19 Kasım 2024 22:34
T24 Video
Van'da kaybolduktan 18 gün sonra cesedi bulunan üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş'in, 25 Eylül'de Van’a gittiği gün babası Nizamettin Kabaiş tarafından çekilen görüntüleri ortaya çıktı.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1'inci sınıf öğrencisi Rojin Kabaiş, Diyarbakır’dan gidip 25 Eylül’de yurda yerleşti. 27 Eylül'de yurttan çıkan Rojin, geri dönmedi. Rojin’e telefonla ulaşamayan arkadaşları, 28 Eylül günü saat 12.00 sıralarında polise haber verdi. Rojin'in 27 Eylül'de saat 18.30 sıralarında Van Gölü Sahili'ne çakıl taşı toplamaya gideceğini söylediği, birlikte gitmeyi teklif ettiği arkadaşının olumsuz yanıt verdiği öğrenildi. 28 Eylül'de Van Gölü Sahili'nde Rojin'e ait cep telefonu, kulaklık, kek ve su bulundu. Telefonla konuştuğu annesine markete gidip, kahve, su ve kek alacağını söyleyen Rojin için polis, jandarma Sahil Güvenlik, AFAD ve Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri arama çalışması başlattı. Arama çalışmalarının 18’inci gününde Rojin'in cansız bedeni, YYÜ sahilinden karayoluyla yaklaşık 24 kilometre uzaklıktaki Tuşba ilçesine bağlı, özellikle yazlıkların bulunduğu kırsal Mollakasım Mahallesi’nde bahçe sulamaya gelen Mehmet Emin Ankay (60) tarafından bulundu. Rojin'in cenazesi, Adli Tıp Kurumu'nda yaklaşık 7 saat süren otopsi işlemlerinin ardından memleketi Diyarbakır'ın Bağlar ilçesindeki Yeniköy Asri Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Yapılan otopsi işlemlerinde Rojin'den alınan 100'e yakın numune, İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Yapılan incelemenin sonucu ise Van Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Van Barosu Kadın Hakları Merkezi, Rojin ile ilgili Adli Tıp Kurumu’ndan gelen otopsi raporuyla ilgili açıklama yaptı. Açıklamada raporunun tespit bölümünde Rojin'in ölüm nedeninin suda boğulma olduğu belirtildi.
Rojin'in babası tarafından kaldığı yurda bırakılmadan önce, kahvaltı yapmak için geldikleri kent merkezinde iş yerlerinin açılmasını beklerken çekilen görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde Rojin'in telefonunu belediyeye ait bankın yanındaki şarj istasyonuna taktığı görüldü. Rojin ile babası arasında geçen Kürtçe diyalog ise şöyle:
Nizamettin Kabaiş: Şarjın oluyor mu?
Rojin: Evet.
Nizamettin Kabaiş: Elektrik var mı?
Rojin: Evet.
Nizamettin Kabaiş: Oldu mu?
Rojin: Evet, istersen sen de telefonunu ver, şarja takayım.
Nizamettin Kabaiş: Otur otur, lokantalar açılsın, hava aydınlanınca lokantalar açılacak. Bak, burası belediyedir, İpekyolu Belediyesi.
Görüntülerle ilgili baba Nizamettin Kabaiş yaptığı açıklamada, "Bu çocuğun günahını boynuna koyuyorlar. Bu kız intihar edecek biri değil. İntihar edecek olsaydı bu kadar mutlu olmazdı. Hiçbir derdi yoktu. Bir valize elbise ve ayakkabılarını doldurup okula gitmek için hazırladı. Hatta eşyaları valize sığmayınca yanına iki poşet aldı. Orada, çarşıda lokantaların açılmasını bekledik. Erken saatte gittiğimiz için o görüntüleri çektik. Sabah kahvaltımızı yaptıktan sonra kampüse, üniversiteye doğru gittik” dedi. (DHA)
'Görünmeyen Cemaat: Mürideler'in yazarı ve ‘Kızıl Goncalar’ dizisinin danışmanı Filiz Gazi, tarikatlarda kadınlara biçilen hayatları anlattı |
© Tüm hakları saklıdır.