26 Ağustos 2021 13:28
Gelecek Partisi Ekonomi Politikaları Başkanı ve eski bankacı Kerim Rota, iktidarın faiz takıntısının Merkez Bankası rezervlerinde etkili olduğunu belirterek “ Faiz takıntısı olmasa bugün 150 milyar dolar daha fazla rezervimiz olacaktı” dedi. Rota, TL’deki değer kaybına dikkat çekip faizin erken indirilmesi durumunda TL’nin tekrar değer kaybedebileceğini söyleyerek “Erken faiz indirimi doların hızla yükselmesine yol açar” yorumunda bulundu.
Gelecek Partisi Ekonomi Politikaları Başkanı ve eski bankacı Kerim Rota, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Merkez Bankası rezervlerine ilişkin açıklamasını, iktidarın ekonomi politikalarının rezervlere etkisi ve Türkiye ekonomisindeki son gelişmeleri T24 ekonomi yazarı Barış Soydan'a yorumladı.
Merkez Bankası’nın rezerv pozisyonunun çok zayıf olduğunu ifade eden Rota, dünyada döviz varlıkları ile döviz yükümlülükleri arasında bu kadar negatif fark olan başka bir ülke olmadığını söyledi. Rota, “Merkez Bankası’nın rezerv pozisyonun iyileşmesi için daha çok uzun yıllara ihtiyaç var. 8-9 ayda 7-8 milyar dolarlık bir iyileşme olmuş demek ki harcanan 128 milyar doları yerine koymak için daha 5-6 seneye ihtiyacımız var” diye konuştu.
Merkez Bankası’nın zor zamanlarda başka ülkelerden swap işlemleri ile alınan parayı kullanılıp kullanamayacağına ilişkin soruya yanıt veren Rota, “İzin almadan bu parayı kullanma şansı yok. Önce bunu dolara çevirmesi lazım. Bunu yaparken de parayı aldığı ülkenin merkez bankasıyla bir izin alması lazım. Büyük ülkelerin merkez bankası swaplarında da böyle bir şey vardır” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Merkez Bankası rezervleri ile ilgili yaptığı “115 milyar dolar rezervimiz var” açıklamasını yorumlayan Rota, “Bu brüt rezervler. Türkiye’nin net rezervleri 25-26 milyar düzeyinde. Swap sonrası rezervleri de eksi 41 milyar dolar seviyesinde. Aslında takip edilmesi gereken 3 rakam var. Ama sayın Cumhurbaşkanı birinci rakama odaklanmış vaziyette. Çünkü 128 milyar dolar tartışmalarında, savunmayı bu brüt rezerv üzerinden yapabilirler. O nedenledir ki artık bunun dışında bir rakamı telaffuz edemeyecek hale geldiler. Sadece bunun üzerinden bir siyaset yapabiliyor. Ama tabi ki gerçekler bu noktada değil” ifadelerini kullandı.
Merkez Bankası’nın rezervlerinin ekside olmasının vatandaşa etkisini açıklayan Rota, “Vatandaşın bankada 10 bin lirası var ama banka her gün arayıp 30 bin lira borcunuz var diye hatırlatma yapıyor gibi düşünebilirsiniz. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası her zaman döviz fazlası veren oyunculardan biriydi. Bunlardan biri bireylerdi. 1983 yılından beri bireylerin döviz varlıkları vardı. Ama buna karşı ne kurumların ne bankaların ne de devletin ciddi bir döviz varlığı olmamıştır hatta tersine borcu olmuştur. Buna karşı Merkez Bankası’nın bunlara sigorta görevi görecek net bir döviz varlığı olmuştur. Ne zamana kadar 2019’un Şubat’ına kadar. O günden sonraki döviz satışları ile merkez bankası da döviz açığı veren bir kurum haline geldi” dedi.
İktidarın faiz takıntısı yüzünden Merkez Bankası’nda yaşanan kaybı açıklayan Rota, Merkez Bankası’nın 160 dolarının faizi düşük tutma takıntısı nedeniyle satıldığını belirtti. “Faiz takıntısı olmasa bugün 150 milyar dolar daha fazla rezervimiz olacaktı” diyen Rota, aynı zamanda TL’nin dolar karşısında giderek daha çok değer kaybettiğine dikkat çekerek faizin de bunda etkili olacağını söyledi. Rota, “Erken faiz indirimine imza atıldığı nokta tekrar değer kaybının başlaması mümkün. Ama bir tarafta Cumhurbaşkanı söylemleri bir taraftan piyasadaki algısıyla çelişen bir durum var. Ben ekim-kasım ayına kadar herhangi bir faiz düşüşü yapılmayacağını düşünüyorum. Ama o zaman da yapılacak 1-2 puanlık düşüşün bile ciddi bir tepki ile karşılaşacağını görüyorum. O nedenle Türkiye yüksek enflasyon ve faize mahkum kalmış vaziyette. Çünkü faiz enflasyonu aşağıya indirmeye yetmiyor. Ama herhangi bir aktiviteyi kışkırtacak kadar bir faiz indirme lüksü de kalmadı. O nedenle Merkez Bankası’nın hareketsiz kalacağı dönemin uzayacağını düşünüyorum” diye konuştu.
© Tüm hakları saklıdır.