avrupa şampiyonasında yaşadıklarımızı tartışamadığımız ve çözüm üretme konusunda herhangi bir girişimde bulunmadığımız için bugün sahadan başımız eğik ayrılmak zorunda kaldık. Futbolda yıllar sonra yine aynı noktaya dönmüş olmak üzüntü verici, tek bir gol pozisyonuna bile giremeyen bir milli takımla yarım düzine gol yiyerek tam anlamıyla abandone olduk. Yazık bu kadar kötü bir futbol ve ne diyeceğini bile bilmediğini söyleyen spikerlerle son dakikada attığımız golle maçı 6-1 tamamladık.

Yazarın Diğer Yazıları

Kupanın adı süper, geride bıraktıkları ise…

Fenerbahçe ve Galatasaray kulüplerinin, ezeli rekabet gibi bir kavramı kullanma hakları ortadan kalkmıştır. Artık kendi duruşlarının mutlak surette doğru olduğunu düşünenlerin, ortak bir paydada rekabet edebilme ihtimalleri kalmamıştır! 

Futbolda yaşananlar yeşil sahayla sınırlı değil

Ülke futbolu, bir karşılaşmada çıkan olaylar sonrasında ülkenin en büyük kulüplerinden birisi olan Fenerbahçe’nin ligden çekilmeyi tartışacağı 2 Nisan tarihindeki genel kurulu ile PFDK sevkleriyle verilecek cezalar arasında sıkışıp kalmış vaziyette

Göz göre göre bugünlere geldik

Toplumsal hayatımızdaki şiddet üreten etmenleri es geçtiğimiz sürece futbol sahalarındaki şiddeti sadece cezai tedbirlerle önleyebilmemiz mümkün değildir. Bu olay sonrasında cezai tedbirlerin arttırılması tekrar gündeme getirilecektir ancak göreceksiniz ki bu da yaraya merhem olmayacaktır