24 Şubat 2020

Çok konuşulacak maç ve galibiyet

Son yıllarda belki de ilk kez her iki takım futbolcularına da aynı mesafede bulunan bir hakem seyrettik

Fenerbahçe ile Galatasaray arasında oynanan derbi müsabakasını 20 yıl sonra Galatasaray kulübü 3-1'lik skorla kazandı. Ülkemizin spor tarihinin de futbol tarihinin de önemli iki kulübü arasındaki mücadeleler her zaman çok ses getirir. Bu kez ezeli rakipler arasındaki mücadelede gülen taraf Galatasaray oldu ve rakibini karışıklığa doğru itti. Çok büyük bir ihtimalle taraftarın getirdiği teknik direktör Ersun Yanal bu kez yine taraftarların isteği ile gönderilecek. Bu sezonda gelinen nokta itibariyle hem şampiyonluktan uzaklaşma hem de ezeli rakibine yirmi yıl sonra evinde mağlup olma nedeniyle başkan Ali Koç'un kredisi de bitmiştir.

Maçın öncesinden başlayacak olursak yayıncı kuruluşun yorumcularından Metin Tekin'e saha içinde yapılan yorumlar esnasında spiker hanımefendi üstünlüğün kimde olduğuna ilişkin soru yöneltiyor. Tam bu esnada Fenerbahçe tribünlerinden Galatasaray'a dönük küfürlü tezahüratlar eşliğinde yorumcu gülerek bu tezahüratın her şeyi ifade ettiğini söylüyor. Spiker de sorumun cevabını aldım diyerek, konuşmayı başka bir soruyla sürdürüyor. Yayıncı kuruluşun hem küfürlü tezahürat esnasında sesi kısmaması hem de yorumcunun belirttiği ifadeler son derece rencide edici bir boyut sergiliyor. Maçın başlama vuruşu öncesinde Fenerbahçe tribünleri ezeli rakiplerini muhteşem bir koreografi ile karşılıyorlar. Dikkat çeken pek çok pankart var ancak özellikle iki tanesi çok belirleyici. Herkes Haddini Bilecek ifadesinin yanı sıra bir diğer pankartta Seni de Seni Seveni de Sevmiyoruz sözleri yer alıyor. İkinci pankartta hem Abdullah Öcalan'a hem de Fethullah Gülen'e göndermede bulunuluyor.

Maçın içerisinde son yıllarda belki de ilk kez her iki takım futbolcularına da aynı mesafede bulunan bir hakem seyrettik. Galatasaray bu maçı hakem sayesinde kazandı veyahut Fenerbahçe bu maçı hakem nedeniyle kaybetti demek büyük haksızlık olacaktır. Maçın içerisinde zaman zaman yükselen tansiyona karşın hakemin yerinde kullandığı kartlarla maçı sürdürme başarısını gösterdiğini izledik. Hatta maçın sonunda yüzde yüz futbol programında yorumcu Rıdvan Dilmen, hakemin gösterdiği kartların yerinde olduğunu belirtmekle birlikte hiçbir büyük takımın sahasında bu kadar kolay kart gösterilmiyor ifadelerini kullanarak bir anlamda kendi tarafgirliğini de ortaya koymuş oldu.

Oyunun sonlarına doğru Galatasaray'ın penaltıdan 2-1 öne geçmesinin ardından oyuncu değişikliği sonrasında gerginlik arttı. Galatasaray'ın Fenerbahçe maçlarındaki en problemli futbolcusu olan Belhanda oyuncu değişikliği esnasında bu kez Deniz Türüç ile yaşadığı gerilim nedeniyle oyundan çıktıktan sonra ikinci sarı karttan kırmızı kart gördü ve Deniz Türüç de onunla birlikte kart gördü. Bu dakikadan sonra seyircilerin sahaya yönelik tepkilerinin boyutu arttı ve şişe atılmasından, kırılan koltukların atılmasına kadar uzanan yabancı maddeleri izledik. Sahanın içinde oyunu gerginleştiren bazı futbolculara karşın genel anlamda iyi niyetli olmaya çalışan futbolcu sayısı daha çoktu. Fenerbahçe teknik direktörü çok daha gergindi ve kırmızı kartla tribünlere gönderildi. Galatasaray teknik direktörü ise her zamankinin aksine çok daha sakin kalmayı başararak, şampiyonluk yolunda çok önemli bir adımın atılmasını sağlamış oldu.

Genel anlamda futbolun daha fazla ön plana çıktığı buna karşın maçın bitimine yakın gerilimin arttığı bir gece oldu. Ancak ezeli rekabetin tarih sayfalarına eklenecek bir maç oldu diyebiliriz. Galatasaray'ın şampiyonluk mücadelesini sürdürdüğü ve bu yolda çok büyük bir moral kazandığını buna karşın Fenerbahçe'nin ise bu mücadeleden uzaklaştığı bir maç izledik. Maç içerisinde dikkat çeken bir sahne ise protokol tribününde iki kulüp başkanının Gençlik ve Spor Bakanının yanında maçı seyretmeleriydi. Her nedense bu ülkenin kulüp başkanları spor yazarları derneği gibi bir kuruluştan davet geldiğinde icabet etmemeyi görev addederken devlet protokolü söz konusu olduğunda sessizliğe bürünüyorlar. Cumartesi günü İstanbul Valisi ile dört büyüklerin başkanlarının verdiği fotoğrafta da, bu gece yansıyan karede de aynı durum söz konusu. Keşke bu birlikteliklerini daha sivil ve otorite dışında da gösterebilseler.

Yazarın Diğer Yazıları

Herkesin haklı olduğu yer

İster futbolda isterse toplumsal hayatımızın diğer bütün alanlarında olup bitenler karşısında sağduyu denilen anlayışı hayata sokamadığımız müddetçe ortak bir zemini inşa edebilmemiz ve buradan sağlıklı bir toplumsal yaşamı başarabilmemiz mümkün olmayacaktır

Sonları beceremeyen ve bunu tartışamayanların ülkesi

İster futbolda ister siyaset dünyasında olsun sorgulanmayan, tartışılmayan ve sistematik bir hale dönüştürülmeyen hiçbir yapının mutluluk getirebilmesi de söz konusu değildir

Yine bir 10 Kasım

Resmi devlet ideolojisinin yarattığı ve katı kurallar içerisinde insani vasıflarından arındırdığı Mustafa Kemal Atatürk imgesinin yıkılmakta olduğunu buna karşın bu ülkenin insanlarının kalplerinde yaşattıkları Mustafa Kemal Atatürk imgesinin ise her geçen 10 Kasım ile biraz daha fazla büyüdüğünü bir kez daha yüksek sesle haykıralım

"
"