Politika

Zafer Arapkirli: Korkmuyoruz sizden! Çünkü artık, zincirlerimizden başka yitirecek bir şeyimiz kalmadı!

"'Hasım Rolü' oynadıkları Feto'cu hain çete ile kol kola girip kumpaslar kurdular"

16 Ağustos 2024 09:46

BirGün yazarı Zafer Arapkirli, bugünkü köşesinde Türkiye'de giderek artan baskı ortamına ve toplumsal direnişin yükselişine dikkat çekti. Arapkirli, yazısında, iktidarın özgürlükleri kısıtlayıcı uygulamalarını ve toplum üzerinde yaratmaya çalıştığı korku atmosferini eleştirdi. "Korkmuyoruz sizden! Çünkü artık, zincirlerimizden başka yitirecek bir şeyimiz kalmadı!" ifadeleriyle, toplumun artık kaybedecek bir şeyi olmadığını ve bu yüzden daha cesur ve kararlı olunduğunu vurguladı. Ayrıca bireylerin ve toplumun, yaşanan haksızlıklara karşı daha fazla sesini yükselttiğini ve direnişin her geçen gün daha da güçlendiğini belirtti.

Arapkirli, özellikle laiklik ilkesinin zayıflatılmasına ve özgürlüklerin kısıtlanmasına yönelik politikaların, ülkenin temel değerlerine zarar verdiğini vurguladı. "2009-10 yıllarına gelindiğinde, bugün bile irtibatlarını kesmedikleri ve 'hasım rolü' oynadıkları Feto’cu hain çete ile kolkola, ülkenin bütün vatansever, Cumhuriyet ve ATATÜRK Devrimleri yandaşı-savunucusu güçleri 'enterne ve elimine etmek' için kumpaslar kurdular" sözleriyle, geçmişte yaşanan hukuksuzluklara işaret etti.

Arapkirli, son dönemde yaşanan ekonomik krizler, işsizlik ve hayat pahalılığı gibi sorunların toplumun her kesimini etkilediğini, ancak iktidarın bu sorunları çözmek yerine halkı korkutmak ve sindirmek için çaba harcadığını belirtti. "Güçsüzlüğün en bariz belirtisinin, yani 'hot - zot' düzeyinin artması olduğu gerçeğini bir kez daha tarihi biçimde kanıtlarcasına, sopa sallamayı her geçen gün daha da abartıyor rejim" diyerek, iktidarın baskıcı tutumunu eleştirdi.

Arapkirli, "Korkmuyoruz sizden! Çünkü artık, zincirlerimizden başka yitirecek bir şeyimiz kalmadı! O elinizdeki sopayı usulca yere bırakın ve çıkış kapısına doğru ilerleyin artık!" cümleleriyle muhalefetin direnç ve kararlılığını vurguladı.

"Dilruba, sokakta kendisine uzatılan mikrofona aslında hepimizin içinden geçenleri söyledi. Hile ve hud’a ile değiştirdiğiniz rejimin özünü "tam da 12’den vuran" birkaç cümle ile, on milyonlarca insana tercüman oldu.

Bundan 23 sene önce, bugün dilinizden düşmeyen bir tabirle hep kulaklarını çınlattığınız "dış güçler"in açık ve utanmazca desteği, içerideki libişko ve liboşkoların "Niyet okumayın" ve "Adamlar değişti şekerim. Gömlek değiştirdiler. Bunlar radikal-şeriatçılar değil, siyasal islam bunlar. Tatliş şeyler aslında" gibilerden taşıdıkları sularla değirmeni döndürmeye başlamışlardı.

Bugün bir okul yönetiminin "Hiçbir öğrenci okula başı açık gelmeyecek" buyruğu ile uyanmışlar mıdır bilemem, bu işbirlikçiler. Gelir gelmez kolları sıvayıp önce laiklik adına ülkede ne varsa silindirle üzerinden geçmeye başlayıp, özgürlükler anlamında ne varsa dibine dinamit koyup topyekûn bir tahrip harekâtına giriştiler. 2009-10 yıllarına gelindiğinde, bugün bile irtibatlarını kesmedikleri ve "hasım rolü" oynadıkları Feto’cu hain çete ile kolkola, ülkenin bütün vatansever, Cumhuriyet ve ATATÜRK Devrimleri yandaşı-savunucusu güçleri "enterne ve elimine etmek" için kumpaslar kurdular..."

Zafer Arapkirli'nin "Ay, ne korktuk ne korktuk(!)" başlıklı yazısını okumak için tıklayın.